Tihek'ten "Hastanede Yatan Çocukların Eğitim Hakkına Erişimi Paneli"

Tihek'ten "Hastanede Yatan Çocukların Eğitim Hakkına Erişimi Paneli"

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından "Hastanede Yatan Çocukların Eğitim Hakkına Erişimi Paneli" Ankara'da gerçekleştirildi.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından "Hastanede Yatan Çocukların Eğitim Hakkına Erişimi Paneli" Ankara'da gerçekleştirildi.

Panel, Kurul Üyesi Av. Harun Mertoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Mertoğlu konuşmasında çocuğun özne olduğu durumlarda, onun üstün yararını gözetmenin gerekliliğini vurgulayarak çocuklara yönelik alınan tedbirlerin Anayasa gereği Eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağını belirtti.

1669037878.jpg

Oturum Başkanı ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Eğitim Genel Müdürlüğü Kurucu Genel Müdürü Prof. Dr. Necate Baykoç Dönmez ise hastane okulların tarihçesinden bahsederek ilk hastane okulunun 1917’de Avusturya’da kurulduğunu, Türkiye’de ise Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Eğitim Genel Müdürlüğünün kurulduğu zaman yapılan ilk işin hastane okullarını hayata geçirmek olduğu bilgisini verdi. Prof. Dr. Dönmez, bu kapsamda 1993 yılında ilk kez Hacettepe Üniversitesi bünyesinde bir hastane okulun açıldığını belirtti.

Panelistler arasında yer alan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Hastane ve Evde Eğitim Birimi Koordinatörü Melek Okur ise ifade olarak hasta çocuk ifadesinin doğru bir kullanım olmadığını, çocuk hasta ifadesinin kullanılması gerektiğini söyledi. Okur ayrıca hastanede yatan çocukların eğitim hakkına erişimi konusunda gönüllü ve uzman öğretmen sayısını artırmanın önemini vurguladı. Okur sunumunda "Hastanede yatan çocukların eğitim hakkına erişimi konusunda çocuk servislerinin renklendirilmesi görsel açıdan önem arz etmektedir." ifadelerini kullandı.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Nursel Özmert Avustralya’da yapılan bir çalışmada kronik hastalığı bulunan çocukların tüm gelişim alanlarında akranlarına göre gelişimsel açıdan kırılgan olma riskinin yüksek olduğu sonucuna varıldığının altını çizdi. Prof. Dr. Özmert, kronik hastalığı olan çocukların erken müdahaleye ve özellikle sosyal duygusal alanda desteklenmeye gereksinim duyduklarını vurguladı.

Hayata Renk Ver Derneği Sanat Terapisti Ezgi Turan da "Türkiye’de 1.5 milyon çocuk tedavileri sebebiyle eğitimine devam edemiyor. Hastalık geçici, çocukluk bakidir." diyerek konunun önemine değindi. Turan Dernek olarak açtıkları oyun odalarında telepatik etkiye önem verdiklerini, çocuğun tanı aldığı günden itibaren yaşadığı krizde travmatik etkileri kırmaya çalıştıklarını söyledi. Turan kemoterapi alan çocukların ağrılarının, sanatsal etkinliklerle net biçimde azalmasının bu yönde çalışmaların önemini ortaya koyduğunu belirtti.

Hastane okulunda görev yapan Öğretmen Murat Gündüz ise Türkiye’nin dört bir tarafından gelen, bambaşka şartlara sahip çocuklarla bir arada olduklarını, daha çok birleştirilmiş sınıf ile eğitim verdiklerini ve zayıf bağışıklık sistemleri olan çocukların zarar görmemeleri için de çaba sarf ettiklerini söyledi. Gündüz yalnız hastanede olan çocuklara değil, tedavisine evinde devam eden çocuklarla da çevrimiçi eğitim verdiklerini belirtti. Gündüz "Çocukların ailelerine bu süreçte neler yapmaları gerektiğine dair sürekli bilgilendirme yapıyoruz. Amacımız çocuğu hayattan uzaklaştırmamak. Hastane sürecinin geçici olduğunu anlatarak çocukları ve aileyi motive ediyoruz." diye konuştu.

1669036751.jpg

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.