TSK ya ısrar ederse...

TSK ya ısrar ederse...

Başbakan Erdoğan, Balyoz sanığı iki general ve bir amiralin açığa alınması konusunda önemli mesajlar verdi.

Lübnan dönüşü gazetecilerin sorularını cevaplayan  Erdoğan, YAŞ süreci hukuka uygun işletilmesine rağmen terfi ısrarını anlamakta zorlandığını vurguladı. "Sivil irade karar vermiştir. Bu, farklı yollarla aşılmaya çalışılırsa gereğini yaparız. Gerekirse yasa çıkarırız." diyen Başbakan, çift başlı yargı sıkıntısını ise yeni anayasayla çözeceklerini söyledi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, iki
günlük resmî ziyaret için gittiği Lübnan'dan dönerken beraberindeki gazetecilere çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gündemin en önemli maddesi, açığa alınan 3 generalle ilgili tartışmalardı. Erdoğan, bu konuda Yüksek Askerî Şûra sürecine atıf yaptı ve her şeyin hukuka uygun olarak yürütüldüğüne dikkat çekti. "Biz, 'terfiye uygun değillerdir' diye bakarken zorla terfi ettirilmelerine yönelik yaklaşımı anlamakta zorlanıyoruz. Eğer açığa aldıktan sonra farklı adım atılırsa bizim de atacağımız adımlar var." dedi. Ardından sözlerine açıklık getirdi: "Bir kere şunu bilmek lazım, sivil irade karar vermiştir. Bu karar farklı yollarla aşılmaya çalışılırsa sivil iradenin de atabileceği, yasalar çerçevesinde veya yasama organıyla birçok adımlar vardır, bunu atar."

Gazetecilerin yasama organının atacağı adımlara ilişkin sorusunu "Gerekirse yasa çıkartırız." diye cevaplayan Başbakan, terfi ettirilmeyen generallerin emekli olmaları gerekirken,
ilk kez farklı bir durumla karşılaştıklarını ve açığa alma işlemini uyguladıklarını anlattı. Tayyip Erdoğan, önümüzdeki günlerde Meclis'e gelecek yeni düzenlemeler konusunda ise aşırı iş yükünün bulunduğu Yargıtay ve Danıştay'da değişiklik sinyali verdi.

Başbakan Erdoğan, gazetecilerin, "Üç general ile ilgili karar Askerî Şûra'da olmalıydı gibi eleştiriler var. Sürece ilişkin ne söylersiniz?" sorusu üzerine şöyle konuştu: "Askerî Şûra'da biz gerekeni yaptık. Terfi istendiği halde terfi ettirmemek yönünde irademizi ortaya koyduk. Yani benim ve Milli Savunma Bakanı ile İçişleri Bakanı'mın ortak kanaati, danışmanlarımın ortak kanaati aslında 30 Ağustos'ta bu üç arkadaşın emekli olması istikametinde. Çünkü terfi olmadılar, dolayısıyla biliyorsunuz korgenerallerde bekleme süreleri 4
yıldır. Eğer 4 yılda terfi etmezlerse 4 seneyi doldurunca emekli olurlar. Bugüne kadar böyle uygulandı. Bugün ilk kez böyle bir karar çıktı. Bize düşen görev de, arkadaşlarımız onu uyguladılar, açığa aldılar." Erdoğan, generallerin, açığa alma kararını Askerî Yüksek İdare Mahkemesi'ne (AYİM) götürme kararlarıyla ilgili olarak, "Gerekçeleri nedir, değerlendirmeleri yapacağız." ifadesini kullandı. Genelkurmay'ın terfilerdeki ısrarını anlamakta zorluk çektiği ifadesine karşılık, gazetecilerin, "Bu ısrarı size nasıl açıkladılar?" sorusuna da manidar bir cevap verdi: "Bir açıklaması yok zaten. Tabii ki kendilerine göre iyi olduklarını filan söylüyorlar. Biz de tabii ki geçtiğimiz süreci, yaşadığımız süreci değerlendiriyoruz, onlara bakıyoruz." Başbakan'a, 'askeri yargı-sivil yargı' tartışması da hatırlatıldı ve, "Bu iki başlı yargı konusunda bir adım atmayı düşünüyor musunuz?" sorusu yöneltildi. Bunu yeni anayasada değerlendireceklerini belirten Erdoğan, "Yeni anayasa hepsini içerecek inşallah." dedi. Bu konuda kararlı olduklarını vurgulayarak, "Hükümet, yeni anayasa konusunda ipe un seriyor." suçlamasını reddetti. "Aksi sözümü bulsunlar, bulunduğum yeri bırakırım." diye meydan okuyan Başbakan, "Yeni anayasanın kendisi bana göre seçim beyannamesinde önemli yer alacaktır." ifadesini kullandı. Bu süreçte önceliği uyum yasalarına vermelerinin yanlış anlaşılmamasını istedi. Ayrıca seçim öncesi Sayıştay Kanunu, Maliye ile ilgili torba kanun, borçların yapılandırılması ve 2B yasasının da aralarında bulunduğu 8-9 kanunun gündemlerinde olduğunu dile getirdi. Yeni anayasa konusunda iki ekip halinde çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, bunlardan birisinin parti içerisinde çalışırken diğerinin başta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olmak üzere çeşitli kurumların değerlendirmelerini aldığını anlattı. Bu çalışmaların kısa zaman içinde netleşeceğini söyledi. Bu noktada gazetecilerden gelen, "Sizin bu çalışmalarınız mı Kılıçdaroğlu'nu fıtık etti?" şeklindeki bir soruya karşılık, "Kendisini arayıp 'geçmiş olsun' dedim." hatırlatmasını yaptı. "Meclis gündeminde olacak 8-9 kanun hazırlığından bahsettiniz. Bunların içinde Yargıtay ve Danıştay'ın yapısıyla ilgili bir çalışma da var mı?" sorusu üzerine de aşırı iş yükünü ortadan kaldırmaya yönelik olarak her iki kurumun da yapısında değişikliğe gidileceğinin sinyallerini verdi.

Başörtülü vekil olabilir mi: Siyasette her şey olabilir

Erdoğan'a, 12 Haziran'da yapılacak genel seçimlerle ilgili sorular da yöneltildi. "Başörtülü vekil görebilir miyiz?" sorusuna karşılık gazetecilere, "Bu yolu siz açacaksınız." diyen Başbakan Erdoğan, "Yani olabilir mi?" sorusunu da, "Siyasette her şey olabilir." şeklinde cevapladı. Milletvekili listesinde yeni isimlerin olup olmayacağına ilişkin olarak da şunları söyledi: "Mevcut kadroda elenenler tabii ki olacaktır. Şu 4 yıllık
performans bunun çok açık net şeyidir. Bunların içinde devamsızlık yapanlar tabii ki elenecektir. 336 kişi olacaksın, yeri gelecek toplantı yeter sayısı olmayacak, bize bu acıyı çektirenlerle yola devam edemeyiz. Hedeflerimiz içinde 25-30 yaş arası birkaç genci Parlamento'ya sokacağız. Bayanlarda daha çok arkadaşı Parlamento'ya taşıyacağız."

Davos ve Gazze tutumumuz Lübnanlıları bayağı etkilemiş

Lübnan'a daha önce 2006'da giden Başbakan, 4 yıl sonra çok daha büyük bir ilgiyle karşılandığını ifade etti. "Davos bayağı etkilemiş. Arkasından Gazze olaylarındaki tutumumuz..." diyen Erdoğan, Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin de kendisini 'abi' olarak gördüğünü söyledi. Ardından şöyle devam etti: "Davos'tan sonra ilk kez geliyorum. Bunlar anlıyor da bizim ülkedekiler anlamıyor. Füze kalkanı meselesinde bizim ortaya koyduğumuz tavrı, duruşu bölge anlıyor. İran gerek Ahmet Bey'le (Davutoğlu) yaptığı görüşmede, gerek benimle... Hatta büyükelçilerini özellikle yolladılar, geldiler,
teşekkür ettiler. Orada hazırlanan metinler açık, net ortada olmasına rağmen bakıyorsunuz Türkiye'deki emekli büyükelçiler filan bir yerlere çekiyorlar. 'Türkiye bekleneni alamadı' filan. Onlar Türkiye'nin beklediği ne onu bilmezler. 'Füze Türkiye'ye yerleşecek' filan. Nereden biliyorsunuz? Metinlerde var mı? Yok. Olmayan şeyi göstermeye çalışıyorlar."
 Zaman 

Etiketler :