Seçime 3 gün kala son anket

Seçime 3 gün kala son anket

Seçimlere 3 gün kala yapılan son anket, düşüşe geçen AKP'nin tekrar yükselişe, yükselişe geçen CHP'nin ise tekrar inişe geçtiğini ortaya koydu...

Yenişafak yazarı Abdülkadir Selvi, oyları düşüş eğiliminde olan AK Parti'nin tekrar yükselişe geçtiğini ve önceki ceçimdeki oy oranının üstüne çıktığını belirtti. Yüzde 30'lara kadar yükselen CHP ise tekrar düşüşe geçti. Kasetler ise yaşanan kenetlenme nedeniyle MHP oylarını artırdı.

Abdülkadir Selvi bu tespitlerini ise sonuçları Pazartesi günü belli olan ankete dayandırdı.

Selvi yazısında anket sonuçlarını ise şöyle değerlendirdi;

"Doğru strateji ile Ak Parti oylarını 22 Temmuz seçimlerinin üstüne taşımayı başardı. Son birkaç gün ne tür bir dalgalanma olur bilemem ama yüzde 49'a ulaştı. CHP bir ara yüzde 30'a çok yaklaşmıştı. Şimdi tekrar yüzde 25-26 çizgisine geri döndü. Son veriler MHP'nin barajı aşacağını gösteriyor. Barajın birkaç puan üstüne tutunmayı başardı MHP.Kaset siyaseti vurdu ama gereğinden fazla bir saldırı olması nedeniyle MHP'lilerin kenetlenmesine yol açtı."

İşte Abdülkadir Selvi'nin bugünkü yazısı...

Demirel, Evren'e tanıklık yapacak mı?

Seçim sürecinde kritik düzlüğe girildi. Üç aşağı beş yukarı partilerin ne alacağı belli. Her seçimin kendine has inişleri ve çıkışları oluyor.

Ama Ak Parti açısından değişmeyen birşey var. Önce tepeden başlıyor, bir müddet yatay seyir izledikten sonra aşağı doğru bir yay çiziyor. Sonra yeniden tırmanışa geçiyor. Bir önceki seçimde aldığı oy oranının üstüne çıkıyor.

Anket sonuçlarını yayınlamak yasak.

Ancak CHP'nin yaptırdığı gayriresmi ankette de bu durum ortaya çıkmış.

Ortaya çıkan ne? Seçim sürecini 29 Mayıs öncesi ve sonrası diye ikiye ayırmak gerekiyor.

Hani CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oyu düşen partinin genel başkanı istifa etsin dediği günleri kast ediyorum. Ak Parti bir önceki genel seçimde yüzde 47 aldığı için başarı çıtası oradan tutuldu.

Seçim sürecinin başlamasıyla birlikte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu siyasete, küfürlü, kavgalı, tartışmalı bir istikamet kazandırdı. Projeler unutuldu kavga başladı. Geçmişte Cem Uzan'ın uyguladığı taktik CHP'ye bir rüzgar da getirdi. Kemal bey partisinin oylarını birkaç puan yukarı çıkarmayı başardı. Ta ki "Aaa" diyene kadar. O bir kırılma noktası oldu. Başbakan Erdoğan'ın ise seçmen üzerinde farklı bir algısı var. "Dünya lideri" olarak görüyor Türk seçmeni onu. Başbakan Erdoğan aynı dille yanıt verdiği, gereksiz polemiklere girdiği andan itibaren Ak Parti oylarında bir gevşeme meydana geldi. 2007'nin birkaç puan aşağısına indi.

Kavga, polemik Ak Parti'ye yaramıyor. Referandum sürecinde de, "soy-sop" tartışmaları yüzde 51'e kadar geriletmişti. Bu kez de benzer bir durum oldu. Ancak Ak Parti'nin şansı şu; partide cuma ve pazartesi günleri olmak üzere iki kez strateji toplantısı yapılıyor. 29 Mayıs toplantısında oylardaki gerileme enine boyuna masaya yatırıldı. Başbakan'ın bazı programları iptal edildi ve orada bir strateji değişikliğine gidildi. Seçimin dönüm noktası oldu diyebilirim.

Başbakan polemiklere girmekten kaçındı, herkesi kucaklayıcı mesajlar vermeye başladı, dilini yumuşattı, gergin yüz ifadesini terk etti. Çılgın proje olarak da yeni anayasayı ön plana çıkarmaya başladı.

Olumlu sonuçları hemen alınmaya başladı. Geçen hafta içinde başlayıp pazartesine yetişen bir araştırmada bu durum kendini gösterdi. Bu strateji başarılı oldu ve Ak Parti hızla yukarı doğru tırmanmaya başladı. 29 Mayıs'a kadar yükselişte olan bir CHP vardı. 29 Mayıs'tan itibaren yükselen bir Ak Parti oyları gerileyen bir CHP tablosu oluştu.

Doğru strateji ile Ak Parti oylarını 22 Temmuz seçimlerinin üstüne taşımayı başardı. Son birkaç gün ne tür bir dalgalanma olur bilemem ama yüzde 49'a ulaştı.

CHP bir ara yüzde 30'a çok yaklaşmıştı. Şimdi tekrar yüzde 25-26 çizgisine geri döndü.

Son veriler MHP'nin barajı aşacağını gösteriyor. Barajın birkaç puan üstüne tutunmayı başardı MHP.

Kaset siyaseti vurdu ama gereğinden fazla bir saldırı olması nedeniyle MHP'lilerin kenetlenmesine yol açtı.

MHP yöneticileri kaset işi kazandırıyor diye fazlasına heveslenmesinler. Olup olacağı bu. BDP de yüzde 7 civarında gözüküyor. Diğer partiler açısından umut verici bir tablo yok. Saadet Partisi ve BBP vefa oylarını korumayı başarıyor. O kadar. Meclis dışındaki partilerin eridiği ve artık sıfırın altındaki oranlarla ifade edildiği bir seçime gidiyoruz.

Ak Parti'nin oylarının yükselmesinde Başbakan'ın kavgayı bırakıp, kucaklayıcı olması en önemli faktör. Ama yeni Anayasa tartışması, 367 belgesi ile birlikte cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşananların yeniden hatırlanıp, birileri demokrasi tartışmasının uç vermesi bu yükselişte etkili oldu. Sözleşmelilerle ilgili alınan karar ile emekliler konusuna eğilinmesinin de sahada olumlu dönüşü olduğu yapılan tespitler arasında yer alıyor.

Seçim sürecinde yaşanan dalgalanma, 29 Mayıs öncesindeki iniş ve daha sonraki çıkış bir kez daha gösterdi ki halkımız Ak Parti'ye bir misyon yüklemiş. O da geleceğini tanzim eden bir parti olarak görmek istiyor. Ona sivil siyasetin dirayetli bir temsilcisi olarak hareket etmeyi yakıştırıyor. O nedenle 367 olayı 27 Nisan e muhtırasına karşı duruşunu hatırlatıyor. Ve kazandırıyor. Yeni anayasada gelecek projeksiyonunu görüp, sahip çıkıyor. Polemik siyasetinin günceli tüketen partisi muamelesi yapmıyor. Ak Parti değişimci ruhunu ön plana çıkardığı ve geleceği tanzim eden parti kostümünü giydiği anda kendini buluyor.

Sivil siyasetin güçlü sesi olma görüntüsü Ak Parti'nin üzerinde defilede giyilen bir kostüm havasında durmuyor. Çünkü bunun bir geçmişi var. Ayışığı ve Sarıkız darbe planları, 367 kararı, 27 Nisan e muhtırasına karşı dik durulması, yüksek Askeri Şûrâ'da askerin dize getirilmesi ve nihayet olarak 12 Eylül referandumu duruyor. Bu kostüm bu kalıba uyuyor.

Seçim sath-ı mailine girilmesiyle birlikte CHP'nin gerilemeye başlamasının altında yatan da bu. CHP yenilikçi görüşler seslendirirken, statükocu geçmişine de ısrarla sahip çıktığı için, güzel kıyafetleri bir defalığına podyumda taşıyan manken muamelesi görüyor. Bu elbise bu bedene uymuyor.

367 skandalı patlak veriyor. Ak Parti'nin kapatılacağı, Erdoğan'ın tutuklanacağı, ülkede darbe olacağı senaryoları.

Tabiî bunlar o gün senaryo olabilirdi ama bugün değil. Orada bir askerin karşısında esas duruşa geçenler var Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar gibi. Millet onları siyaseten sildi. Bir de bu senaryoların payandası olanlar var. CHP gibi.

Kılıçdaroğlu'nun zorluğu oradan kaynaklanıyor. Çünkü bir de onlara karşı dik duranlar var. Ak Parti ve Erdoğan gibi.

367 oylamasında Meclis'e giren iki isimden biriydi Ümmet Kandoğan, "Ölüm dahil her türlü tehdidi aldım" dedi. Mehmet Ağar'ı, muvazzaf ve emekli birçok generalin, işadamının aradığını, tehdit ve baskının her türünün devreye sokulduğunu söyledi. "Ağar'a en büyük baskıyı da Demirel yaptı" dedi. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, Meclis'te kendisini kenara çeken etkili bir ismin, "çok ciddi ihtilal hazırlığı varmış. Sizlerin haberi var mı? Hatta başbakanın yurt dışına gidip dönmemesini önerenler varmış" dediğini anlattı.

Bu ülke o noktalardan buraya geldi.

Sahi bu arada Recep Tayyip Erdoğan darbeci Kenan Evren'in yakasına yapıştı, pek demokrat geçinen Süleyman Bey, siz iktidarınızda bunu başaramadınız. Zaten hiçbir iktidarınızda darbecilerin yakasına yapışıp hesap soramadınız.

Şu günlerde ise darbecilerinize âşık olmuş durumundasınız. Ha bire Ergenekon çetelerine kol kanat germekle meşgulsünüz. 12 Eylül'ün başbakanı ve bir Evrenzede olmanız hasebiyle size soruyorum. Eğer Evren hakkında dava açılırsa mahkemeye gidip dönemin başbakanı olarak tanıklık yapacak mısınız yapmayacak mısınız?

Hani sizin ünlü bir sorunuz vardı ya, Kenan paşaya o günlerde sormuştunuz ya... Canım şu günlerde belki siz hatırlamayabilirsiniz ya da şimdi hatırlamak istemeyebilir siniz. Ben hatırlatayım. "Çok kan akıyordu o nedenle ihtilal yaptık" diyen Kenan Evren'e, "11 Eylül'de sen Antalya'da tapu memuru muydun?" diye sormuştunuz ya, mahkemede de onu sormanızı bekliyorum. Canım darbecilere hesap soramadınız bari mahkemede tanık olun. Demokrasimizden bunu esirgemezsiniz herhalde. 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.