Özdil'i suç üstü değil kıç üstü yakaladı

Özdil'i suç üstü değil kıç üstü yakaladı

Şamil Tayyar, Yılmaz Özdil'i, "ıslak imzalı belgeyle" ilgili olarak suç üstü değil "kıç üstü" yakaladı. İşte Tayyar'ın Uğur Dündar'ın sağ kolunu yakaladığı an...

Org. İlker Başbuğ, "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı"yla ilgili olarak "kağıt parçası" deyince; Hürriyet yazarı ve Uğur Dündar'ın sağ kolu Yılmaz Özdil, belgeyle ilgili ironik bir yazı yazmıştı. Özdil, belgenin uydurma olduğunu işlemiş, ve iddia ettiği uydurmacıya "dangoz" demişti.

Özdil, yazısının başında bir özlü söz yazmış sonra bunun Victor Hugo'dan alıntı olduğunu belirtmişti. Ancak birkaç satır sonra "Victor Hugo'nun böyle bir sözü olmadığını bunu kıçından uydurduğunu" yazmıştı.

Özdil daha sonra uzun uzun belgenin nasıl uydurma olduğunu "aklıyla" anlatmıştı.

Şamil Tayyar, Özdil'in "belgenin uydurma olduğunu ispat teorisinin" nasıl yalan çıktığını açıkladıktan sonra sözü üstü kapalı olarak Yılmaz Özdil'in kıçına getirdi.  Tayyar, Özdil'in kıçından uydurduklarının aklıyla söylediklerinden daha gerçeğe yakın olduğunu yazdı.  

İşte Şamil Tayyar'ın Star Gazetesi'ndeki yazısının ilgili bölümü:

Yılmaz Özdil, 27 Haziran 2009 tarihli köşesine şöyle başladı: “Doğruları konuşmak için en az iki kişi gerekir, biri doğru söyleyen, biri doğru anlayan demiş Victor Hugo. Çünkü yalanları dinlemek de yalan söylemenin bir çeşididir aslında. Güzel laf di mi? Ama size kötü haberim var. Victor’un böyle bir lafı yok! Kıçımdan uydurdum.”

Burası doğru. Biz gazeteciler bunun farkındaydık da maalesef kimileri inanmayı tercih ettiler. Hele CHP Lideri Deniz Baykal bayılır ona. Konuşmalarında sıkça atıfta bulunur. Ne yapalım, herkesin zevki ayrı.

Özdil, yazısının devamında uydurmaya devam etti: “Akıllarında ihanet. Vicdanlarında nefret taşıyorlar. Ceplerinde sarı basın kartı... ‘Demokratım, özgürlükçüyüm, aydınım’ ayaklarıyla, gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar. Süsleyerek... Haysiyet cellatlığı yapıyorlar. ‘Papağan efekti’ yaratıyorlar. Okuyan, inanıyor. İnanmakla kalmıyor, başkalarına anlatıyor.”

Bitmedi, dahası var: “Bu sinsi tuzağı, ne Genelkurmay bozabilir, ne MİT, ne de herhangi bir siyasi iktidar. Siz bozabilirsiniz. Vatandaş. İnanmayın kardeşim. ‘Kim bu dangoz?’ diye sorun... ‘Belge’ dedikleri kağıt parçası çıktı. Bunları da kağıt mendil gibi buruşturun. Atın hayatınızdan. Netice itibariyle... Ne demiş Albert Camus? Ajan basın, bunu da yazın!”

Tamam, yazmaya devam edelim. Allah’tan sana uyup o kağıt parçasını hayatımızdan çıkarıp atmadık, inanmaya devam ettik. Kağıt parçası dediğin “belge” çıktı. Şimdi biz de vatandaşa senin sorunu yöneltelim mi: “Kim bu dangoz?”

Ayrıca hakkını teslim etmeliyim. Victor Hugo uydurmaların daha gerçeğe yakın...

Etiketler :