Özhaseki: Babanın Nakşiliği ile övünmüyor musun?

Özhaseki: Babanın Nakşiliği ile övünmüyor musun?

"Ey Barzani, sen bu coğrafyanın çocuğu değil misin? Müslüman değil misin? Babanın Nakşiliği ile övünmüyor musun? Evet. Şimdi öyle bir bomba koyuyorsun ki o coğrafyanın tamamı yanacak. Eğer bu iddianda devam edersen o coğrafyada yeni çatışmalar, kavgalar,

KAYSERİ (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Ey Barzani, sen bu coğrafyanın çocuğu değil misin? Müslüman değil misin? Babanın Nakşiliği ile övünmüyor musun? Evet. Şimdi öyle bir bomba koyuyorsun ki o coğrafyanın tamamı yanacak. Eğer bu iddianda devam edersen o coğrafyada yeni çatışmalar, kavgalar, kan, gözyaşı arka arkasına gelir. Yazık değil mi? Buna niye vesile oluyorsun?" dedi.

Özhaseki, bir otelde düzenlenen Mimar Sinan Uluslararası Proje Olimpiyatları töreninde yaptığı konuşmada, Kayseri'de belediye başkanlığı döneminden itibaren önemli çalışmalara imza attıklarını ve kentsel dönüşüm yasası çıkmadan önce Kayseri'de 50'den fazla gecekondu denebilecek mahalleyi yenileyerek imarlı mahalleler haline getirdiklerini söyledi.

Kayseri'de 21 yıl belediye başkanlığı yaptığını ve bu şehirde Mimar Sinan'ı soluduğu halde, özümsediği halde, onun hakında çok eserler okuduğu halde, onun hakkında söz edebilmenin kendisi açısından son derece zor olduğunu belirten Özhaseki, şöyle konuştu:

"Sinan, bu şehrin çocuğuydu. Bu topraklarda yaşadı, bu havayı soludu, bu suyu içti, bu ortamdan etkilendi. Erciyes Dağı'nı yaşadığı köyden her gün gördü, kümbetleri gördü. Yaşadığı dönem itibarıyla yapılan iş taş ustalığıydı. Onun köyünden Erciyes'in eteklerine doğru devam eden bölgede taş ustalığı çok meşhurdu. Taşı adeta şiir okur gibi, roman yazar gibi, türkü söyler gibi işlerler. O da bir taş ustasıydı. Sonra bir devşirme politikasıyla İstanbul'a doğru yol aldı. İstanbul'da çalışmalar yapar, gayretler gösterir. Bizim bildiğimiz meşhur kalfalık, ustalık dönemi geçtikten sonra da dünyanın dört bir tarafında yüzlerce eserler bırakır. Yüzlerce eser demek dile kolay geliyor tam 350-400 eser. Uçak yok, kolayca gidemiyorsunuz. Şimdiki gibi elekronik ortamlarda masa başında çizimler de yapamıyorsunuz ama öyle bir çağda 350-400 esere imza atıyor, çok da kolay olmasa gerek."

Anadolu coğrafyasının binlerce yıllık bir geçmişi olduğunu, sayısız medeniyetler kurulduğunu, her medeniyetin birbirinden etkinlediğini aktaran Özhaseki, Mimar Sinan'ın sadece yaşadığı o anın değil, bir kültür coğrafyasının birikimi olduğunu vurguladı.

Özhaseki, Sinan'ın müthiş bir eserler silsilesi ortaya koyduğunu, çağının en büyük mimarı olduğunu dile getirerek, hala onun yaptığı eserlerin üzerine çıkılamamasının acısını içinde yaşadığını ifade etti.

Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğuna, Mimar Sinan'ın bu gerçeği asırlar önce düşünerek eserler ortaya koyduğuna işaret eden Özhaseki, şunları kaydetti:

"Süleymaniye'ye bakıyoruz. Sinan depremi düşünerek yapmış. Çünkü biz deprem ülkesiyiz. Topraklarımızın yüzde 66'sı deprem bölgesi. İnsanlarımızın yüzde 71'i deprem bölgelerinde yaşıyor. İki de bir sallanıyor. Sallanmadığı gün yok neredeyse. Bu ülkede son 100 yıl içerisinde 6 ve üzerinde tam 56 tane deprem olmuş. Can kaybımız 82 bin 500, mal kaybımız 100 milyar dolar civarında. 1950,1960'lı yıllarda yapılan binalarda hiç bunlardan ibret almış mıyız? 1980, 1990'lı yıllarda yapılan binlarda hiç bunlardan ibret almış mıyız? Hayır. O dönemde Mimar Sinan, deprem ülkesi olduğumuzu biliyor, zeminin sıvılaşmış olduğunu biliyor ve ona göre yapı inşa ediyor. Ama biz 1950, 1960'lı yıllarda öyle binalar yapmışız ki zemine dikkat etmemişiz, balçıklar üzerine yapmışız. Üstündeki yapıyı da alel usül yapmışız. Belirli bir standartlar varsa da hepimiz çalmak için birbirimizle yarışmışız."

- " Gelişmelerden üzüntü duyuyoruz"

Özhaseki, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) gayrimeşru referandumuna değinerek, tarihte yaşanılan kardeş kavgaları, bölünmeler, parçalanmalar neticesinde yaşanılan acılardan hala ders almayan topluluklar olduğunu söyledi.

"Büyük imparatorluklar kurduk, büyük medeniyetler kurduk ve taraflı tarafsız herkesin işaret ettiği, hak verdiği bir çok medeniyetin altında imzamız var" ifadesini kullanan Özhaseki, şöyle devam etti:

"İşte o medeniyetin temsilcileri olarak bulunduğumuz şu konumdan da doğrusu hepimiz üzüntü duyuyoruz. Gelişmelerden üzüntü duyuyoruz. Kendi coğrafyamızda yaşanan o hadiselerden üzüntü duyuyoruz. Ankara savaşında iki Müslüman Türk lider savaşır. Birisi kazanır ve Osmanlı fetret dönemine girer. Hatta tarihçiler, 'bu olay İstanbul'un fethini 50 yıl geciktirir' derler. Türk beyliklerini çökmesinin ardındaki neden olarak kardeş kavgaları çıkar. Haçlı seferleri nasıl başarılı olmuş biliyor musunuz? İşin özünde küçük küçük lokmalar haline getirmişler. Parçalamışlar yutmuşlar, parçalamışlar yutmuşlar. Bir yere gelirken arkasında komşu olan beyliklerle ilgil iltilafları gündeme getirerek gelmişler. Komşu beylikte tabi buna 'elleme bunların başına gelen müstehak' demiş. Ama bir sene sonra kendine gelmiş, iki sene sonra diğerine gelmiş. İşte böyle böyle Kudüs'e kadar gitmişler."

- "İçimizdeki gafil kitleler de bunlara çanak tutuyor"

Özhaseki, Türkiye'nin coğrafyasında yaşananların geçmişte yaşanılanlarla üç aşağı beş yukarı benzerlik arz ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Buraları bölenler ve parçalayanlar kendi içlerinde beraber olmak için her şeyi yapıyorlar. Avrupa Birliği devletleri 30 tane. Bu ülkeler içerisinde ayrı ayrı düşündüğünüzde 400 parça eder. Bunların kiliseleri bile ayrı. Bunlar bir arada durmak için çırpınıyorlar. Rusya da böyle ABD de böyle ama bir arada duruyor. Bir arada durmanın gücünü hissediyorlar ama aynı adamlar geliyorlar bizim coğrafyamıza, bölüyorlar, parçaladıkça parçalıyorlar. İçimizdeki gafil kitleler de bunlara çanak tutuyorlar. En son Barzani'nin yaptığı bundan farklı bir şey mi? Ey Barzani, sen bu coğrafyanın çocuğu değil misin? Müslüman değil misin? Babanın Nakşiliği ile övünmüyor musun? Evet. Şimdi öyle bir bomba koyuyorsun ki o coğrafyanın tamamı yanacak. Eğer bu iddianda devam edersen o coğrafyada yeni çatışmalar, kavgalar, kan, gözyaşı arka arkasına gelir. Yazık değil mi? Buna niye vesile oluyorsun? Etrafına hiç mi bakmıyorsun? İçinde İsrail bayrakları ile gezen adileri görmüyor musun? Hesabın ne olduğunu bilmiyor musun? O kadar mı akılsızsın? Doğrusu bunların hepsi bizim için biz üzüntü kaynağı."

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.