MÜSİAD "Vizyoner 2017 Programı" gala yemeği

MÜSİAD "Vizyoner 2017 Programı" gala yemeği

Başbakan Yıldırım: (3) - "15 Temmuz, yaptığı tahribat bakımından 1960 ve 1980 darbelerinden daha yıkıcı bir olaydır. Sonuçları itibarıyla söylüyorum ve bugün bir yıldan, 15 aydan beri biz bunun doğurduğu hasarları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz.

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "15 Temmuz, yaptığı tahribat bakımından 1960 ve 1980 darbelerinden daha yıkıcı bir olaydır. Sonuçları itibarıyla söylüyorum ve bugün bir yıldan, 15 aydan beri biz bunun doğurduğu hasarları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Yeni yeni hasarın büyüklüğü ortaya çıkıyor. Bakın müebbet hapisler ardı ardına geliyor, istediğin kadar sen rüya tabirleri gönder, umut pompala. Herkes yaptığının hesabını verecek. Türkiye hukuk devleti, hukuk devletinde olması gereken neyse o olacak." dedi.

Başbakan Yıldırım, MÜSİAD'ın "Vizyoner 2017 Programı" gala yemeğinde konuşmada, dış yardımlar konusunda Türkiye'nin en gelişmiş ülkelerle yarışa girdiğini, ABD'den sonra dış yardımlarda en fazla yardım yapan ülke konumunda olduğunu, milli gelire oranla Türkiye'nin ilk sırada bulunduğunu anlattı.

Yıldırım, "Cömert bir ülkeyiz. Geleneğimiz, inancımız gereği bunu yapıyoruz. Veriyoruz, misli misli de geliyor. Veren el alan elden daima üstündür. Biz buna inanıyoruz." dedi.

Konuşmasında Orta Vadeli Plan'a da (OVP) yer veren Yıldırım, "Garipler de dünya kadar hazırlık yaptılar o gün, MTV konuşuldu, başka bir şey bizim OVP güme gitti. OVP 2018-2020 arasını kapsıyor. Bu programda büyüme var, istihdam var. Büyümeye ve istihdama katkı sağlayacak 5 öncelik belirledik. Birincisi, ekonomideki istikrarın sürmesi. İkincisi nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi. Üç, yüksek katma değerli üretime yönelme. Dört, iş ve yatırım ortamının daha da kolaylaştırılması. Beş, kamu hizmetlerinde kalite." diye konuştu.

E-devlet uygulamalarının yaygınlaştırılacağını, bürokrasideki hantallığın azaltılacağını aktaran Yıldırım, vatandaşla kamu görevlisi arasındaki resmiyetin kaldırılacağını dile getirdi.

"İki arkadaş gibi oturacaksınız, meselenizi ortaya koyacaksınız, çözümü beraber üreteceksiniz" diyen Yıldırım, devlet daireleri ile vatandaş arasındaki mesafenin azaltılması hatta tamamen ortadan kalkması gerektiğini söyledi. Bunun bürokrasiyi basitleştirilmesi, kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve hizmetin elektronik ortama taşınmasıyla mümkün olacağını kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti:

"8 bin 200 tane kamu hizmeti var yaklaşık. Vatandaşın devletle münasebeti olarak Sadece 2 bin 600'ünü biz elektronik ortamdan verebiliyoruz. Yapacağımız daha çok iş var, inşallah bunları da yapacağız. Elektronik ortamdan hizmet vermeye başladığımız ilk zamanlardan bir hatıramı sizinle paylaşayım. Neler yaşadık? E-devlet hizmetlerini kabullenmesi kamudaki çalışanların kolay olmadı. Çünkü bir anlamda kamusal güç elden gidiyor. Pasaport alınacak, koymuşuz ekrana, işte internet üzerinden pasaportunuzu alabilirsiniz. Ne kadar güzel, yazıyor, şuraya bas, bunu işaretle filan, topluyorsun, gönder, gönderiyorsun, pasaportu filanca gün git al. Gayet mutlu herkes, koşa koşa pasaport almaya gidiyor, bankodaki memur kağıdı uzatıyor, 'Şunu doldur, adın soyadın, ana adın, baba adın', 'Ben doldurmuştum' diyor, 'Sen bir daha doldur'. 'Nüfus kağıdı getir, ikametgah getir, fotoğraf...' 'Ben göndermiştim', 'Olmaz; 4-6 ebadında, arkası beyaz zemin olacak, fotoğraf çektir getir, şuraya git, parayı yatır'... Yaptığı bütün işleri yok farz edip tekrar hepsini yeniden yaptırtıyor. Bunlar şimdi büyük oranda gitti. Sorgulama yapıyorsunuz, hizmet alabiliyorsunuz, birçok işinizi, hatta vergi filan da yatırıyorsunuz."

Salondakilere, elektronik ortamda vergiyi rahat şekilde ödeyip ödemediklerini soran Yıldırım, iş adamlarının esprili şekilde alacaklarını aynı kolaylıkla alamadıklarını söylemeleri üzerine, "Devlette alacağınız kalmaz. Merak etmeyin. Bugün almazsanız yarın alırsınız. Yarın olmazsa bir sene sonra. Biraz KDV alacağınız var biliyoruz, niye başımıza kakıyorsunuz? İşleri düzeltince ödeyeceğiz" diye esprili yanıt verdi.

Büyümenin gelecek üç yılda minimum yüzde 5,5 olmasını hedeflediklerini kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Ayrıca işsizliği de 2019'dan itibaren -çok iddialı bir hedef- tek haneye düşürüyoruz. Yani yüzde 10'un altına düşürmeyi hedefliyoruz. 2020'de biraz daha düşecek. Buradaki problemimiz şu; Biz istihdam oluşturuyoruz. Sağolun yatırım yapıyorsunuz, yeni istihdam alanları açıyorsunuz ama istihdama katılım genç nüfusumuz olduğu için oluşturduğumuz istihdamdan daha fazla, bu bir. Üretime katılım oranı yüzde 43'lerdeydi yüzde 53'lere geldi. Hanımlar daha fazla hayatın içinde olmaya başladı, güzel bir şey, tebrik ediyoruz. Daha da artmasını bekliyoruz. Bunları bir şikayet olarak söylemiyorum. Daha fazla işyeri açmamız lazım, daha fazla üretim yapmamız lazım, daha fazla ticaret yapmamız lazım. Önemli bir konu, ihracat yapıyoruz ama ihraç ettiğimiz ürünlerin içinde yüzde 70'den fazlası ithalat. Bu bizim büyük bir açmazımız. Buradaki yerlileştirme ve millileştirme çalışmamıza da hız vereceğiz. Bu niye olmuyor, bizde yok mu? Her şey var? Rekabet edecek düzeyde değil. Rekabet edecek düzeye iç üretimimizi getirmemiz lazım. Buna önümüzdeki üç yıl içinde yoğunlaşmış olacağız. Yine üç yıllık programda 2020'nin sonunda 195 milyar dolar ihracatı hedefliyoruz."

Nano teknoloji, biyoteknoloji, bilgi iletişim teknolojileriyle ileri malzeme teknolojisi alanında araştırmacı yetiştirilmesi, araştırma altyapılarının oluşturulması, Ar-Ge destek ve ticarileştirme programlarının uygulanması için daha cömert destek vereceklerini ifade eden Yıldırım, "Bunlar bize fark oluşturacak, bunlar bizim katma değer sağlayacağımız alanlar olarak önümüzde duruyor." dedi.

Petrokimya, ilaç ve savunma ile ilgili yatırımlara daha fazla önem vereceklerini belirten Yıldırım, robotik, nesnelerin interneti, büyük veri, yapay zeka teknolojileri ve bunların yerli üretimini içeren sanayinin dijital dönüşümü yol haritasını, üç yıl içinde tamamlamayı hedeflediklerini aktardı.

Binali Yıldırım, OVP'de yüksek katma değerli teknolojik dönüşüme müsait hizmetlerin ihracının artmasına ayrı bir önem vereceklerini, turizm gelirlerini artırmaya yönelik desteklerini sürdüreceklerini de dile getirdi.

- "Biz kendimizi kendimizle kıyaslar hale geldik."

Yıldırım, şunları söyledi:

"Bugüne kadar başardıklarımız, başaramadıklarımız ortada. 15 yıl, iktidardayız. Şimdi kendimizi bir önceki 15 yılla kıyaslamak da çok fazla milletin ilgisini çekmiyor. Biz kendimizi kendimizle kıyaslar hale geldik. Onun için işimiz biraz zorlaştı. Ben bunları 2005'te size anlatsaydım, hiç zorlanmazdım. Şimdi 2002'den beri olanların hepsini anlatmam lazım. Siz diyorsunuz, 'Ne anlatıyorsun kardeşim, bu dönemlerde siz hep iktidardasınız. Ne varsa vebali boynunuza.' Bakın 15 yılda ülkede başımıza gelmeyen kalmadı. Hatırlayın, iktidara gelmişiz, 19 Kasım 2002. Hükümet kurulmuş. 58. Hükümet... 8 Ocak 2003, zehir zemberek silahlı kuvvetlerden açıklama; 'İrticaya geçit yok, şöyle yaparız, böyle yaparız.' Keskin bir bildiri. 1,5 ayda nereden geldi bu? O gün maalesef Diyarbakır'da bir uçak kazası oldu, 57 vatandaşımız hayatını kaybetti. Dolayısıyla bu bildiri güme gitti. Hiç kimsenin ilgisini çekmedi, ta ki 2007'ye kadar. 27 Nisan'da tekrar bildiri. E-muhtıra olarak karşımıza geldi ama o arada sizin bilmediğiniz, bizim çok iyi bildiğimiz bir sürü işler oldu. Yani tabiri caizse 'Kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik' demek durumunda kaldık. Devlette insicam bozulmasın, istikrar bozulmasın diye her türlü dirence karşı vatandaşa verdiğimiz sözün arkasında durduk."

- "Hukuk devletinde olması gereken o olacak"

Sonraki dönemde cumhurbaşkanlığı seçimindeki 367 tartışmalarını hatırlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onu da aştık. Bu sefer malum 17/25 Aralık FETÖ'cülerin yargı darbesi. Ondan önce MİT meselesi vesaire. Yargıyla ilgili başka karşılaştığımız sorunlar ve nihayet Gezi olayları. Gezi olayları durup dururken mi oldu? Faizler 100 yıllık seviyenin altına düşmüş, yüzde 4,6'ya gerilemiş. Enflasyon yüzde 6'lara inmiş. Türkiye, o ay IMF ile borcunu sıfırlamış. En büyük projeleri, üçüncü havalimanı, 11 milyar avroluk Yap İşlet Devret projesini gerçekleştirmiş. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün ihalesini yapmış, her bakımdan iyiye giden bir ülke ve hemen Gezi olayları. 17/25 Aralık, nihayet, 15 Temmuz. 15 Temmuz, yaptığı tahribat bakımından 1960 ve 1980 darbelerinden daha yıkıcı bir olaydır. Sonuçları itibarıyla söylüyorum ve bugün bir yıldan, 15 aydan beri biz bunun doğurduğu hasarları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Yeni yeni hasarın büyüklüğü ortaya çıkıyor. Bakın müebbet hapisler ardı ardına geliyor, istediğin kadar sen rüya tabirleri gönder, umut pompala. Herkes yaptığının hesabını verecek. Türkiye hukuk devleti, hukuk devletinde olması gereken neyse o olacak. 250 vatan evladının kanına giren bu alçaklar hesabı verecek ve nitekim veriyorlar."

AK Parti'nin 15 yıldır iktidarda olduğunu ve bu sürede başardıklarının ve başaramadıklarının bulunduğunu aktaran Yıldırım, "Ben hep şöyle diyorum, 15 yıldır şeytan taşlamadan arta kalan zamanlarda iş yaptık. Şeytanları azalttıkça daha fazla zamanımız olacak bundan sonra daha çok işe yoğunlaşacağız, daha çok işe yoğunlaşacağız, daha çok iş yapacağız, daha çok üreteceğiz, daha çok insanımızın yüzünü güldüreceğiz. Bu başarıları bugüne kadar nasıl birlikte elde ettiysek bundan sonra da omuz omuza, el ele birlikte daha fazlasını inşallah yapacağız. Reel sektörümüzle, sanayicimizle, işçimizle, memurumuzla, çiftçimizle çok daha iyi seviyeleri, çok daha yüksek standartları elbette yakalama fırsatı bulacağız." değerlendirmesini yaptı.

Bu girişimleri, bu çalışmaları yine engellemek isteyenlerin mutlaka olacağını, bundan kaçışın olmadığını ifade eden Başbakan Yıldırım, sözlerini, "Kıskananlar, önümüzü kesmeye çalışanlar çıkacak. Bölgeye bakın, bölgede yeni planların gözümüzün önünde nasıl hayata geçirilmeye çalışıldığını görüyorsunuz. Güney sınırlarımızda yeni bir kuşak oluşturulmaya çalışılıyor. Yeni bir başağrısı oluşturulmaya çalışılıyor hem Irak'ta hem Suriye'de ama biz buna izin vermeyeceğiz. Bu bizim milli güvenlik meselemizdir. Ülkemizin, milletimizin geleceğidir. Onun için bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, birlikte Türkiye olacağız. Türkiye mutlaka hak ettiği yere gelecektir. Bundan dost, düşman herkes emin olsun, ülkemiz Cumhurbaşkanımızın riyasetinde, liderliğinde 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için canla başla hükümetimiz çalışıyor. Özel sektörümüzle, sizlerle beraber el ele vererek bunu başaracağız. İnşallah gelecek 10 yılda da yeni bir tarih yazacağız, yeni bir destan yazacağız." diye tamamladı.

- Notlar

Programda, MÜSİAD Vizyoner 2017 tanıtım filmi izletildi. Etkinliğe, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, MÜSİAD üyeleri ve davetliler katıldı.

Bakan Elvan ve Sarıeroğlu ile MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, firma temsilcilerine plaket takdim etti.

Ayrıca Kaan, Afrika’da Başbakan Yıldırım adına 30 kişiye katarakt ameliyatı yapıldığını söyledi, Yıldırım, Kaan'a teşekkür etti.

(Bitti)

 

 

 

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.