Ekranın arkasındaki hayatı tercih ettiğini söyleyen ünlü sanatçı "Ben müzik camiasının Filistinlisiyim" diyor.

Uzun zamandır ortalarda gözükmediğini sandığımız Murat Kekilli, aslında ortalardaymış ama biz göremiyormuşuz. 'Kalbimdeki Darp' adlı yeni albümünü yakında çıkaracak olan Murat Kekilli, müzik camiasında 'ortalık' tanımlamasının Etiler, Bebek ve Tarabya'dan ibaret olduğunu ama kendisinin oralarda olmadığını söylüyor. Yeni albümü sebebiyle konuştuğumuz sanatçı "Piyasadan kopmadım beni çekmek istedikleri ortamdan uzaklaştım. Bu sektörde iki türlü hayat vardır. Birincisi ekran karşısındaki hayattır. Burada insanlar sizi hep ortada görür. Bu sizi sektörün içinde gösteriyor. Bir de ekranın arkası vardır. İşte benim için gerçek sahici yaşam odur" diyor.

ETLİYE SÜTLÜYE KARIŞMA DEDİLER

Sanatçıdan beklenen şeyin etliye sütlüye karışmadan, kendi rahatına baktığı bir yaşam sürmesi olduğunu söyleyen ünlü rockçı, hayranlarına verdiği sözden ötürü albüm yaptığını belirterek şöyle devam ediyor: "Her şeyden önce kitlemize verdiğimiz sözümüz var, 'Ben bu albümü çıkartacağım' diye. Ama bu albümden sonra 6. ve 7. albümümü de çıkaracağım."

PİYASAYLA TERS DÜŞTÜM

Murat Kekilli, duyarsızlığa karşı da tepkili. "Düşene herkes acır ama kimse alıp o insana yarım ekmek vermez. Ben yarım ekmek verenlerin arasında olmayı tercih ettim." diyen Kekilli şunları söylüyor: "Yeri gelir en acımasız insan bile bazen merhamet eder 'ah canım, vah canım' der. Ama kimse taşın altına elini koymaz. Ben eylemin içinde olmayı seçtim. İnsanlardan yayılan kötülükle savaştım. Benden bunu istemediler. Bu yüzden piyasayla ters düştüm"

YAPTIĞIM ROCK DEĞİL FOLK

Kendisini 'Rockçı' olarak tanımlamanın kısıtlayıcı bir ifade olduğuna inanan Kekilli, yıllarca rock müzik dinlediğini ama yaptığı müziğin aslında daha çok folk olduğunu şu sözlerle anlatıyor: "Parçalarımda tulum var mesela, saksafondan da yararlanıyorum, çeşitliliğe inanıyorum." Kekilli, aynı zamanda duyarlı bir sanatçı. "Dünyada haksız dengesiz savaşlar var. Filistin'deki savaş doğru bir savaş değil. Bir tarafta dünyanın en modern silahlarıyla saldıran İsrail, diğer tarafta da bir avuç mazlum, tanklara toplara karşı taş atarak direniş gösteriyor." diyen Kekilli, "Sanatçılarımızın bu konuda acı duyması gerekiyor. Ben ezilenlerin yanındayım. Ve bu piyasanın da Filistinlisi olduğumu düşünüyorum" diyor.

'Bu akşam ölürüm' devrim de yaptırır

Kekilli 1999 yılındaki çıkış parçası "Bu akşam ölürüm" ün yanlış anlaşıldığını, medyanın da bu süreci hızlandırdığını da ifade ediyor. "İntihar vakalarının olduğu dönemde açıklama yapmak zorunda kaldığını anlatan Kekilli bu konuda oldukça dertli: "Bu işin suçlusu ben değilim' diye konuşmak zorunda kaldım. Aslında bunu bile demek zorunda değildim. Yani ekranlar önünde kalabilirdim ama saldırılar oldu. En sevdiğim insanlardan bile saldıranlar oldu. Ama bunun sadece bir müzik olduğunu anlamadılar. Biz ekranın karşısında hayatımızı geçiren bir toplum olduk. Bu nedenle insanlar istenilen şekilde yönlendiriliyor. Birileri tarafından sindiriliyor. 'Bu akşam ölürümle' alakalı söyleyebileceğim tek şey şu; Bir şarkının bir insanı ölüme sürükleyeceğine intihar ettireceğine asla inanmıyorum. Bir şarkı insanı coşturabilir, aşık da ettirir. Hatta devrim bile yaptırır. Ama daha kötüsü olmaz"