Sözcü yazarından inanılmaz sözler!

Sözcü yazarından inanılmaz sözler!

Sözcü yazarı Mehmet Türker Genelkurmay'a fena halde kızdı: "Olay yerini neden güvenlik çemberine almadınız?"

Diyarbakır Silvan’da 13 askerimizin şehit edilmesi birçok tartışmayı ve sorunu da beraberinde getirdi.

İşin siyasi boyutu bir tarafa, TSK’nın verdiği ağır kaybın şokunu yaşayan Türkiye, olayın detaylarını merak ediyor. Zira, Türk Silahlı Kuvvetleri zaaf göstermiştir. Göz göre göre 13 askerimizin PKK tarafından bu kadar kolay şehit edilmesi akıllardaki soru işaretlerini daha da büyüttü.

İddia edildiği üzere; el bombalarıyla 13 asker yakılabilir mi? PKK’nın istihbaratı TSK’nın istihbaratından daha mı gelişmiş? İhmal mi, beceriksizlik mi yoksa kasıt mı var?

Her ne olursa olsun… İhmal, beceriksizlik ya da kasıt… Her halükarda Genelkurmay bu olayda masum değildir. İhmal çok büyük hatadır. Beceriksizlik utançtır. Kasıt ise ihanettir!

Her durumda olay araştırılmalıdır. Nitekim bugün, İçişleri Bakanlığı Silvan baskınını araştıracağını açıkladı. İki gündür de bazı sivil toplum kuruluşları da olay hakkında incelemeler yapıyor.

İncelemeler neticesinde ortaya vahim gerçekler de çıkıyor. Silvan baskınından saatler önce PKK’lıların konuşmaları PKK, MİT ve Polis’in dinlemesine takılmıştı. Buna rağmen bölgeye özel harekat birlikleri sevkedilmediği gibi, herhangi bir önlem de alınmadı.

Bölgede çatışmaya şahit olan köylülerin ortaya attığı iddialar da göz ardı edilmemeli. Köylülere göre; helkopterlerden atılan gaz ve diğer bombalar neticesinde çıkan yangın can kayıplarının artmasına neden oldu.

Kamuoyu olayın aydınlatılmasını beklerken, Sözcü gazetesinde bugün akıllara zarar bir yazı kaleme alındı. Yazının sahibi Mehmet Türker. Türker olayın sivil toplum örgütleri tarafından araştırılmaması gerektiğini söylerken, olayı derinlemesine irdeleyen medyaya da fena halde kızgın olduğunu açıkça belli ediyor. Zira Türker’in yazısında, her cümle ‘ünlem’le bitiyor.

Mehmet Türker medyaya veryansın etmekle kalmıyor, Genelkurmay’ı da fırçalıyor. Ama 13 şehit olayındaki ihmal şüphelerinden dolayı değil tabi ki… Türker’e göre Genelkurmay daha olaydan hemen sonra delilleri gizlemeliydi! Özellikle şu cümleye dikkat: “Neden çatışma bölgesi hemen güvenlik çemberine alınmıyor? Her önüne gelen nasıl oluyor da oralara gidip sözde incelemeler yapabiliyor? Uganda’da mı yaşıyoruz?”

Ne yapmalıydı peki TSK Türker’e göre? Olay bölgesi güvenlik çemberine alınmalı, olay araştırılmamalı, deliller karartılmalı! İhmal varsa, ordunun yıpratılmaması adına gizlenmeli!

Daha önceki karakol baskınlarında nice ihmallere(!) şahit olmadık mı? Örneğin Hantepe baskınından yarım saat önce Heron’lar canlı yayın yapmamışlar mıydı? Genelkurmay da 30 ayrı noktadan bu canlı yayını izlememiş miydi? “Hevallerin” karakolumuza geldiğini canlı yayında izleyen 30 ayrı komutan Mehmetlere bir helikopter göndermekten aciz kalmamış mıydı? Komutanlarımız, Mehmetlerin şehadetini canlı yayında izledikten sonra bütün Türkiye de o şehadeti banttan izlememiş miydi?

“Bu heronları ya düşürelim ya da “istop” ettirelim. Bizimkilere (PKK) çok zayiat verdiriyor!” şeklinde çarpıcı ifadeler kullanan komutanın ses kayıtlarını ne çabuk unuttuk? Daha sonraları YAŞ’ta, heronlarımızın o komutanın himayesine verildiğini de herkes bilmiyor olsa gerek.

Kamuoyu Mehmet Türker’in düşündüğünün aksini düşünüyor. Olaylar araştırılmalı. Genelkurmay kasıtlı olarak 13 askerimizi öldürttü demiyoruz. Ancak ihmal varsa gereken yapılmalı. Ordu içinde ihanete uzaktan yakından karışmış asker ya da komutan varsa derhal duruma müdahale edilmeli. Zira tüm dünyaya rezil olduk. Koskoca Türkiye ordusu büyük bir acziyet içindedir! Ve büyük puntolarla belirtelim ki; ORDU YIPRANMIŞTIR!

“Yeni Türkiye”ye Genelkurmay yavaş yavaş da olsa adapte oluyor artık. Olay bölgesini gizlemedi en azından. Ancak Sözcü zihniyeti sittin sene “Yeni Türkiye”li olamayacak.

ROTAHABER

İşte Sözcü yazarı Mehmet Türker'in o yazısı...

Kuşku yaratmaya çalışan tipler harekete geçti!..

Ülkede büyük infial yaratan hemen her saldırıdan sonra malum tipler PKK’yı savunmaya başlıyorlar!...

13 askerimizin şehit edilmesinden sonra da aynı tipler harekete geçti!..

“Yangın helikopterden atılan roketler yüzünden çıktı.”

“13 asker dost ateşiyle mi öldü?”

“Genelkurmay araştırma yapıp gerçeği açıklasın.”

Maksat mide bulandırmak!..

PKK’lı teröristler cici çocuk, 13 asker şehit olmuşsa bunun altında mutlaka bir bit yeniği vardır!...

Hatta Ergenekon yapmış bile olabilir!..

Dinci ve Kürtçü dernekler birleşmişler bölgede inceleme yapmışlar!..

Duyan da bunların hepsinin askeri uzman olduğunu zanneder!..

Oturmuşlar bir de rapor yazmışlar:

  1. Olay yeri göz önüne alındığında pusu kurulması açısından uygun olmadığı görüldü.
  2. Köylülerin anlatımı ile olay yerinde helikopterden atılan gaz ve diğer bombalar neticesinde çıkan yangın ölümlerin artmasına neden olmuştur.
  3. Hakim tepenin tamamının yukarıdan bombalandığı kanaatine varıldı.
  4. Yangının yayıldığı alana bakıldığında el bombalarıyla meydana gelebilecek bir yangın olmadığı gözlendi.
  5. Askerlerin tepenin hakim konumunda ve sayıca fazla iken PKK’lıların yukarı doğru çıkışlarını nasıl fak etmedikleri, dezavantajlı konumda olan PKK’lıların sldırıdan kısa süre sonra helikopterlerin köye ulaşmasına ve geride çok fazla asker kalmasına rağmen el bombası atacak kadar yakın mesafeden gündüz vakti nasıl kaçabildiği soru işaretleridir

Bu raporu hazırlayanlar kimler?..

Harp Akademisi mezunu teknik bir askeri ekip mi?..

Hayır!..

İnsan Hakları Derneği, Mazlum-Der, Özgür – Der, Diyarbakır Barosu gibi adına sivil toplum örgütü denilen ve bilinen dernekler!..

Bunlar çatışma bölgesine hangi yetkiyle gittiler, hangi bilgi ve donanımla böyle bir rapor hazırladılar?

Yangın el bombalarından olmadığı gözlemlenmiş!..

Olay yeri pusu kurmaya uygun değilmiş!..

Köylüler helikopterlerden bomba atıldığını söylemişler, yangın o nedenle çıkmış!..

Hakim tepenin tamamının yukarıdan bombalandığı kanaatine varılmış!..

Peki sen kimsin de bu kanaate varabiliyorsun, gözlemlerde bulunabiliyorsun?..

Daha ilk günden kafa karıştırıcı ekip harekete geçti ve malum gazeteler vasıtasıyla toplumda kuşku yaratılmaya çalışıldı!..

Efendim PKK’lılar öyle şey yapmazmış!..

Olamazmış!..

Askerler helikopterlerden açılan ateş sonucu şehit olmuş!..

Öyleyse PKK’lı vicdan  sahibi (!) teröristler askerlerimize oyuncak su tabancasıyla saldırmışlardır!..

Belki yemeğe davet etmek için yanlarına gitmişlerdir de yanlış anlaşılmışlardır!..

Onlar cici çocuklardır, hiç yangın filan çıkarırlar mı?..

Yahu sen kimsin arkadaş?..

Her saldırıda PKK’yı himaye edip savunmaya geçen bu tipler ne anlar askerlikten, ne anlar çatışmadan!..

Ancak , bu arada Genelkurmay’a da bazı sorularımız olacak:

Neden çatışma bölgesi hemen güvenlik çemberine alınmıyor?..

Her önüne gelen nasıl oluyor da oralar gidip sözde incelemeler yapabiliyor?

TV muhabirleri askerlerimizden geride kalan eşyalarını, konservelerini, kararmış ekmeklerini, boş mermi kovanlarını nasıl oluyor da eline alıp kameralara gösterebiliyor?..

Bunların toplanması, incelenmesi delil olarak kayıt altına alınması gerekmez mi?

Bu kadar başıboş bir ülke görülmüş müdür?

Uganda’da mı yaşıyoruz?

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.