Saylan'ın ölümünün ardından tedavi gördüğü hastane önünde açıklama yapan İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdürlüğü'nde görevli Uzman Doktor Yavuz Dizdar, Saylan'ın tüm girişimlere rağmen sabah 04.45'te hayata gözlerini yumduğunu söyledi.

Prof.Dr. Pınar Saip Kürkan ise, son 24 saate kadar bilinci açık olan Türkan Saylan'ın, cumartesi sabahı dondurma yediğini ve su içtiğini ifade etti. Saylan'ın, sorularına mantıklı cevaplar verebildiğini belirten Prof.Dr. Kürkan, “Son 24 saatte bilinci kapanmıştı. Kısık sesle konuşabiliyordu, kaş göz hareketiyle cevap veriyordu. 'Bana düşen bütün görevleri yerine getirdim, ölüme de hazırım' diyordu. Bilinci açıktı, gecelerini rahat geçirebilmesi için uyku ilacı kullanıyorduk. Zaman zaman rahatlatmak maksadıyla. Bilincini kapatmak için uygulanan bir tedavi değildi. 1990 yılından beri meme kanseri tedavisi görüyordu. 2002'de karaciğer metastazı olduğu süre içinde günlük yaşamını aksatmadan devam ettirdi. Ölümü onurlu bir şekilde karşılamıştır. Organ yetersizliğinden öldü” diye konuştu.

Prof.Dr. Aysel Çelikel de kısa bir açıklama yaparak, Saylan için 20 Mayıs Çarşamba günü Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda tören düzenleneceğini, cenazenin Teşvikiye Camii'nde kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu'da toprağa verileceğini belirtti.

Saylan'ın vasiyetinin, yaptıkları olduğunun altını çizen Prof.Dr. Çelikel, “Bugüne kadar Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin başkanı ya da başka örgütlerde yaptığı hizmetler açısından bastığımızda bunların devam etmesi en büyük vasiyeti. Öğrenci yurtları, kız yurtları yapmak en büyük dileğiydi. Bunu yaptı zaten.

Dernek, onun yokluğunu hissettirmeyecek” diye konuştu.