PKK hangi siyasetçiyi dağa çağırdı?

PKK hangi siyasetçiyi dağa çağırdı?

Terör örgütünün 3 numaralı ismi Mustafa Karasu'dan ilginç açıklamalar.. Karasu ABD'ye de meydan okumayı ihmal etmedi.

 

Teröristlerin ayağında Salomon marka 300 euroluk ayakkabı ile dağda gezdiği dikkat çekti. Mustafa Karasu bugün bir siyasi partinin başında bulunan ismi abisiyle birlikte 1970'lı yıllarda örgüte çağırdığını ancak ikna edemediğini iddia etti.

Yine Karasu “BDP legal bir Kürt partisi. Ama bu partinin tabanıyla bizim tabanımız ortak. BDP ve diğer partiler bizim çizgimizden gelmişlerdir.” diye konuştu. 

Barzani'nin kendileriyle savaşmayacağını, "Çünkü onlar da bizler de Kürt’üz." sözleriyle açıklıyor. 16 yaşındaki kişinin çocuk sayılamayacağını da sözlerine ekledi.. İran ve Türkiye sınırına ABD'nin karakol yapacağı iddialarına da sert çıktı..

Türkiye gazetesi muhabiri Osman Sağırlı'nın terör örgütü PKK'nın üç numarası Mustafa Karasu ile yaptığı röportajın ikinci bölümü de ses getirecek..

O SİLAHIN SANA NE ZARARI VAR

PKK’nın karar almasında etkili isimlerden biri olan Mustafa Karasu bazı sorularımıza sinirlense de her türlü soruya cevap verebildiği havasını yansıtmak için röportajı devam ettirmekte kararlı.
Bir ara kendisine, “Şu gördüğüm silahlar olmasa daha başka sorularım da olacak. Aslında özetle şunu söylemek istiyorum. Silahın olduğu hiçbir alanda medeni insanlar gibi konuşamayız. Dolayısıyla Türkiye’nin silahlı olduğunuz sürece sizi muhatap almamasının altında da bu gerçek yatıyor” diyorum. Karasu, “O silahın sana ne zararı var, biz kendimizi korumak için kullanıyoruz” diyerek meseleyi geçiştirmeye çalışıyor. Kaldığımız yerden sorulara devam ediyorum.

Örgütün baronlarının zarar görmediği ortada neden başkalarını öne sürüyorsunuz. Hep köylü cahiller ölüyor.
Örgütümüzün üst düzeyindeki insanları yüzde 80’ni ölmüştür. Kala kala benim gibi cezaevine girip belli bir yaştan sonra çıktıktan sonra dağlara gidemeyecek insanlar kaldı. Çok kez ölümden döndüm.

Son on yılda ilk gruptan, yani kuruculardan hiçbirisine bir şey olmadı.
Örgütün bir yönetimi var. Bunlar tabii ki kendilerini koruyacak.

Bu sorun nasıl çözülecek. 35 yıl boyunca neyi geliştirdiniz ve değiştirdiniz?
Bu süre içinde devletin resmi görüşü olan Kart-Kurt’tan önemli bir noktaya getirdik sorunu. Şu anda resmi olmazsa bile Kürt halkının varlığı kabul ediliyor. Zaman zaman küçük çocukların ellerine taş verdiğimiz eleştirileri yapılıyor. O çocuklara taş verilmiyor.

16 YAŞ ÇOCUK SAYILMAZ

Çocuklardan bazıları eylem yapmaları için kendilerine para verildiğini söylüyor. Buna ne diyeceksiniz?
İnanıyor musunuz?

Sizin söylediklerinize nasıl inanıyım. Kürt çocuklarının şiddet ortamında büyümesini onaylıyor musunuz?
Olayı sosyolojik ve siyasal olarak değerlendirmek lazım. Bir ara Mersin’de 6 yaşında bir çocuk kaldıramadığı taşı alıp atmak istedi. Çocukların taş atmasını örgütlemiyoruz. Sadece Türk devletinin politikalarına karşı durmasına ses çıkarmıyoruz.

Bu utanılacak bir durum. Anne ve babalara çocuklarını sokaklardan çekmeleri için bir çağrınız olmayacak mı?
Bu öyle büyütülmemeli. Eline silah almıyorlar. Dağlarda çocuk yok. Mahmur’da çocuklar militanlara özenerek giyiniyorlar birisi de bunları çekip altına “PKK’nın çocuk militanları” diye yazıyor.

 

Kılıçdaroğlu'nu nasıl buluyor?
Baykal dediniz aklıma geldi, Baykal’ın video görüntülerini nasıl değerlendirdiniz?
Görüntüler gerçek. Yalan değil. Kesin.

Yalan ve montaj diyorlar. Nereden o kanaate vardınız?
Mümkün değil. Kasetteki görüntüler gerçek. Ama neden yapıldığı önemli. Bazıları ordu, bazıları AKP, bazıları ise ABD ve Almanya yaptı diyor.

Kılıçdaroğlu’nu nasıl buluyorsunuz? CHP’nin yeni yönetiminin iktidar olması halinde örgüt bunlarla anlaşabilir mi?
Arkasında Önder Sav gibi tecrübeli bir insan var. Nereye kadar götürür ve ne ölçüde başarılı olur bilemem. Bizim için kimin iktidar olduğu önemli değil. Hangi anlayış ve zihniyette olduğu önemli. Şu andaki yaklaşımları devam ederse CHP ile anlaşamayız.

BAYKAL KASETİ BENCE ORİJİNAL

10-12 yaşlarındaki çocuklardan bahsediyoruz. Kendi karar verme yetileri bile yok. Bu çocukların şiddetin içinde yer almaları söz konusu
Anne ve babalar yanlarına çocuklarını alıp eyleme gidiyor. Polis müdahalesi olunca, yaşlı da çocuk da taş atıyor. Kimseye çocuklarınızı protesto gösterilerinden uzak tutun diye bir çağrıda bulunmam.

Size göre kaç yaşındaki kişi çocuk değildir?
Bize göre 16 yaşından küçükler çocuktur.

Mesut Barzani 6 yıl sonra Türkiye’yi ziyaret etti. Birtakım sözleri oldu. Bölgede size yönelik yürütülecek operasyonlara destek verir mi?
Barzani, “AKP’nin açılım politikalarına” destek veriyor. Türkiye’deki iktidarla belli düzeyde ilişkileri var. Ama “Kürt sorunu silahla ve şiddetle çözülmez” dedi. Türkiye ile ekonomik ilişkileri gelişebilir. KDP’nin bize yönelik sertleşeceğini düşünmüyoruz.

Buradan çıkartılmanız konusunda bir anlaşmaya varılmış olamaz mı?
Bu anlaşma ile olacak bir durum değil. Barzani’nin sert bir tutum takınması halinde PKK’yı bölgeden çıkaramaz. Geçmişte denendi olmadı. Şu anda Irak’ın dağlık alanları elimizde. Kürtler, KDP, KYB ve PKK arasında bir savaşın çıkmasını istemiyor. Geçmişte bu güçler birbirleriyle savaştılar netice alınmadı.

Bir taraftan İran obüslerle dövüyor. Türkiye ise heronlarla keşif yapıp uçaklarla bombalar yağdırıyor. Diğer taraftan Barzani’nin de destek vermesi halinde köşeye sıkışmayacağınızı ve bu üç devletin güçleriyle de mücadele edebileceğinizi savunmak mantıklı mı?
Bir anda üç devlete karşı savaşmak istemiyoruz. Savaş olursa da kaçmayız. Düzenli bir ordu değiliz. Türkiye, KDP ile birleşerek bizimle çarpıştı. Fakat sonuç alamadı. Aksine her seferinde kazançlı çıktık. Yeni bir savaş çıkarsa Kuzey Irak’ın bazı dağları var, gider oralara yerleşiriz. KDP’li güçler geçmişte olduğu kadar bizimle sert bir şekilde savaşmaz. Çünkü onlar da bizler de Kürt’üz.

PARAN VARSA BARZANİ’Yİ AŞARSIN

Savaşmasalar bile lojistiğinizi kesmezler mi?
KDP ile savaştığımızda ihtiyaçlarımızı gideriyorduk. Bakın bu güneyde paranız olsun, Barzani başta olmak üzere, karısı, oğlu ve kızından bile erzak alabilirsiniz. Kapitalizm böyle bir şey.

Türkiye, “bu meseleyi çözmek istiyorsan neden silaha başvurdun diyor?
Türkiye, Kürtler üzerinde zorla egemenlik kurmuş. Bu demokratik bir yönetim değil. Otoriter, baskıcı ve Kürtlerin haklarını gasp eden bir yönetim var. Demokratik bir Türkiye içinde birlikte yaşamaktan yanayız. Böyle olursa ülkenin yasa ve anayasasına uymaktan da yanayız.

Siz yakanızdaki o renklerin, Apo rozetinin kabul edilmesini ve Öcalan’ın heykellerinin Kürtlerin yaşadığı şehirlere dikilmesini mi savunuyorsunuz?
Bir devlet bayrağı şeklinde. Demokratik özerklik diyoruz. İdeolojik ve teorik yaklaşımdan örgütlü sistemden gelen simgemizin kabul edilmesini isteriz. Kürtler sarı-kırmızı-yeşil renkleri seviyor. Bunun kime ne zararı var.

AKLINIZ NEREDEYDİ?

Bir de dördüncü döneme girildi deniliyor. Sizin dönemleriniz hiç bitmiyor ?
Üçüncü dönemde ateşkes ilan ettik. Sorunu demokratik yollarla çözmek istediğimizi beyan ettik. Ama olmadı. En son bir buçuk yıllık süre içindeki pratik ortadadır. Ama operasyonlar sürdü. Demek ki tamamıyla bir tasfiye planı var. Sürekli barıştan bahsettiğimiz için tabanımızdan tepkiler aldık. Yine de Türk hükümeti sorunu barışçıl yöntemlerle çözmek için adım atarsa yeni adımlar atarız.

Başbakan ısrarla “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi devam ediyor” diyor. Fakat öyle gözüküyor ki siz bitirmişsiniz?
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesinde samimi olan bir insan, bu kadar siyasetçiyi tutuklatır mı?

KCK ve DTP’ye yönelik operasyonlara duyduğunuz tepkiden silaha sarılmış olsaydınız daha önce yapardınız. Aklınız neredeydi?
Duygusal reaksiyonlar vermiyoruz. Bütün tutuklamalara rağmen eylemsizlik kararımızı sürdürdük. Tutuklamalardan sonra bile “ne olursunuz yapmayın etmeyin” dedik. Abdullah Öcalan ise 31 Mayıs’a kadar süre vermişti. Süre bitti.

Etiketler :