Zaman yazarından IHH'ya UYARI

Zaman yazarından IHH'ya UYARI

Zaman yazarı Hamdullah Öztürk`ten IHH`ya uyarı

Abdulhamid Bilici`den sonra Zaman yazarı Hamdullah Öztürk`te Fethullah Gülen`in açıklamalarına destek çıktı ve IHH`ya bazı uyarılarda bulundu.

Gazze önemli midir, yoksa her şey midir?
     
Yahudilerin kabiliyetlerini ve nüfuslarının azlığına rağmen dünyadaki ağırlıklarını anlatırken "yumurtaları asla tek sepete koymadıklarından" övgüyle bahsedenler, kendi yumurtalarının tek sepette bulunmasına nedense aşırı hassasiyet gösterirler. Bu paradoksu, İHH`nın Gazze`ye insani yardım taşıma girişimi bir kere daha ortaya çıkardı.

"Ses ver dünya!" çağrısıyla başlayan insani yardım gayretleri, "Rotamız Filistin. Yükümüz insani yardım." faaliyetiyle, hedeflediği sonuçlar açısından önemli bir noktaya ulaştı.

Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin çıkması ve yaşanan gerginlikte 9 Türk vatandaşının hayatını kaybetmesi, sessiz kalmayı imkânsız hale getirdi. Yani İHH, tasarladığı şeyi başarıyla sonuçlandırma açısından önemli mesafe aldı.

Şehitlik ve zafer havası, yardım filosuna katılanların aynı şeyi tekrar yapmak üzere hazır olduklarını açıklamaları, toplumun umumi havasını fevkalade etkiledi. Yaralılar geldi, şehitler defnedildi ve sefere katılanlar duygularını canlı yayınlarda tüm dünyaya ulaştırdı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan`ın açıklamalarıyla mesele artık bir insani yardım faaliyetinin sınırlarını fazlasıyla aşarak devletler arası boyuta ulaştı.

Bu olay neyi gösterdi?

Öncelikle sivil inisiyatifin Türkiye açısından görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaştığı görüldü.

İkincisi; sivil inisiyatifi kullananların ne yaptığını, niçin yaptığını ve nasıl yapacağını iyi bildiği anlaşıldı.

Bülent Yıldırım Bey`in açıklamaları, bu açıdan çok önemli ve ümit vericiydi. Net konuşuyordu. Eğer hataları olursa rahatlıkla kabullenebileceğini ilan ediyordu. Ve son derece kararlı duruyordu.

Bülent Bey`i dinlerken, dindarlar arasında farklılıkları kabullenebilecek olgunluğu görmenin hazzını yaşadım. Bir insan, eğer ne yaptığını bu kadar iyi biliyorsa ve o yolda her şeyi göze alabiliyorsa aynı şekilde başkalarını da kendisine kıyas ederek anlayabilir.

Nitekim Bülent Bey`in, Fethullah Gülen Hocaefendi`nin değerlendirmelerine karşı yaptığı açıklamada bu olgunluk kendisini gösterdi.

İşin ızdırabını çekmekten ziyade, hissiyatını yaşayanlardan aynı olgunluğu beklemek beyhude olacağı için onlardan gelecek ölçüsüz tepkileri baştan kabullenerek birkaç hususu not edelim:

1. Askerler daha denizdeyken ateş ettiklerine ve bunu uluslararası sularda yaptıklarına göre kan dökülmesi İsrail`in tercihiydi. İsrail, bundan ne ummuş olabilir?

2. Dökülen kan devletimizi işin içine mecburen soktu. Artık mevzu devletler arası bir probleme dönüştü. Bundan sonra ülkenin içinde ve dışında kımıldayan taşlara dikkatle bakmakta fayda var. Çünkü "one minute" restine kan bulaştırıldı.

3. Değil Gazze, oradaki bir tek insan için bile ne yapılsa değer. Fakat şunu da unutmamak lazım ki; Müslümanların Gazze gibi daha birçok problemi vardır.

4. Müslümanların mağduriyetine, Gazze gibi devletler arası problemlerden İslam`ın evrenselliğine kadar birçok değişik açıdan yaklaşılmalıdır. Zulmün acısı üzerinden farklı acıların tecrimine gitmek başlı başına bir zulümdür.

5. Bülent Arınç Bey başkanlığında toplanan kriz heyetinin "Kimse bizden savaşmamızı beklemesin!" açıklamasının manası üzerinde çokça düşünmekte fayda vardır.

6. Küçük bir kâğıda alakasız bir şekilde İran yazıp, tahtaya yapıştırılabilir.

Son bir husus da şudur: Türkiye`nin AB`ye girmesini istemeyenler açısından "Karikatür krizinin" sivil eylem değeri ile Gazze`deki ablukanın kaldırılmasını isteyenler açısından İHH`nın insani yardım girişiminin sivil eylem değeri dikkatlice karşılaştırılmalı; detayları bilmenin sivil eyleme nasıl bir estetik kazandırdığı üzerinde ince ince düşünülmelidir.

Rüzgâra karşı durmak gibi rüzgârın arkasına takılmak da akıldan uzak olabilir. Bazılarının uygun rüzgârı bulunca yelkenlerini şişirip yol almayı düşünmesinin anlaşıldığı gibi, bazılarının da her rüzgara yelken açmaması anlaşılabilmelidir.
 

Etiketler :