TÜSİAD'ın Cesur Anayasa Önerisi!

TÜSİAD'ın Cesur Anayasa Önerisi!

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) yeni anayasa çalışması dün düzenlenen Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında kamuoyuna açıklandı..

TÜSİAD, referandumun ardından başlattığı, 22 akademisyen ve kanaat önderi tarafından hazırlanan Atatürk’ün şahsına ve tarihi rolüne saygı ifadesi ile yetinilmesi gerektiği belirtiliyor.

Toplantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, hazirandaki seçimlerin ardından oluşacak meclisin, yeni anayasayı yapacağını umut ettiklerini söyleyerek “Bu seçimlere kabul edilemeyecek yükseklikteki seçim barajını değiştirmeden, siyasi partilerimizi daha katılımcı ve demokratik kılacak bir siyasi partiler yasası hazırlamadan, seçmeni, kendisini değil parti başkanını temsil eden vekiller seçme sıkıntısından kurtaracak değişiklikler yapılmadan gittiğimizi görmezden gelmek mümkün değil” dedi.

Boyner, yine de seçimler sonrasındaki gündem üzerine konuşulması gerektiğini belirtti.

Boyner, TÜSİAD’ın, Türkiye’nin bir demokrasi açığı bulunduğunu, bunun giderilmesi için kapsamlı bir demokratikleşme girişimi bağlamında, birey odaklı, ayrıcalıklara yer vermeyen, kuvvetler ayrılığı ilkesinin geçerli olduğu, çoğulcu ve parlamenter sistemi esas alan yeni bir anayasa yapılması gereğini uzun zamandır dile getirdiğini ifade etti. Katılımcı ve uzlaşmacı bir süreçle hazırlanacak yeni anayasanın, Türkiye’yi bölen sorunları birer birleştiren haline dönüştürmeye de hizmet etmesi gerektiğini söyleyen Boyner, yeni anayasa yapma heyecanını yitirmemeyi çok önemsediklerini kaydetti. Boyner, “Yeni anayasayı, genel seçim sonrası gündemimizin baş maddesi olarak görmek istiyoruz” dedi.

‘DAHA UZUN ÇALIŞIRIZ’

Ümit Boyner yaptıkları çalışmayla bir anayasa metni ortaya koymayı değil, bir anayasa metnine gidecek sürecin ilk adımını atmayı istediklerini vurgulayarak, bu kapsamda Türkiye’yi böldüğünü düşündükleri konuları geniş bir platformda tartışmayı amaçladıklarını belirtti. Çalışmada farklı görüşlerden ve ekollerden hocaların yanı sıra akademik kariyeri olmayan, ancak kanaat önderi sayılan katılımcıların da yer aldığına işaret eden Boyner, anayasanın hayati bir konu olduğunu, Türkiye’nin bu defa darbeden sonra olmayan bir anayasa yapacağını söyledi. Bu konuda çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Boyner, siyasi partilere bu katılımcı süreci anlatmanın ve onlarda da bu bilinci oluşturmanın şart olduğunu kaydetti.
Bu çalışmanın ne kadar etki yaratabileceğine ilişkin bir soru üzerine Boyner, TÜSİAD’ın Türk Ticaret Kanunu için bir sene çalıştığını, anayasa için gerekirse daha uzun çalışacağını ve daha fazla katkıda bulunacağını belirtti.

‘VİCDANLARI RAHATSIZ EDİYOR’

Boyner, dünkü toplantıda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki olayları da değerlendirdi. Boyner’in güncel gelişmelere ilişkin görüşleri şöyle:

Gazetecilerin tutuklanması: Ümit Boyner, “Görünürdeki suçları mesleklerini icra etmek olan ve bu uğurda bir hayli risk de üstlenen gazetecilerin neyle suçlandıklarını bilmeden tutuklanmaları, tutuklama işleminin giderek cezanın bir parçası haline gelmesi vicdanları rahatsız etmektedir” dedi.

Libya’daki gelişmeler:

Boyner, Türkiye’nin bölge ülkeleri açısından model olup olmayacağı tartışmaları konusunda ise şöyle konuştu: “Türkiye’nin de bir model olmaktan çok deneyiminden yararlanılabilecek bir örnek oluşturacağına inanıyorum.”

AB süreci: Türkiye-AB ilişkilerinin kaygı verecek derinlikte bir kriz içinde olmasının, kamuoyunda bu projeye yönelik heyecanı düşürdüğünü söyleyen Boyner, “Hükümetin çatışmacı bir söylemi tercih etmemesi gerektiğine inanıyoruz. Başka diyarlarda, çok farklı hesapları olan ülkelerin aralarındaki sorunlarını çözmek için harcadığımız gayretin ve enerjinin bir kısmını başta Kıbrıs sorunu olmak üzere AB ile ilişkilerimizi kilitleyen konularda da göstermeliyiz” dedi.

Nükleer Santral: Ümit Boyner, nükleer santral kurulmasına ilişkin karar sürecinin şeffaf, dayatmacılıktan uzak bir şekilde yürütülmesinin şart olduğunu kaydetti.

Kutuplaşma:

Ümit Boyner, her şeyden önce ülkeyi sürekli germekten, kutuplaşmaları artırmaktan kaçınılması ve herkesin temel özgürlükleri, hakları ve özlemleri için mücadele etmenin öğrenilmesi gerektiğini ifade etti. 

Etiketler :