PROF. DR. ORHAN ÇEKER BU KEZ KELAMCILARI iKAZ ETTi
Sosyal Medyadaki mesajlarıyla hayli dikkat çeken Necmettin Erbakan Üniversitesi Islam Hukuku Profesörü Orhan Çeker, bu hafta da Kelamcıların önemine ve sessiz kalmalarına değindi.
KELAMcılarımızdan RİCAmdır: Malumdur ki kelâm ilmi, kendi devrinde ortaya çıkmış yani çağdaş itikădî meseleleri ve fikir akımlarını İslâm'a göre değerlendirir ve müslümanlara yol gösterir. Hicrî 2. asırdan itibaren başlayan münakaşalar 3. 4. asırda zirveye çıkar ve mezheb haline gelir.
Şimdi kelamcılarımız bu konuları ayrıntılarıyla derslerde işlerler. Çok gereklidir de. Teşekkürler. ANCAK!!!Kelamcılarımız, bunların yanısıra çağdaş itikădî mesele ve fikir akımları ile uğraşmamaktadırlar. Halbuki ağırlık vermeleri gereken konular bunlardır. Mesela hadislerin/sünnetin dışlanması, deizm, ateizm, darvinizm, aklın rolü ve sınırı, egemenlik, demokrasi, İnsan hürriyetinin hududu, özgürlük, fikir hürriyeti... gİbİ meseleler aslında kelâm ilminin konusu iken Kitap ve sünnet ehli kelamcılarımız bu konularda niçin konuşmazlar.
İmam-ı A'zam; 'facir kimsenin arkasında arkasında namaz caizdir, mest üzerine meshetmek caizdir' veya 'büyük günahlar müslümanı dinden çıkarmaz' derken fıkhî bir hüküm mü beyan etti yoksa bu konuların çağdaş itikădî tarafı olduğu için mi kısa risalesinde bunlara yer verdi. Elbette kendi zamanında itikădî mesele olduğu için. Zamanımızda Kelam ilminin esas vazifesi olan çağdaş itikădî ve fikir akımları konusuna eğilmesini arzu ediyorum.
Bu bakımdan son şeyhülislam Mustafa Sabri EFENDİ'nin hacimli 'Mevkifu'l-Akl' ve 'Mevkifu'l-Beşer' adlı eserleri takdire değer. Çağdaş kelâm bu eserlerdeki gibi olmalıdır. Ümmet-i Muhammed, kafa karışıklığı yaşadığı bu çağdaş konularda Kitap ve sünnet ehli KELAMcılarımızdan etkili ve yüksek ses bekliyor. Dualarımla Selam. Prof Dr Orhan ÇEKER
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.