ŞOK İDDİA!

ŞOK İDDİA!

Gassan El İmam, Londra’da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesinde oldukça iddialı bir yazı kaleme aldı. El İmam'a göre Başbakan Erdoğan suikaste uğrayabilir

Gassan El İmam'ın Londra’da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesindeki ilginç yazısı:

Türkiye’yi bir Arap’ın gözlerinden, büyük endişe ve umutla izliyorum. Bu yazıyı Suriyeli değil, Arap kimliğimle kaleme alıyorum. Türkiye hakkında her yazdığımda niçin endişe, korku ve umut arasında çelişkili duygular hissettiğimi anlamıyorum. Belki de ülkem Suriye komşuluk ve coğrafya sebebiyle dört asır süren karanlık işgale başka Arap ülkelerinden daha fazla katlandığı için.

TÜRK ORYANTALİZMİ ARAPLAR İÇİN HAYIRLI MI DEĞİL Mİ?
Türkiye’nin Avrupa’dan Arap arka bahçesine dönmesi geçici ve kolay bir olay değil. Hıristiyan Avrupa kulübüne girmek konusundaki ümitsizlik, geçmişe özlem duyan kibirli Türkiye rejimini Doğu’ya dönmeye ve laik Kemalist ahmakların 75 yıldır farkına varmadığı doğal rolü oynamaya sevk etmiş olabilir. Türkiye’nin, Arapların ortak irade gösteremediği bir zamanda dönmesi her Arap’ın bakış açısında korkuyla büyük bir umut arasında muallakta kalan şu duyguyu körüklemeli: Acaba Türk oryantalizmi Araplar için hayırlı mı değil mi?

Bazı Arap İslamcılar bu dönüşe bakıp halifeliğin geri geleceği konusunda umutlanıyor! Oysa halifelik Arapların elinden alınmasının ardından bir işgalci haline gelmişti. Bu durum, Arapların ulusal ve tarihi kimlikleri, bölgesel rolleri, kültürleri ve son olarak dünyaya açılmaları üzerinde 100 yıl boyu korkunç bir tehlike oluşturmuştu.

NEYSEKİ TEK ODAĞI ARAPLAR DEĞİL
Araplar Türkiye’nin iyi niyetli olduğuna dair büyük umut taşıyor. Bu umut İslamcı Türk rejiminin ‘bu çağda imparatorluk hayaline yer yoktur’ yollu yeni söylemi kavrama zekasına sahip olduğu düşüncesine dayanıyor. Umudun diğer kaynağıysa Türk dönüşünün yapısı. Zira bu dönüş sadece Arap dünyasına yönelik değil Türkiye ayrıca Çin sınırlarından Anadolu’ya kadar Sovyet imparatorluğundan kurtulmuş
Orta Asya ülkelerine doğru da dönüyor.

KÜRT EMELLERİNİN SARSILMASINDA TÜRKİYE VE İRAN'IN ORTAK ÇIKARLARI VAR
Peki Türkiye İran’a rakip mi? İki ülke milyarlarca dolarlık ekonomik ilişkilere sahip. Kürt emellerinin sarsılmasında ortak çıkarları var. Bununla birlikte, Türk oryantalizmi Araplara, Fars oryantalizminin uzandığı pencereden değil de meşru bir kapıdan uzanıyor. İran gibi Türkiye de, Arapların kendisine önem vermesi açısından Filistin sorununu ‘giriş kapısı’, Amerikan işgali altındaki Irak’ın bıraktığı boşlukta da Suriye’yi Arap dünyasının anahtarı olarak görüyor. Türkiye şu ana dek olumlu yönde ‘Araplaş’mış görünüyor.

Ankara İsrail’le ilişkilerini İsrail’le Suriye arasında arabuluculuk yapmak için kullanıyordu. Bu arabuluculuk Suriye’nin İran kadar Türkiye’yle de ilgilenmesine yol açtı. Beşar Esad’ın Suriye’si Türk oryantalizminin yolundaki mayınları temizlemek için diplomatik bir zeka ortaya koyuyor. Esad Ermenistan ve Azerbaycan’ı ziyaret ederek Türk-Ermeni uzlaşmasına zemin hazırladı.

KAPALI SINIRLARI AŞTILAR
Türkiye ve Suriye İskenderun düğümünü de aştı. Esad ve Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan iki gerçekçi siyasetçi. Kapalı sınırları aştılar. İskenderun’daki Araplar büyük sevinç yaşıyor. Zira akrabalık bağları koparılmıştı, Arapları neredeyse sadece televizyondan tanır duruma gelmişlerdi. Dillerini ve kimliklerini gizlice yaşıyorlardı. Bugün denetim ve vize olmadan sınırları geçebiliyorlar.

İSTİKRARLI BİR TÜRK DIŞ POLİTİKASI YOK
Peki Türkiye’de demokratik rejim ve Erdoğan tehlikede mi? İktidar sağ ile sol, İslamcılarla laikler arasında değişime müsait. Yani aslında istikrarlı bir Türk dış politikası yok. Erdoğan halk desteğinden ve rahatlatıcı bir çoğunluktan besleniyor. Fakat Avrupa, ABD ve İsrail’de bunu göz yumulan kırmızı çizginin aşılması olarak değerlendirenler var. Erdoğan Irak’taki Amerikan güçlerine lojistik destek verdi. Türkiye AB’ye alınmasa bile ordusu hâlâ Avrupa’nın ‘bekçisi’. Türkiye Lübnan-İsrail sınırını koruyan BM güçlerine katıldı, fakat Afganistan savaşına girmeyi reddetti. Fransa ve Almanya Türkiye’nin AB üyeliğine şiddetle karşı çıkarken ABD ve Avrupa bu ülkenin daha fazla İslamileşmesinden endişe duyuyor. Türkiye’nin İran’a yönelik Batı ablukasını hafifletmesi onları rahatsız ediyor. Erdoğan Türkiye’nin İsrail’le stratejik ilişkiyi de bozdu.

ERDOĞAN SUİKASTE UĞRAYABİLİR
Erdoğan ordunun İsrail’le askeri işbirliğine verdiği onayı iptal ederken, İsrail de Türk hava sahasını ‘kaybetmiş’ oldu. İsrail uçakları Suriye’ye Türk hava sahası üzerinden saldırmıştı, ancak bugün İran’a saldırısı düzenlemek için bu sahayı kullanmaları yasak.

Acaba düşünülmeyecek şeyi mi düşünüyorum?
Batılı strateji dünyasında Doğulu bir liderin süpergüçlerin çıkarlarını aşmasına izin verilmediğinde, bu liderden ‘siyasi suikast’ veya ‘halk suikastı’yla kurtulmak için kollar sıvanır. Bunda aciz kalındığında öldürülüyor. Örnekler çok: İran başbakanı Muhammed Musaddık, Şah Pehlevi, Mısır lideri Cemal Abdül Nasır, Filistinli Yaser Arafat, İsrailli İzak Rabin, Iraklı Saddam Hüseyin ve İsveçli Olof Palme

Etiketler :