Arakanlar'a yapılanlar

Burma Cuntası altında evlenmeleri, tarım yapmaları yasak olan Müslüman Rohingyalılar, teknelere bindirilerek ülkeden zorla göçe zorlanıyor. 1,5 milyon Arakan vatansız.

Onlarca yıl önce başladı. Birleşik Devletler’in Vietnam savaşının bir döküntüsü, bir kalıntısı olarak. “Tekne İnsanları” geri döndü ve bu sefer Burma’nın Müslüman Rohingyalıları ya da Arakan’ların vatanlarında gördükleri zulümden kaçışı anlatıyor.

Rohingyalılar, ekserisi Budist Burma’nın etnik azınlığı. Askeri cuntanın adını Myanmar olarak değiştirdiği Arakan eyaleti onların vatanları. Bu nedenle de Arakanlar olarak da anılıyorlar.

Yıllar boyunca Rohingyalıların teknelerle Andaman Denizi’nden kaçışlarını kimse umursamadı. Kasım 2006 ve Mart 2008 arasında 8 binden fazla Rohingyalı, Burma’nın batı komşusu Bangladeş’ten zengin Malezya ve Tayland’a daha iyi bir hayat umuduyla yelken açtı.

Ocak ortasından itibaren bu, uluslararası medyanın göçmenlerin trajedilerini yansıtmasıyla değişti. Ordu destekli Budistlerin, kaçan Rohingyalıları dövüp, motorsuz ve yiyeceksiz denize atmalarıyla ilgili haberler basında yer almaya başladı.

İnsan hakları gözlemcilerine, Aralık ortalarında denize gönderilen binden fazla Rohingyalıların kaderinin ne olduğu belirsiz. Andaman Denizi’nden Hindistan yetkilileri tarafından kurtulan birkaçı Burma’nın zulmünü anlatabildi. Bu kurtulanlar arasında Endonezya Açe’ye ulaşabilenler de var.

İnayet Ullah, halkının yabancı ülkelerde daha iyi bir hayat arayışı ilgili umutsuzluğunu, “Rohingyalılar ışığa giden ateş böcekleri gibi. Oraya vardıklarında başlarına ne geleceğini bilmiyorlar” sözleriyle anlatıyor.

İnayet Ullah, denizdeki yolculuğun son umut olduğunu ekliyor. İnayet, onlarca yıl önce Arakan’dan daha iyi bir hayat için Tayland’a kaçmış bir Rohingyalı. Daha sonra burada Burma Rohingya Tayland Birliği’ni kurmuş.

Riskli deniz yolculuğunu göze alan Rohingyalıların sayısı 1991-1992 arasında Arakan’dan BÜYÜK ÇIKIŞ’a (EXODUS) göre oldukça azaldı. Bangkok’taki bir insan hakları örgütünün yaptığı Arakan Projesi’ne göre Burma cuntası baskısından yaklaşık 250 bin Rohingyalı Bangladeş’e kaçtı.

That wave of refugees matched the 200,000 Rohingyas who fled Arakan for Bangladesh in 1978 during the Burmese military's 'Dragon King' operation that was a form of ethnic cleansing.

Burma ordusunun “Ejder Kralı” adını verdiği etnik operasyonu sırasında 1978’de Arakan’dan Bangladeş’e kaçan 200 bin Arakanlı hesaba katıldığını bu rakamların tutarlı olduğu görülüyor.

Uluslararası Af Örgütü’ne göre, azınlıkları hedef alan operasyonu “yaygın katliam, tecavüz ve camilerin yıkılmasını” içeriyordu.

Bundan önceki yıllarda da Burma’dan birçok Rohingyalı kaçtı. Suudi Arabistan, Pakistan, Hindistan, Malezya ve Bangladeş’te 1,5 milyon Arakan Müslüman’ın yaşadığı tahmin ediliyor.

Şu an Burma’dan kaçan Rohingyalıların sayısı 750 bin olarak tahmin ediliyor.

Arakan’daki ailesiyle ayda bir görüşen Tayland’da sürgün yaşayan Kyaw Tin, “Baskı şu an daha da kötüleşti” diyor. Tin, “Halkımız çalışma kampı kurbanları. En az haftada 4 gün çalıştırılıyorlar. Köylerinden ayrılıp yandaki köye gitmek için bile yetkililerden izin almak zorundalar” diye anlatıyor.

Cuntanın Rohingyalılara uyguladığı baskının ülkenin başka hiçbir yerinde yaşanmıyor. Bu halkın gençlerinin dört farklı yetkiliden izin almadan evlenmeleri dahi yasak. Bunlar arasında en meşumu NaSaKa olarak bilinen Burma sınır polisi.

Kasım 2008’de yapılan Arakan Projesi’nin “Resmi Evlilik İzinleri: Rohingya Kadınları için Lanet” adlı çalışması Burma cuntasının, “resmi evlilik izni olmadan çiftler arasında basit görüşmeler dahi her tür halvet ve ilişki yasanın ihlali anlamı olarak görülerek ağır hapis cezasıyla cezalandırılacaktır” yönündeki uygulamasını ortaya çıkardı.

Erzak azlığı, tarım şansı ve eğitim, bu azınlığın hapsedildiği Kuzey Arakan’ın üç kasabası Buthidaung, Maungdaw ve Rathedaung’da normal bir olay. Yoksulluk ve olağan gıda eksikliği, kronik kötü beslenmeye yol açıyor. Araştırmacılara göre 5 yaşın altındaki çocuklarda kötü beslenme oranı yüzde 60’lara kadar çıkıyor.

Arakan Projesi’nden Chris Lewa şunları aktarıyor: “Yüzde 80 okuma yazma bilmiyor. Çok az okul var ve seyahat yasağı, liseyi bitiren Rohingyalu öğrencilerin Burma’da üniversiteye gitmesini engelliyor. Arakan’daki Rohingyalılar arasında çok az umut var, hatta eğitimli olanlar arasında bile”.

Rohingyalı liderler cuntadan beklentileri çok az. Ordunun 1962’deki darbesinden sonra yayınlanan kanunla Rohingyalıların vatandaşlıkları ellerinden alındı ve Burma’nın 100 etnik grubu listesinden çıkarıldı. Arakan Rohingya Ulusal Organizasyonu (ARNO) Başkanı Nurul İslam şöyle konuştu: “Rohingyalıları, Arakan vatanlarından tamamen temizlemek rejimin temek amacı. Rejim Rohingyalıları, vatandaşlıktan çıkararak onları kendi vatanlarında devletsiz bıraktı. Rohingyalılar, alışkanlık hale gelmiş insan hakları ihlallerinin kurbanları haline geldi. Vatandaşlık haklarının ellerinden alınması gibi insanlığa karşı suçların kurbanlar. Zorunlu göç, toprak istimlaki, keyfi tutuklama, işkence, yargısız infaz ve günlük eziyetin mazlumları. Bu nedenlerden ötürü, Rohingyalılar evlerini ve ocaklarını terk ederek sığınacak yerlere kaçıyorlar ”. (Kaynak: South Asia News)


Dünya Haberleri