PELWEŞAN-DAĞILAN YAPRAKLAR ÜZERİNE RÖPORTAJ

PELWEŞAN-DAĞILAN YAPRAKLAR ÜZERİNE RÖPORTAJ

 

 

23.12.2015 tarihi Saat 13:00 'de Adana AkdenizFM ÖZLEM İLE GENİŞ AÇI PROGRAMI'na Sevgili Özlem Pekduraner hanımefendinin daveti üzerine icabet ederek konuk oldum ve güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Sohbet konularımız kitabım PELWEŞAN-DAĞILAN YAPRAKLAR ve sosyal hayat üzerine olup oldukça yüksel dinleyici kitlesinin karşısında biraraya geldik.

 

 

 

 

Sevgili Özlem Pekduraner hanımefendi ile sohbet ve soru cevap şeklinde geçen porgramımızı aşağıda siz kıymetli arkadaşlarım ve kıymetli okurlarımızla paylaşıyoruz. Kitabımı Tük Karahan şubeleri ve aşağıda vereceğim linklerden sipariş edebilirsiniz. 

TÜM KARAHAN KİTABEVİ ŞUBELERİ

Sevgili Özlem Pekduraner hanımefendi ile röportajımız:

PELWEŞAN-DAĞILAN YAPRAKLAR  Kitabı Neyi  Kapsamaktadır?

Bu kitabı okuduğunuzda özgüveninizin nasıl azaldığını, toplumsal kabullenmelerin, geleneklerin, çocuk yetiştirme biçimlerinin bunda nasıl etkili olduğunu göreceksiniz. Ve bireyin özgüveni azaldıkça özgürlüğünün içsel boyutta nasıl azaldığını, özel ilişkilerde, sosyal ilişkilerinde nasıl aksaklıklar yaşadığını göreceksiniz.

Toplumun başlıca sorunlarından olan çocuk gelinler, aşiret arası kan davasını sözde önleme amaçlı evlilikler, çocukların kan davası uğruna ailelerinden koparılarak kaçırılması ve yurdundan çok uzaklara para karşılığı götürülmeleri ülkemizdeki  sosyal sorunlara  etkisi çok yönlüdür. Ayrıca otizimli bir çocukla yaşamın geldiği nokta hangi aşamadadır. Eğitimden uzaklık, mantıksal ve faydacılıktan uzak birtakım geleneksel alışkanlıkların varlığı insanımızın içsel boyutta tıkanıklar yaşamasına yol açmaktadır. İnsanlarda gelenekselliğe bağlı aşiret kavramı ve içinde yaşananlardan dolayı düşünme alışkanlığının oluşmaması, sadece bir zümrenin verdiği kararların özellikle çocuklar üzerinde uygulanması sonucu ailelerin parçalanması ve, kana kan zihniyetinin çarpıklığının ve yaşamsal eksikliklerin, aşiret ileri gelenlerinin düşündüklerini ve karar verdiklerini yaşamalarının toplumsal dejenerasyona doğru gidişin emarelerinin gözardı edilerek herşeyin doğal olduğunun kabullenilmesi, onca kıyılan canların verilen bedeller olarak değerlendirilmesi, sönen hayatların  o hak etti bilincinin yerleşmiş olması nedeniyle aslında görünürde aile kavramı olsa da nesillerin yok olduğunun gözler önüne serilmesidir kitabımdaki amaç.

Tüm bunlar içinde hayatın tekerleğinin yine çocuklar üzerinde dönmesi acı gerçeğin ta kendisidir…

Neden  Böyle  Bir  Kitaba  İhtiyaç  Duydunuz ?

Toplumsal kabullenme  sorununun ve töre cinayetlerinin ülkemizdeki  sosyal sorunlara  etkisi çok yönlüdür. Okuma  alışkanlığımızın az olması, medyanın kültürel düzeye etkisi, mantıksal ve faydacılıktan uzak birtakım geleneksel alışkanlıkların varlığı insanımızın içsel boyutta tıkanıklıklar yaşamasına yol açmaktadır. Günümüzde farklı şekillerde özgürlüklerimiz kısıtlanmaktadır.

Kitabımdaki en bariz örnek kan davaları ve töre cinayetleridir. Geleceğin bireyi olarak çocuklar üzerinde kurgulanan durumların töre kararıdır denerek kabul ettirilmesi tam anlamıyla toplumsal kısıtlamaya yönelik kanayan yaradır.

Toplumda insanlara töre cinayetleri; özgüvensizlik, tembellik, edilgenlik; başta aile, sosyal çevre, sonra medyaya kadar uzanan geniş yelpazede, farklı kademelerde, farklı şekillerde, bilinçli veya bilinçsizce empoze edilmektedir. Adeta sisler içinde kalmış olan zihinler, kendi potansiyellerinin farkında olmadan hayata atılmakta, yaratıcılıkları engellenmektedir. Hür doğmuş beyinler, zamanla çarpık toplumsal inanışlarla beslenince ortaya kendi özüne aykırı yaşayan ve özünden aykırı düşünüp yaşadığı için sürekli sorunların içinde bocalayan nesiller türedi.

Töre Saikiyle İşlenen Cinayetler Ve  Özgürlük  Arasında  Nasıl Bir  İlişki Vardır ?

Öncelikle  şunu bilmek lazım  özgürlük  dışsal engellerin  yokluğundan  ziyade  zihinsel  engellerin  aşılmasına bağlı  olarak   ortaya   çıkan  olgudur .. Özgür  olmak demek  insanın  hırslarının farkına varıp  onların etkisinden  kurtulması demektir,   işte  o zaman  kişisel  özgünlük  yaratıcılık  girişimcilik  ortaya  çıkar..

Töre cinayetleri ve özgürlüğe gelince ki ayak ve ellere bağlanan zincirlerle özgürlüğün, yaşamların katledildiği bir sarmal olduğu ve içinden çıkılmaz bir hal alana kadar bireyi ve toplumu esir aldığı görülmektedir. Bu durumda da özgürlük törece verilen emirlerin uygulanması ile sağlanmaktadır. Töresel karar sonucu infaz edilen birey ile kan yerde kalmamıştır. İnfaz eden için de çarpık bir namus anlayışını yerine getirmiş olacaktır yani zafer onunla sağlanmıştır o artık çok güçlüdür …

PELWEŞAN-DAĞILAN YAPRAKLAR  Kitabının  Bölümlerinden  Örnek  Verir Misiniz?

Ziver ve Zelal düğünü ve Avaşin’in katli,  Onbeş Sene Önce Seyithan Olayı, Herşey Daha Güzel Olacak, Ailenin Otizimle İmtihanı, Okul Zili Çalıyor, Beşir Ağa‟Nın Zamansız Vedası, Konağın Yeni Heyecanı, Şehit Şirvan, Okulda Yarı Yıl Tatil Heyecanı, Baran Ailesinden Koparıldı, İki Çocuk Bilinmeze Doğru Gidilen Yolda, Artus (Baran) Ve Auhert (Behrem)‟İn Yeni Yaşamları, Yuvaya Dönüi

Kitaptaki  Üslup  Ve  Konu  Dağılımı  Nasıldır?

Kitap da  güncel yaşam ve buna bağlı sorunlar bilimsel dil kullanılmadan toplumun her kesimine ulaşması amaç edinerek yazılmış ve halkın yaşadığı sorunun uzaktan bakılırken ki izlenimi bir yana bırakılarak okuyucuyu bu olayların içine çekme amacı güdülmüştür. Siz olsaydınız ne yapardınız sorusu aslında gizli olarak okuyucuya sorulmuştur… Okuyucu  okuduğu her  bölümde  kendi hayatından izleri  rahatlıkla  bulacaktır.. Konu  kapsamı   olarak  tamamıyla gerçek hayatın farklı  yönleri dikkate alınarak  okuyucuya  sunulmuştur…

Sizce   Okur  Kitabı  Neden  Okumalı?

Okuyucu  öncelikle; toplumsal tabu olan cinselliğe bağlı korkular nedeniyle adına evlilik dahi denmeyen toplumsal sorunla çocukların evliliğe adım atması kapsamında verilen kararların sadece töre cinayetlerini ve kan davalarını canlı tutmaya faydalı olmaktan başka bir şeye yaramadığını görecektir. Kendi kendine kara veremeyen bireylerin çocuklarını dahi kontrol edememelerini ve yaşamların ellerinden kayıp gittiğini görecektir. Her anlamda  geleneklere bağlılığın çoğu zaman iyi sonuçlar vermeyeceğini aksine kana kan zihniyetinin  yaşar halini devam ettirmeye etken olduğunu görecektir. Hiçbir zaman son bulmayacak bu kavgada küçük bedenlerinden ve yaşamlarından faydalanıldığını görecektir.  

Kitapta  okuyucu empati yaparak ve kahramanlarıyla özdeşleşerek ne yapabilirim sorusunu yöneltecektir kendisine. İşte  bu  yüzden  kitap  okuyucuya  sunulmuştur..

 

RÖPORTAJ: İNCİ KAYAR

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum