AKP beklediği oy oranını açıkladı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu'dan seçim öngörüsü: Anketlere göre yüzde 47 - 50 bandında oy bekliyoruz. Gündemimizde koalisyon yok. Referandumdaki 'Hayır'lar çalışma stratejimizi belirledi.

Burcu Bulut'un haberi

AK Parti'nin Siyasi ve Hukuki İşlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, önümüzdeki genel seçimden laiklik kaygısına, muhalefetten medya ve gazeteciler üzerindeki baskı iddialarına kadar pek çok konuda AKŞAM'ın sorularını yanıtladı. Önümüzdeki genel seçimle ilgili AK Parti'nin beklediği oy oranını açıklayan Aksu, 'Yaptırdığımız anketlere göre oy oranımız yaklaşık yüzde 47- yüzde 50 bandında gerçekleşecek' dedi. Aksu, şu değerlendirmelerde bulundu:

GÜNDEMDE KOALİSYON YOK

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimleri de dahil olmak üzere iki genel seçim, iki yerel seçim ve iki referandum yaşadı. Halkın oyuna başvurulduğu bütün bu seçimlerde AK Parti birinci parti oldu. Hiç kuşkum yok ki AK Parti 2011 seçimlerinden de birinci parti olarak çıkacak ve tek başına iktidar olacak. Bizim bunun dışında bir düşüncemiz yok. Koalisyon gibi bir konu da gündemimizde bulunmuyor. Oy oranımızın ise yaptırdığımız anketlerin de bize verdiği intiba neticesinde yaklaşık yüzde 47- yüzde 50 bandında gerçekleşeceğini düşünüyoruz.

YASAKLAMA DEĞİL KORUMA

AK Parti olarak, bize oy versin vermesin bütün vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Referandumdan çıkan 'Evet'ler gibi 'Hayır'lar da bizim için kıymetli. Çünkü 'Hayır'lar geleceğe yönelik çalışma stratejimizi belirlemede önemli bir rol oynadı. Bu nedenle 'Hayır' diyenlerin içinde bulunduğu 'laiklik kaygısı'nın yersiz olduğunu her vesileyle vurguluyoruz. Bunun en önemli kanıtı da Başbakan Erdoğan'ın, İstanbul Belediye Başkanlığı'ndan itibaren sergilemiş olduğu faaliyetlerdir. Şimdiye kadar ne bütün kadınların başı zorla örtüldü, ne otobüsler ya da restoranlar harem-selamlık diye ikiye bölündü, ne de içkili eğlencesini edebiyle yapan vatandaşımız engellendi. Bu arada bizim içkiyi yasaklamamız söz konusu değil. Bilakis Anayasamızın bize emrettiği gençleri kötü alışkanlıklardan koruma vazifesini yerine getiriyoruz.

Seçim çalışmalarımızda 8 yıllık hizmetlerimizi vatandaşımıza en iyi şekilde anlatmaya çalışacağız. Çünkü bazı hizmetlerimizden örneğin 'Şartlı nakit transferi'nden hala haberi olmayan ya da haberi olsa bile bu hizmetten nasıl yararlanabileceğini bilemeyen vatandaşlarımız mevcut. Hem hizmetlerimiz hakkında bilgi verecek hem de bu hizmetlerin gelişerek devamı için vatandaşlarımızdan destek isteyeceğiz.

CHP AK PARTİ'NİN TAKLİTÇİSİ

Karşımızda 8 yıldır güçlü bir muhalefet göremedik. CHP'de önceleri Baykal'ın odaklandığı konu, kendi genel başkanlık koltuğunun sarsılmamasıydı. Şimdi de Kılıçdaroğlu kendini ispatlamak derdinde. CHP kendi içinde bir liderlik mücadelesi veriyor. Oysa ufuk açıcı projeler ve kaynağı açıklanabilir vaatler hem Türkiye'de siyaseti geliştirirdi, hem vatandaşa ulaşan hizmetin kalitesini yükseltirdi hem de demokratik gelişim düzeyimizi daha yukarılara taşırdı. CHP şu anda ya yaptığımız her şeye 'hayır' diyor ya da çalışmalarımızı kötü bir şekilde taklit ediyor.

MEDYA BASKISI YAPILMIYOR

AK Parti'nin medya ve gazeteciler üzerinde baskı kurduğu iddiası tamamen yersiz bir iddia. Maalesef bu baskı söylemi Ergenekon Davası'ndan dolayı cezaevinde bulunan gazetecilerden kaynakladı. Herkes gibi adaletli bir karar alınmasını bekliyor ve diliyoruz.

İddia edildiği gibi bir ayrışma yok

Türkiye'de ayrışma olduğu iddiası, 12 Eylül referandumu sonrasında bazı gazetelerde çizilen haritalardan ortaya çıktı. İddia edildiği gibi derin bir ayrışmanın olduğuna inanmıyoruz.Aynı gazeteler kıyı kesiminde 'Evet' lerin 'Hayır'ların sadece 2-3 puan gerisinde olduğunu nedense anlatmadı. Biz de seçim öncesi bu gerçekliği vurgulayacağız.

Önümüzdeki seçim MHP'nin durumu kritik

MHP'nin baraja takılıp takılmayacağını MHP'li seçmenler belirleyecek. Bugünkü MHP yönetiminin, Türk milliyetçilerini temsil etmekten ve onların hak ve hukuklarını korumaktan çok uzak olduğu ortada. Bunun kanıtı da 12 Eylül referandumunun neticesidir. Buradan MHP'nin durumunun seçimlerde kritik olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz.

12 Eylül referandumunda, 1980 darbesinde büyük haksızlıklara uğramış olan ve bugünkü duyarsız MHP yönetimini benimsemeyen birçok vatandaşımızın 'Evet' oyu verdiğini biliyoruz. Referandumda 'Evet' diyen MHP'liler, MHP yönetiminin 'memleketi satıyorlar!' iddiasının da ne kadar boş ve gayri ciddi bir söylem olduğunu gördüler. Aynı seçmenler, 3 Kasım 2002 öncesinde MHP'nin ne kadar başarısız bir koalisyon ortağı olduğunu da anlamışlardı. Tüm bunları göz önüne alırsak, şunu açık bir şekilde söyleyebilirim ki AK Parti'nin MHP'lileşmesi değil, aklıselim MHP'lilerin AK Parti'ye yönelmesi ancak söz konusu olabilir.

AKŞAM

Perde Arkası Haberleri