AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Hürriyet gazetesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik mektubuyla ilgili Aydın Doğan'a çattı! Gazetenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tehdit ettiğini ve ahlaka aykırı davrandığını söyleyen Soylu, 7 Haziran seçimleriyle ilgili de "Ya eski Türkiye koalisyonuna mahkum olacak ya da yepyeni bir Türkiye'ye adım atılacak" diye konuştu.

Süleyman Soylu, partisinin kadın kolları tarafından düzenlenen yemeğe katıldı. Soylu, burada yaptığı konuşmada, seçimlere yaklaşık 20 gün kaldığını anımsatarak, 7 Haziran'da ya eski Türkiye koalisyonuna mahkum olunacağını, ya da yepyeni bir Türkiye'ye adım atılacağını söyledi. 

Hürriyet Gazetesi'nin internet sitesinde Mursi'nin idam kararıyla ilgili manşet haberin yer aldığını belirten Soylu, "Bir manşet çıkardı, 'Yüzde 52 ile cumhurbaşkanı olan Mursi idama mahkum edildi'.  Yanında da Tayyip Erdoğan'ın resmi. Diyor ki 'O idama mahkum edilmişse sen de idama mahkum edilebilirsin.' Tehdit ortaya koyuyor. Bugün gazetesinde de diyor ki 'Ben onu söylemek istemedim.' Ama altında başka bir tehdidi ortaya koymaya çalışıyor" diye konuştu. Soylu, Doğan'ın, her kuşun etinin yenilemediğini halen öğrenemediğini kaydetti. 

28 Şubat dönemine ilişkin örnekler veren Soylu, "Siyasi yapıyı nasıl neredeyse felç haline getirdiğini, nasıl tehdit ettiğini, nasıl gazete manşetleri ile İstanbul sermayesinin sözcülüğünü yaparak, bu ülkede faizleri egemen kılabilmek için neleri ortaya koyduğunu, bu insanların değerlerini nasıl Ali Kalkancı, Fadime Şahin ile aşağıladığını, biz hala unutmuş değiliz. '411 el kaosa kalktı' diye attığın manşet ile Türkiye'de demokrasinin ve milli iradenin gücünü nasıl pespaye bir hale getirebilmek için kurduğun tuzakları ve tezgahları hala unutabilmiş değiliz. Bugün Hürriyet gazetesinde ortaya koyduğun o tehdidin bize işlemez" ifadelerini kullandı. 

Aydın Doğan'ın her seçim sonrası nasıl yalvardığını, "Beni yanlış anladınız" diye feryat ettiğini milletin iyi bildiğini vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

"Her gün birisine sığındın. Bugün de sığındığın ve kol kola girdiğin evlatlık ettiğin Selahattin Demirtaş'tır. Onu bir şekilde cicili bicili bir evlat gibi gösteririm sonra da 'AK Parti'ye Güneydoğu'da zarar veririm', aslında mühendisliğinin en temel parçalarından birisidir."

"SENİN HANGİ CAMBAZLIKLARI YAPTIĞINI BİLİYORUZ"

Soylu, Aydın Doğan'ın ülkenin özgürlüğünü, hürriyetini engellemeye yönelik bir anlayış ortaya koyduğunu belirterek, "Nasıl CHP, MHP, HDP ile kol kola girdiğini, nasıl paralel birlikte kol kola yürüdüğünü net bir şekilde biliyoruz" dedi. Bu millet seni iyi tanıyor" diyen Soylu, şunları kaydetti:

"Bu millet, değerlerine saldırdığın gün de tanıyor, bu millet milli iradesine saldırdığın gün de tanıyor. Bugün fütursuz bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı dün yaptığın ayıptan sonra ikinci bir ayıbı ortaya koyuyorsun. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı hem tehdit ediyor, hem de 'Sayın Cumhurbaşkanı' gibi hiç yakışık olmayan, ahlaka aykırı bir üslupla beraber kıymetli Cumhurbaşkanımıza bir beyanda bulunuyorsun. 

Ey Aydın Doğan bilmelisin, zulüm devam etmez. Senin bu millete karşı yaptığın zulüm ve zalimliğe bu millet son verdi. İş birlikçilerine, İstanbul sermayesinin, medyanın iş birlikçilerine, bürokrasideki iş birlikçilere, dün ihale alamadığın ve insanları bir şekilde karalamak için her türlü meseleyi ortaya koyduklarına bu millet sandıkta cevabı verdi." 

"KAPKAÇÇILIK YAPAN BİR MUHALEFET"

Muhalefet partilerine yönelik de eleştirilerde bulunan Soylu, CHP Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aydın Doğan'ın talimatı altında olduğunu savundu. Doğan'ın yıllardır siyasetçilere hep aynı şeyleri yaptığını kaydeden Soylu, hiç kimseye hayat hakkı, demokratik hak tanımadığını vurguladı.  

Türkiye'de kadınların ikiye ayrıldığı, "laik ve irticacı" diye kavramların ortaya koyulduğu dönemler yaşandığına işaret eden Soylu, "Bu ülkede insanları bir taraftan bir tarafa savurdunuz. Ben Kılıçdaroğlu'na ne söyleyeyim ki. Aydın Doğan'ın talimatı altında, onun genel müdürlüğünü bile yapamayacak bir adama ben ne söyleyebilirim ki. Sayın Cumhurbaşkanımıza 'Sen diktatörsün' diyen, seçimi kazanan diktatör ama 18 yıldır seçimi kaybedip de liderliğini devam ettirin diktatör değil öyle mi? Bu seçimin sonucunu göremeyeceksiniz. Bu seçim bitecek, akşam CHP ve MHP'liler size 'Haydi bakalım, siyasi hayatı işgal ettiğiniz yeter' diyecekler. Üreten, doğruyu söyleyen karşımıza çıktığı zaman bizi zorlayan bir muhalefet istiyoruz. Atan, tutan, kaçan, kapkaççılık yapan bir muhalefet istemiyoruz" diye konuştu.  

HDP'YE DÖNÜK SALDIRILAR

HDP bürolarına yapılan saldırılarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Soylu, şiddeti tasvip etmediklerini, ancak AK Parti ve adaylarına karşı yapılan saldırılara seslerini çıkarmayan herkesin bugün demokrasiyi arar olduğunu ifade etti. Soylu, "HDP'li büroların bombalanmasından dolayı biz sorumluymuşuz. Öyle mi? Peki, seçim başladığı günden itibaren adaylarımızı darp etmeniz, adaylarımıza karşı hücumunuz, onlara sözlü, fiili saldırılarınız, Güneydoğu'nun her noktasında AK Partili bir kişi gezmesin diye yaptıklarınız, nereye konulacak?" ifadelerini kullandı.

"Biz demokrasinin unsuru değil miyiz?" diye soran Soylu, "Bunu bizim üzerimize bir şekilde yıkmaya çalışıyorlar. Bir mahalle baskısı ortaya koyup AK Parti'yi minderin dışına çekip Türkiye'de demokrasiyi provokasyonlar birlikte boğmak istiyorlar. Biz buna müsaade etmeyiz" dedi.