Ülkücüleri Kızdıracak İddialar!

Ülkücüleri Kızdıracak İddialar!

Eski MHP'li Okuyan'ın anılarını kaleme aldığı 'O Yıllar' adlı kitapta, 12 Eylül 1980 darbesini anlatırken şok iddialarda bulundu

Yaşar Okuyan, karşıt grupların birbirine düşürülerek, darbe için gerekli şartların oluşturulduğunu ifade ediyor.

YILLARCA TÜRKEŞ'İN YOLUNDAN GİTTİ
Yaşar Okuyan, kendi ifadesiyle CHP'li bir babanın oğlu. Ancak, dayısının da etkisiyle, çocuk yaşta tanıştığı Türkeş'in yolunda gitti yıllarca. MHP'de yöneticiliğe kadar yükseldi. Anarşi dönemi, 12 Eylül ve Mamak Cezaevi'nin kâbus dolu günlerine şahitlik etti. Cezaevi, İşçi Partililerden satranç öğrenmesine; tahliyesi ise kulvar değiştirmesine vesile oldu. Siyasetin zirvelerine ANAP'ta ulaştı. Başarısız parti denemelerinden sonra baba yadigarına çevirdi yüzünü. Şimdi, sıkı CHP'li.

Anılarını 'O Yıllar' adlı kitapta toplayan Okuyan, hükmünü kitabın hemen önsözünde veriyor. İhtilalin haklı gerekçelerinin otuz yıl sonra bakıldığında büyük ölçüde ortadan kalktığını, 'irtica, anarşi ve bölücülük' gerekçelerinin darbe için özellikle hazırlandığını aktarıyor. Anarşinin sıkıyönetim döneminde arttığını belirtirken, "Anarşi, bir ihtilal gerekçesi halini alıncaya kadar nasıl, kimler tarafından körüklenmiştir?" diye soruyor.

MHP'DEN BALYOZ OPERASYONU
Darbe taşları döşenirken sağ ve sol kuruluşlara istihbaratların sızdığı hep söylendi. Okuyan da, "Ülkücü ve solcu kesimin içinde karşılıklı ajitasyonlar yapıldı. Sağ ve sol örgütlerin içinde, MİT, emniyet, yabancı istihbarat servisleriyle ilişkili adamların olduğu ortaya çıktı." ifadelerini kullanıyor.

MHP davasından tanıdığı Engin Örgüören, Hicabi Koçyiğit, Ali Yurtaslan gibi isimlerin daha sonra Dev-Sol ve DİSK davasında da yer aldığını hatırlatıyor: "12 Eylül öncesi büyük olayların hepsi ajan işidir. Bu sağ için de sol için de geçerli. Duvara yazı yazanları yakaladılar da, niye 1 Mayıs 1977'de Taksim'de 37 insanı katledenler bulunamadı? Kahramanmaraş, Çorum, Sivas ve Taksim olaylarını tezgahlayanlar hâlâ çıkartılamadı. Hep alt taraftaki garibanlar, tahriklere uyanlar mahkûm edildi."

MHP GENÇLERİ SUÇA TEŞVİK ETMEYE ÇALIŞTI
Kitap, ülkücüler içerisine sızdığı ve MİT ajanı olduğu ileri sürülen bir MHP'liye yönelik operasyonu da yıllar sonra gün ışığına çıkarıyor. Buna göre, MHP Beşiktaş İlçe Sekreteri Ergin Örgügören'in, gençleri avucuna aldığı, silah nasıl kullanılır eğitimi dahil onları resmen suça teşvik etmeye çalıştığı tespit edilir. Okuyan, ilgilenmelerini söyleyince, ülkücüler şahsın evine girer. İçeride iki bavul dolusu evrak toplanır. Evrakların Ankara'ya ulaştırılması talimatı verilir. Birinci bavulu, Ankara yoluna çıkmadan istihbarat yakalar. Bunun üzerine Okuyan, Gün Sazak'la (suikasta kurban gitti) diğer bavulu Ankara'ya getirir. Bavuldan, kriptolu yazılar, sayfalar dolusu belge, şifreli birtakım yazışmalar, "G3'e arz edilir. MHP'li gençlerle şuralara gittik, eğitim yaptık vb..." şeklinde bilgi notları, onlarca kod adı, el yazısıyla birtakım şifreli ifadeler çıkar.

Yaşar Okuyan, gerisini kitapta şöyle anlatıyor: "Belgeleri gazetecilerle paylaştım. Ankara karıştı. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, 'Bana MİT'in verdiği bilgiye göre orada böyle biri çalışmıyor' şeklinde açıklamalar yaptı ama kim inanır? Partideki odama koyduğum belgeleri 12 Eylül sonrası MHP'ye yapılan baskında savcılar almışlar ve 'Genel Sekreter Yardımcısı Okuyan'ın odasında bulunan ve tarafından hazırlanan dokümanlar' olarak adlandırıp MHP iddianamesinin ana iskeletini bunun üzerine kurmuşlar."

'YURTDIŞINDA BELGELER GERÇEKTEN VARDI'
Yaşar Okuyan, dava sırasında bu olayı kullandığını, şahsın MİT'le irtibatlı olduğunu gösteren başka belgeleri Londra'ya çıkarttığını, tahliye edilmediğinde hepsini yabancı basına dağıttıracağını söylediğini belirtiyor. Aynı gün tahliye olduğunu aktarırken, "Yurtdışında belgeler vardı gerçekten. Birkaç tanesi önemliydi." ifadelerini kullanıyor..

MUSEVİ CEMAATİNDEN MADDİ DESTEK
Yaşar Okuyan'ın kitabından bir bölüm: "1977 seçimlerinde maddi yönden de yeni imkânlar elde ettik. İstahbul'da iş dünyasından toplanan paralar iddianamede yer aldı. Ali Dinçkök 85 bin, Sadık Özgür 150 bin, Üzeyir Garih 50 bin (bildiğim bundan fazladır), Tevfik Ercan 200 bin, Hayrettin Karaca 50 bin, İbrahim Bodur 200 bin, Muherrem Eskiyapan 100 bin lira bağış yapmıştı. (...) Vehbi Koç'u da ziyaret ettik... (...) Türkeş, Musevi cemaatiyle gizlice bir araya gelmişti. Berker İnanoğlu organize etti. İlkinde, Üzeyir Garih'le görüştü. Ben dışarıda bekledim. Diğerinde ise Türkeş Beyoğlu'nda Musevi cemaatinin lideriyle de görüştü. Ben buna katıldım."

Etiketler :