Türkiye petrolünü bulacak!

Türkiye petrolünü bulacak!

Bakan Yıldız petrol bulunması için Karadeniz, Akdeniz ve Kıbrıs'ta arama faaliyetlerine devam edeceklerini açıkladı...

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 10 yıl önce 100 milyon dolar civarında olan arama faaliyetlerine ayrılan payı bugün 13 kat artışla 1,3 milyar dolar civarına çıkardıklarını belirterek, ''Türkiye varsa petrolünü bulacak. Ama yoksa bulamayacak. Bunun için her türlü teknoloji kullanılıyor'' dedi.

Yıldız, Suriçi Grubu 2012 dönemi İstanbul toplantılarında yaptığı konuşmada, dünyada ve Türkiye'deki enerji görünümüne ilişkin sunum yaptı.

Dünyada nüfus artışı, sanayileşme ve kentsel dönüşümün enerji talebini tahrik ettiğini, dünyada ekvatorun altında Güney Afrika hariç tutulduğunda sahra Afrikasında 890 milyon kişinin yaşadığını ve bunların kullandığı toplam elektiğin 19,5 milyon nüfuslu New York'un kullandığı elektriğe eşit olduğunu ifade eden Yıldız, 1,4 milyon insanın da hala elektrikle tanışmadığını ve adaletsiz bir paylaşım olduğunu söyledi.

Yıldız, dünyanın ölçülebilir enerji ihtiyacının 12, 15 milyar ton eşdeğer petrol olduğunu, Türkiye'nin de dünyanın yaklaşık yüzde 1-1,5'u kadar enerji ihtiyacı bulunduğunu, dünyanın büyürken çevreye karşı hassasiyeti koruması gerektiğini söyledi.

Mevcut politikalarla gidildiğinde yüzde 30 kömür, yüzde 14 yenilenebilir enerji kaynakları, yüzde 6 nükleer enerji kaynağı kullanıldığını dile getiren Yıldız, kömürün gittikçe dünyada azaldığını, çevreye olan hassasiyet nedeniyle nükleer enerjinin arttığını vurguladı.

''Yenilenebilir enerjide 2020 hedefini şimdiden tutturduk''

Yıldız, dünyanın 2020'de yüzde 27'lik yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili ortalamayı Türkiye'nin şu anda tutturduğunu, şu anda Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiği enerjinin yüzde 25-27 civarında olduğunu söyledi.

Türkiye'nin nehirlerle, rüzgarla, sürekli kendini yenileyen enerji kaynaklarıyla ilgili daha hassas olması gerektiğine işaret eden Yıldız, şunları söyledi:

''Bugün eline tencere tava alıp da yürüyen ve HES'lere karşı çıkan vatandaşlarımız, bunun bizlere yol, su, köprü olarak dönmediği petrol ithalatı ile döndüğünü bilmesi lazım. Bu hareketlerin bir kısmı safiyane yapılıyor olsa da bir kısmı manüpülatif hatta spekülatif olduğunu bilmeniz lazım. Dışardan tahrik edildiğini ve yönlendirildiğini bilmemiz lazım. Bazı lobilerin desteğinde yapıldığını bilmemiz lazım. O yüzden biz Türkiye olarak milli kaynaklarımıza olabildiğince bütün yenilenebilir enerji kaynaklarıyla beraber bunları yapmamız lazım. Ama yürüyen bir sistem var. O sistemi de bozmadan, enerjisiz kalmadan. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın her türlü konuya mazereti olabilir, 'kusura bakmayın 24 saatin 22 saatinde elektrik var 2 saatinde yok' demeye mazereti olamaz. O yüzden yürüyen sistemi olabildiğince yerli, yoksa ithal kaynaklarla beraber yapabiliyor olmamız lazım.''

''Enerji içinde ulaşımın payı çok yüksek''

Yıldız, Türkiye'nin 54,1 milyar dolarlık 2011 yılı ithalatının yarısından daha fazlasının ulaştırma sektöründe kullanıldığını, benzin, mazot, fuel-oil gibi kaynakları elektrik için kullanmadıklarını kaydetti.

Dünyada 2035 yılına kadar 38 trilyon dolarlık yatırım gerektiğini, elektrik üretimi için 17 trilyon dolar, gaz için 9,5 milyon dolar, petrol için 10 trilyon dolar, kömür için de 1,2 trilyon dolar yatırım yapılması halinde dünyanın büyüyen ihtiyaçlarına karşılık vereceğini ve 9 milyara ulaşan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını karşılayacak bir yapı kurulacağını anlatan Yıldız, bunun olmaması halinde insanların refah seviyelerinden ve şu andaki konforlarından taviz vermiş olacaklarını söyledi.

Yıldız, ''Bizim amacımız, büyüyen gelişen Türkiye'nin ihtiyaçlarını daha hızlı karşılayacak enerji yapılanmasını sağlamış olmak'' dedi.

Türkiye'nin üçte birini kömür, üçte birini doğalgaz, üçte birini de petrolden oluşan bir tüketim eğrisine sahip olduğunu, kaynakları itibariyle bakıldığında Türkiye'nin birincil enerji tüketiminin 109 milyon ton eşdeğer petrol olduğunu ifade eden Yıldız, son 10 yılda Türkiye'nin enerji üretim kaynaklarının tüketim miktarından daha fazla büyüdüğünü ve bunun da sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi.

Yıldız, sektörlere göre dışa bağımlılık oranına bakıldığında Türkiye'nin toplam ithalatında enerji içinde ulaşımın payının çok yüksek olduğuna işaret etti.

Türkiye'nin enerji görünümü 2002'ye göre karşılaştırıldığında elektrik üretiminin yüzde 77'lerde elektrik tüketiminin yüzde 74'lerde, elektrik ihracatının da yüzde 738'lerde arttığını, ama bunların yeterli olmadığını ifade eden Yıldız, kurulu gücüne bakıldığında Türkiye'nin 32 bin megavatlardan 54 bin megavata çıktığını ve özel sektörün payının da yüzde 34'de iken tüketim itibariyle yüzde 64'e çıktığını anlattı.

Yıldız, Türkiye'nin elektrik enerjisi tüketiminin 129 milyar kilovatsaatlerden 229 milyar kilovatsaate çıktığını, bunun daha da artacağını söyledi.

''2023 hedefi''

Türkiye lisans verilen sayının toplamının 2023 hedeflerinde çok mütenasip olduğuna işaret eden Yıldız, ''Türkiye'nin 54 bin megavat kurulu gücü var. 2023'de bir bu kadar daha kurulu güce ihtiyacı var. Biz lisans verdik. Yapmak isteyen varsa gelsinler santral kurma izni verelim dedik. Şu ana kadar yapılan müracaatların toplamı 2023 hedeflerine şu anda ulaşıldı. Bu Türkiye'e olan güveni gösteriyor. Türkiye'nin 2023 yılında yapacağı yatırımların miktarı kadar biz şu anda lisans müracaatı aldık. Sektör makul karlara çalışan bir sektör ve uluslararası sermayenin rahatlıkla teveccüh edeceği bir sektör'' dedi.

Yıldız, Türkiye'de 1 milyon kilometre iletim ve dağıtım ağı uzunluğu bulunduğunu, bu işletmeyi sağlıklı bir şekilde yapımak gerektiğini, o yüzden zaman zaman kesintilerin olabildiğini söyledi.

Görevlerinin bunları en aza indirmek olduğunu ifade eden Yıldız, ''Bununla ilgili performansı Türkiye yakalı. 3-4 yıl içinde AB standartlarını birçok konuda geçmiş olacağız'' dedi.

''Arama faaliyetlerine ayrılan pay 13 kat arttı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 10 yıl önce 100 milyon dolar civarında arama faaliyetlerine ayrılan payın bugün 1,3 milyar dolar civarında olduğunu, bu payı 13 katına çıkardıklarını bildirdi.

Yıldız, şunları kaydetti:

''Türkiye varsa petrolünü bulacak. Ama yoksa bulamayacak. Ama varsa, yaptığımız çalışmalarda biz öyle olduğuna inanıyoruz. Gerek Karadeniz ve Akdeniz'de, gerek Kıbrıs açıklarında arama faaliyetlerimize devam edeceğiz. Her türlü teknoloji kullanılıyor. Türkiye'yi kendi yerli linyitlerinden, kömüründen sentetik gaz denilen SNG'yi elde etme çalışmalarına başladı. 1 milyar metreküp civarında bir gaz oluşturacağız kömürden. Madem ki 11,5 milyar ton görünür rezervimiz var bunu değerlendiriyor olmamız lazım. Yani oturup ağlayacak halimiz yok. 'Bizim petrolümüz, doğalgazımız yokmuş oturup ağlayalım' diyecek halimiz yok. Buna çözüm üretmemiz gerekiyor. Türkiye'de belirlenen stratejiler, enerji politikaları bunların her birini karşılamaya müsaade ediyor.''

''Dünya nükleer enerjiden vazgeçmedi''

Yıldız, Türkiye kalkınmasını maden kaynaklarıyla birlikte tamamlayacağını, 15 bin kilometre duble yolun zaman zaman şikayet edilen bu taş ocaklarından yaptıklarını kaydetti.

Türkiye dünya madenciliğinde 10. sırada olduğunu, 90 çeşit madenden 72'sinin Türkiye'de olduğunu, arama faaliyetlerinin artması için ruhsatların önünü açtıklarını anlatan Yıldız, ruhsat ticaretine başlayanların olduğunu, istismarın ve çantacıların önünü kapatarak gerçek yatırımcıların önünü açmak için tekrar düzenleme yapmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Yıldız, son 10 yılda yapılan çalışmalarla maden satış gelirlerinin 4,5 katına çıktığını, son 1 yılda 450 milyon dolarlık jeotermal ruhsatını ihale yoluyla sattıklarını 2,5 milyar dolar civarında da yatırım yapacaklarını söyledi.

Dünyada nükleer enerjiden vazgeçen ülke şu anda bulunmadığını, bir kısım ülkelerin kendi iç politikalarını yönetebilmek adına bazım kararlar aldıklarını 40 yaşını aşmış 26 santralden vazgeçmiş olmanın nükleer santralden vazgeçmiş olmak anlamına gelmediğine işaret eden Yıldız, dünyada işletmede 442 santral bulunduğunu, Fukujima'daki kazanın ardından 63 santral inşasına devam edildiğini, Çernobil kazasının ardından da 144 tane yeni işletme açıldığını söyledi.

''Nükleer santral Rusya'ya olan bağımlılığımızı azaltacak''

Yıldız, ''Türkiye yalnızca elektrik ihtiyacını karşılamak açısından değil, aynı zamanda sanayileşmenin, ileri ülke olmanın, teknolojiye sahip olmanın, bunları yerli kaynaktan üretebilme gibi birçok hedefi olan bir ülkede biz bunları gerçekleştirebiliyor olmamız lazım. 2 nükleer santral kurmamızla beraber 80 milyar kilovatsaat elektrik elde edeceğiz. bundan 10 yıl sonraki toplam tüketimimizin 500 milyar kilovatsaat olduğunu düşünürsek, tüketimde yüzde 20'sine, kurulu güçte yüzde 10'unu karşılık gelecek nükleer santral 16 milyar metreküp doğalgazı daha az ithal edeceğiz. Bunun karşılığı da 7,2 milyar dolar'' dedi.

Bakan Yıldız, kendisine ''Rusya'ya bu kadar bağımlılık doğru mu?'' diye sorulduğunu da hatırlatarak, ''Tam tersi bizim Rusya ile nükleer santral yapıyor olmamız, Rusya'ya olan bağımlılığımızı azaltacaktır. Çünkü biz yerli kaynaklarımızın yerine yapmayacağız, ithal ettiğimiz kaynakların yerine yapacağız'' diye konuştu.

Türkiye'nin enerjiyle alakalı 2023 yılı hedeflerinin şu anda bulundukları noktayı en az 2 katına çıkarmak, 130 milyar dolar civarında bu parayı harcayacak yapılandırmayı sağlamak olduğunu ifade eden Yıldız, bunu yaparken de kamuya yük olmak istemediklerini söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız'a konuşması öncesinde anı olsun diye ''ilkokul diploması'' sunuldu.

(AA)
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.