Peygamberimizin tavsiyesi sporlar

Peygamberimizin tavsiyesi sporlar

Peki en büyük rehberimiz Peygamber Efendimiz'in bazı spor dallarını bizzat kendisinin yaptığını, bazılarını ise teşvik ve tavsiye ettiğini biliyor muydunuz?

Sporun sadece psikolojik olarak değil fizyolojik olarak da bize pek çok faydası var. Peki en büyük rehberimiz Peygamber Efendimiz'in bazı spor dallarını bizzat kendisinin yaptığını, bazılarını ise teşvik ve tavsiye ettiğini biliyor muydunuz?

 

Peygamber Efendimiz hangi sporları yapıyordu?

Peygamberimiz hangi spor dallarını tavsiye ediyor?

Günümüzde doktorlar, düzenli egzersiz yapmayı veya herhangi bir spor dalıyla uğraşmayı hararetle tavsiye ediyorlar. Düzenli spor yapanlar, kasların kuvvetlenmesinden, şişmanlık riskinin azalmasına, düşünme potansiyelinin artmasından, yaşlanma sürecini geciktirmeye kadar pek çok konuda insanın sağlığına ciddi katkısı olduğunda hemfikirler.

Peki Peygamber Efendimiz'in bazı spor dallarını bizzat kendisinin yaptığını, bazılarını ise teşvik ve tavsiye ettiğini biliyor muydunuz? İsterseniz bunları madde madde işleyelim:

Atletizm (yürüme-koşu): Pek çok rivayette yürümenin tavsiye edildiğine, ashabın da buna önem verdiğine şahit olmaktayız. Yürüme, her yaş ve seviyedeki insanın yapabileceği bir spordur. Peygamberimiz, "İki hedef arasında koşan kimsenin her adımı için bir hasene (iyilik) mevcuttur", "Ok yarışı yapın, vücutça sertleşin, yalın ayak yürüyün" (Mecmeu'z-Zevâid, 5/136) buyurarak bu sporu teşvik etmiştir.

Efendimiz'in eşi Hz. Âişe ile zaman zaman koşu yarışı yaptığı, bu şekildeki yarışları teşvik ettiği ve sahabenin de bu tür koşu yarışmaları yaptığı bilinmektedir. Bir defasında yarışı Hz. Âyşe, diğerinde de Peygamberimiz kazanmıştır. (Bkz. Ebu Davud,Cihad 68)

Güreş: Torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin Peygamberimiz'in huzurunda güreşmişlerdir. Mekke'nin ünlü pehlivanı Rükane b. Abdi Yezid, Müslaman olmak için, kendine göstermesi gereken bir mucize olarak güreşmeyi ve Hz. Peygamber'in güreşte kendisini yenebilmesini şart koşar. Peygamber Efendimiz de teklifi kabul eder ve Rükane'yi tuş eder. (Bkz. İbn Hişam, Siyer, 1/390)

Atıcılık ve ok atma: "Onlara karşı elinizden geldiğince kuvvet hazırlayın" (Enfâl, 8/60) âyetindeki kuvveti, Peygamberimiz "remy" ok atma olarak açıklamış, çarşıda ok atma yarışı sahabileri takdir etmiş, başka bir hadislerinde ise, "Allah tek bir ok sebebiyle üç kişiyi cennete koyar: 1- Onu yapan; yeter ki bunu hayır maksadıyla yapsın. 2- Oku atan. 3- Atana ulaştıran. Atın ve binin. Sizin ok atmanızı, ben binmenizden daha çok seviyorum" buyurarak ok atışıyla uğraşanları Allah'ın cennetine koyacağını müjdelemiştir. (Buhari, Cihad 78)

Binicilik ve at-deve yarışı: Peygamber Efendimiz'in teşvik ettiği, kazananlara zaman zaman maddi ödül verdiği, çoğu kere bizzat katıldığı sportif faaliyetlerdendir. "Şu üç şeyde armağan vardır; Deve yarışı, at yarışı ve ok yarışı" buyuran Efendimiz'in Adbâ ismindeki devesi de pek çok yarışta birinci gelmişti. Ancak Peygamberimiz bu işi kumar şeklinde yapmayı yasaklamıştır. (Ebu Davud, Cihad 67)

Yüzücülük: Yüzmeyi çocukluk yaşlarında öğrenen Efendimiz atıcılık, binicilik ve koşunun yanı sıra yüzmenin de öğrenilmesi ve öğretilmesini teşvik etmiş, hatta bir babanın evladına karşı vazifelerinden söz ederken onları helâl rızıkla besleme, yazıyı öğretme yanında atıcılık ve yüzme öğretmeyi de ifade etmiştir. Bu teşvikler sonucudur ki sahabiler arasında bu tür faaliyetlerin oldukça yaygın olduğu, Hz. Ömer'in de gerek hutbelerinde Medine halkına, gerek mektup ve talimatlarında diğer bölge halklarına ve ordu kumandanlarına atıcılık, binicilik, yüzme, koşu gibi eğitici ve yetiştirici sportif faaliyetlere önem verilmesini, bunların çocuklara öğretilmesini istediği belirtilmiştir.

Evet bize düşen, ömrümüzün en kıymetli bir hayat sermayesi olduğunu göz önünde bulundurup, salih amellerle hayatı geçirmeye çalışmak ve beden ve ruh sağlığımızı koruma açısından hayatımıza gerektiği ölçüde spora zaman ayırmaktır.

Bu arada bir hatırlatma yapalım: Önümüzdeki Perşembe günü (25.02.2010) mevlid kandili. Yani Efendimiz'in dünyayı şereflendirdiği doğum yıl dönümü. Bütün okurlarımızın mevlid kandilini şimdiden tebrik ediyoruz. 

 

BİR SORU-BİR CEVAP

Peygamberimiz her yemekten sonra yemek duası yapar mıydı?

Soru: Geçen gün arkadaşlarla beraber yemek yedik. Arkasından dua yapmayı unuttuk. Bir arkadaşımız yemekten sonra mutlaka dua yapmamız gerektiğini, çünkü Peygamber Efendimiz'in her yemekten sonra yemek duası yaptığını söyledi. Sorum şu, gerçekten Efendimiz her yemekten sonra dua yapmış mıdır? Ömer Yeşil

Allah Resûlü'nün (sallallahu aleyhi ve sellem) her yemekten sonra dua ettiğine dair bir şey bilmiyoruz. Ancak O, yemeye başlarken besmele çekmeyi, tefekkür etmeyi ve sonunda da hamd etmeyi ihmal etmemiştir. Fakat dua bunların dışındaki bir faaliyettir.

Bazı durumlarda Hz. Peygamber'in bizlerin de zaman zaman yaptığımız dualardan yaptığına şahit olmaktayız. Mesela bir defasında Allah Resûlü'nü Ramazan'da iftara davet emişlerdir. Yemekten sonra da kendisinden dua talep edilmesi üzerine şu duayı yapmıştır:

"Ekele taamukumu'l-ebrâr ve eftara indekumu's-saimun ve sallet aleykum el-melaiketu ve zekerehumullahu fimen indehu." (Yemeğinizi iyi insanlar yesin, yanınızda oruçlu olan kimseler sizinle iftar etsin, melekler size dua etsin ve Allah Teâlâ sizi yanındaki kimselere zikretsin).

DEĞİŞİK DUALAR YAPIYOR

Yine başka bir defasında ashaptan biri evine davet etmiş, sonra da "Ya Resûlullah! Bir dua buyurur musunuz" deyince Efendimiz:

"Allahümme bârik lehüm fîmâ razektehum vağfir lehüm verhamhum - Allah'ım bunların yemeklerine bereket ihsan eyle, mağfiret eyle ve bunlara merhamet eyle" buyurmuştur.

Başka bir defasında da, "Elhamdulillahillezî etamenâ ve sekânâ - Hamdolsun o Allah'a ki bizi yedirdi ve içirdi" buyurmuşlardır. Bir rivayette de bu duaya şu ilave vardır: "Min ğayri havlin vela kuvvetin minnâ - Bizim güç ve kuvvetimiz işin içine girmediği hâlde."

Bütün bu bilgilerden şunu çıkarabiliriz: Allah Resûlü yemekte her zaman dua yapmamıştır ve yaptığı zamanlar da değişik dualar yapmıştır. Bir mümin yemeklerde bu dualardan ya da buna benzer kendi seçtiği dualardan birini yapabilir.

TEFEKKÜR ATLASI

Ördek yavrusuna yumurta içindeyken yüzmeyi kim öğretiyor?

Tavuk yumurtalarının içine konulan bir ördek yumurtasından diğer yavrularla birlikte çıkan ördek yavrusu dosdoğru suya koşarken, tavuk yavruları toprak gagalamakla meşguldür. Acaba bu ördek yavrusuna yumurta içindeyken yüzme mi öğretildi?

Anne ve babasından uzakta kuluçka makinesinden çıkartılan bir kuş laboratuarda beslenip büyütülüyor. Dolayısıyla yuva nedir bilmeyen kuş büyüdüğü zaman kendine has olan yuvayı yapıyor. Eğer bu bir kırlangıç ise çamurdan bir yuva yapıyor, bir çorapçı kuşu ise ağaç liflerinden çorap şeklinde kusursuz bir yuva örüyor.

Yumurtadan çıktıklarından beri yuva hakkında hiçbir malumatı olmayan bu kuşlara diğer hemcinsleri gibi yuva yapmayı kim öğretmiş olabilir?

BİR DUA

Dertlerimize deva, hastalarımıza şifa ver ya Rabbi!

Allah'ım! Fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, doyumsuz benlikten, yaşarmayan gözden ve kabul olmayan duadan Sana sığınırız. Bizlere yol göster ve istikamet ver. Maddi-manevi her türlü sıkıntılarımızı gider. Hastalarımıza şifa, borçlularımıza eda, dertlilerimize deva ver ya Rabbi!

MİNİ YARIŞMA

1. Akıl sahibi insanları kendi istekleri ile dünya ve âhirette iyiliğe ve mutluluğa ulaştırmak için Yüce Allah tarafından peygamberler aracılığı ile gönderilen esaslara ne denir?

2. Kıble ne demektir?

3. Her yüz senede bir gelen ve dinî düşünce ve uygulama alanında meydana gelen kırılma ve sapmaları gideren ve onu eski saf hâline getiren büyük İslâm âlimlerine ne ad verilir?

4. Münafık kime denir?

5. Yağmurun yağması, rüzgârın esmesi gibi tabiat olaylarını idare eden meleğin ismi nedir?

Cevaplar

1. Din.

2. Namaz esnasında dönülmesi gereken Kâbe yönüne denir.

3. Müceddid.

4. Allah'ın varlığına ve birliğine, Peygamber Efendimiz'in de peygamberliğine kalbi ile inanmadığı hâlde dili ile inandığını söyleyen kimseye denir.

5. Mikâil.

HAZIRLAYAN : Ali İhsan ER

Etiketler :