Her Ramazan öncesinde veya esnasında çeşitli lüzumsuz konuları gündeme getirerek müslümanların kafasını lüzumsuz şeylerle meşgul edip ibadetlerine engel olanlar var. “Müslümanların teravih namazı kılmalarına engel olup Müslümanların zihinlerini asılsız ve gereksiz meselelerle meşgul ediyorlar. Bu tür kişilere asla itibar edilmemesi gerektiğini özellikle hatırlatmak isterim
"Peygamberimiz döneminde teravih namazı yoktur' diyenler sözümüz şudur ki:

Teravih ismi yoktu ama teravih namazı vardı. ‘İsmi yoktu’ diye namazın kendisini inkar etmek hakkı batıl gibi gösteren şeytanlığın ta kendisidir.

Hadis ve fıkıh kaynaklarında beyan edilir ki: Peygamber efendimiz (S.A.V) üç defa teravih namazı kıldırdı, dördüncü gün cemaat mescidden taşacak şekilde çok kalabalık olunca  ‘ümmete farz kılınır, ümmet altından kalkamaz, ihmal eder’ endişesiyle artık kıldırmadı ve herkes evinde kılar oldu. Bütün kitaplarımız bunu yazar.

“Hz. Ebubekir kendi halifeliği zamanında sürekli olarak yalancı peygamberlerle,  zekat vermem diyenler ile uğraştı. Zaten iki yıl gibi çok kısa bir halifelik dönemi oldu. Dolayısıyla Teravih namazının camilere alınması gündeme gelmedi.

Hz. Ömer'in (ra) zamanında adı geçen problemle kalmamış,  yalancı peygamber konusu bitmişti. Hem de teravih namazının farz olarak anlaşılması da artık imkansız olmuş, endişe de kalmamıştı. Bunun üzerine Hz. Ömer teravih namazını camilere almıştır. Teravihi camilere aldı diye Hz Ömer'i sanki dine yeni birşey eklemiş gibi takdim etmek o büyük halifeye de  teravihi camilerde kılan sahabe ve ümmete de iftira etmektir.