Perinçek'in asıl kimliği ortaya çıktı

Perinçek'in asıl kimliği ortaya çıktı

Ergenekon savcılarınca ifadesine başvurulan gizli tanık Deniz'in, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'le ilgili iddiaları da ek klasörlere yansıdı.


Deniz'in iddialarına göre, Perinçek, PKK'da ikinci lider olarak görülüyor. Deniz, Perinçek'in yazdığı dizi yazılarla Öcalan'ın gündeme gelmesini sağladığını anlatıyor.

Bekaa Vadisi'ne yaptığı ziyaretlerle gündeme gelen Doğu Perinçek'in terörist başı Abdullah Öcalan'la yakınlığı biliniyor. Söz konusu samimiyet, gizli tanığın ifadelerine de yansıyor. Deniz, Öcalan'ın Perinçek'le ilgilendiği kadar kimseyle ilgilenmediğini belirtiyor. Perinçek'in terör örgütünün kamplarına yaptığı ziyaretlere dikkat çeken eski PKK'lı gizli tanık, yapılan ziyaretlerden birini şöyle anlatıyor: "Perinçek'e kampta bir oda tahsis edildi. Öcalan hiçbir misafiri ile bir defadan fazla birlikte yemek yemediği halde, Perinçek'le kaldığı süre boyunca bütün yemekleri birlikte yedi. Hatta Öcalan, kendisi ile görüşmeye gelen herkesle konuşur, yüzüne karşı güzel sözler söyler ancak gittikten sonra da arkasından ajan, işbirlikçi ya da benden yararlanmaya geldi, şeklinde sözler söylerdi fakat Perinçek hakkında övücü sözler söyledi."

Deniz, Perinçek'in yazılarıyla Öcalan'ın gündeme geldiğini belirtiyor: "PKK örgütünün Türkiye siyasetinde gündemleşmesini sağlayıp, Türkiye içerisinde örgütün taban bulmasını sağlamıştır. Gerçi 15 Ağustos 1984 olayları ile örgüt adını Türkiye'de hissettirmişse de daha sonra yapılan operasyonlarla ağır darbeler almıştı. Siyaseten de sıkışmış bir durumdaydı. Perinçek'le yapılan ve yayınlanan bu görüşme adeta örgüt için bir can simidi haline geldi. Bu röportajın yayınlanması ile Perinçek adeta örgütün ikinci lideri konumuna geldi. Terörist başıyla Perinçek'in görüşmesi kitap haline getirilip örgüt mensuplarının evlerindeki kitaplıklarda yerini aldı." Gizli tanık ayrıca, 12 Eylül ihtilalinin PKK'ya önceden bildirildiğini, bunun üzerine örgüt üyelerinin kaçtığını anlatıyor.

PARA KAYNAĞI UYUŞTURUCU TİCARETİ

Deniz, PKK terör örgütünün, uyuşturucu ve silah kaçakçılığından nasıl nemalandığını da anlatıyor: "Uyuşturucu ticareti yapan kişilerden sınır geçişlerinde izin verme karşılığında belli bir pay, uyuşturucunun Avrupa'da dağıtımını da koordine etmek ve bundan da belli paylar alınmaktaydı. Yoksa örgütün bizzat uyuşturucu imali, ticareti söz konusu değildi. Silah kaçakçılığı genellikle sınır kaplarından yapılır, örgütün kontrolü altında bulunan dağ yollarından bu tür faaliyetleri yürüten şahıslardan pay alınır, örgütte kendi militanları için ihtiyaç duyduğu bomba, silah ve mühimmatlarını da para karşılığında silah kaçakçılığı işi ile uğraşan bu şahıslardan temin eder."

Perinçek, sürekli saf değiştirdi

Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün Doğu Perinçek'le ilgili söyledikleri de ilginç. Perinçek'in yabancı güçlerin telkini ile hareket ettiğini anlatan Eymür, "Devamlı olarak ideoloji ve kalıp değiştirmiştir. Bazı zamanlar Abdullah Öcalan ile görüşmeye gitmiş, yayın organları vasıtasıyla onları desteklemiş, bazı zamanlar sol örgütlerin içerisinde yer almış, son dönemde de ulusalcı olmuştur. Bu durumu hayatın doğal akışı olarak algılamak mümkün değildir. Olsa olsa maksatlı bir faaliyettir." diyor. Perinçek'le ilgili çarpıcı iddialarda bulunan Eymür, görev yaptığı dönemde İngiliz ve Amerikalılara çalışan iki casusun yakalandığını belirterek şöyle konuşuyor: "Bunlardan biri Perinçek grubu ile doğrudan ilintilidir. Bu şahsın ismi emekli Albay Turan Ç.'dir. Diğeri ise MİT'te görevli emekli Kurmay Albay Sebahattin S.'dir. Perinçek her ikisine de sahip çıkıp korumuştur. Yakalayanları suçlamıştır."

Etiketler :