Yeni Akit'ten Yener Dönmez, Habertürk Spikeri Duygu Canbaş'ın Van'daki depremle ilgili olarak yaptığı tepki çeken yorumunu, sosyal medyada yer alan skandal yorumları ve 'Beyaz Türkler'in depreme bakışını değerlendirdiği yazısında, “Ulusalcılık” denilen, içinde maneviyat, insanlık, kardeşlik, kader birliği, millet kavramlarının olmadığı ideolojinin zihin kodlarını yansıtan mesajlar, internette yüzleri gizleyebilme olanağının da etkisiyle boca ediliyor..." dedi.

Yorumları, "Van’ı hiçbir zaman görmeyen, ayak takımının acısına lütfedip üzülen “Efendi”nin hitap cümleleri..." olarak nitelendiren Dönmez, "Tıpkı kendilerinden olmayan dindarlar, Aleviler, Lazlar, Yozgatlılar, Karslılar, Çorumlular özetle Anadolu insanı gibi Kürtler de önemsiz..." dedi.

İşte Yener Dönmez'in analizi:

Artçı sarsıntılar...

İzmir’in kordonboyu, İstanbul’un batı yakası, Ankara’nın yüksek rakımlı tepeleri...

Adnan Menderes asıldıktan sonra, sokaklardaki sevinç fotoğraflarının çekildiği bölgeler buralar...

Türkiye’nin dünya standartlarının üzerindeki elit mekanlarında yaşarlar, cenazeleri Teşvikiye Camii’nden kaldırılır.

Beyaz Türkler’den söz ediyoruz...

Van şehrimizde, maneviyatıyla doğuda bir kale olan güzel ilimizde deprem olmuş.

Onlarca insan hayatını kaybetmiş.

“Allah’ım, bu toprakların son acısı olsun” diye dualar dudaklarımızdan dökülüyor...

Ama bir taraftan twitter’dan birileri “Oh olsun” mesajları yazıyor.

Terör olaylarıyla orada depremin vurduğu masum halkı ilişkilendirerek yapılan yorumlar bunlar...

“Ulusalcılık” denilen, içinde maneviyat, insanlık, kardeşlik, kader birliği, millet kavramlarının olmadığı ideolojinin zihin kodlarını yansıtan mesajlar, internette yüzleri gizleyebilme olanağının da etkisiyle boca ediliyor...

Ama yüzlerini gizleyemeyenler de var.

Habertürk Spikeri Duygu Canbaş, “Her ne kadar doğusundan, Van’dan da gelse bu haber hepimizi üzdü” deyiverdi canlı yayında.

Tipik bir Beyaz Türk bakış açısı bu.

Van’ı hiçbir zaman görmeyen, ayak takımının acısına lütfedip üzülen “Efendi”nin hitap cümleleri...

Aynı spiker bundan 3 yıl önce Ergenekon Operasyonu’nun ilk dalgaları sırasında NTV’de sabah bültenini açarken, “Günaydın diyelim. Çok aydınlık olduğunu söyleyemeyeceğiz, şu ana kadar 7 kişi gözaltında, iki orgeneral var...” dedikten sonra, “Olmayan bir iddianameden tutuklu olan kişiler var” yorumunu ekliyor.

Cuntacılar tutuklanınca, spiker olduğunu unutup, bir yorumcu gibi günün karanlık olduğunu söyleyen spiker hanım, acaba o iki orgeneral için üzüldüğü kadar, Van’da ölen kardeşlerimiz için üzülmüş müdür?

Cevabı Van için söylediklerinde açık zaten.

Bu zihniyet için, Hakkari’de korkudan dükkanının kepengini açamayan esnafın çilesi, referandumda oy kullandı diye arabası yakılan vatandaşın hali, kızları 200 kurşunla taranan babanın yürek acısı, anne karnında kurşunlanan 6 aylık bebeğin canının önemi olmaz.

Tıpkı kendilerinden olmayan dindarlar, Aleviler, Lazlar, Yozgatlılar, Karslılar, Çorumlular özetle Anadolu insanı gibi Kürtler de önemsiz...

Çukurca’da şehit olan 24 askerin 14’ü Kürt çıkar, buna biz üzülürüz.

Onların hepsi Türk olsaydı da üzülmezlerdi.

Onların çocuklarının Çukurca’da sınırı koruma ihtimalleri yoktur.

Yozgatlı korur, Çorumlu korur, Şırnaklı korur, Gaziantepli korur ancak...

Gerçek yüzlerini yaza yaza anlatamayız ama canlı yayında dudaklarından dökülüverir.

Van’da betonların altında can veren 300 kişiye “Her ne kadar doğuda olsa da...” üzülür onlar; bizse Türküyle Kürdüyle her ne kadar ölsek ve öldürülsek de bu vatanı yaşatırız.