Atina-Washington arasında açık hat

"Atina-Washington arasındaki açık hat, ülkemizin İsrail'le ilişkilerini destekliyor. Bu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Atina ziyaretiyle doğrulanmış durumda."

To Vima gazetesinin 28 Eylül 2010 tarihli sayısında, Angelos Athanasopulos imzasıyla yayımlanan haberinde şunlara yer verildi;

Yunanistan Başbakanı Yorgos Papandreu'nun geçen hafta ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'le sıcak ve özlü görüşmesi öyle görünüyor ki Yunan-Amerikan ilişkilerinin canlanmasını sağladı. Bunun, ABD Dışişleri Bakanlığının ulusal konularımızı, özellikle de Türk-Yunan konularını ele alma şekline yansıması bekleniyor. Amerika'nın, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, özellikle kısa süre önce yapılan halk oylamasında elde ettiği zaferden sonra nereye yöneldiğine dair kaygıları ve İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad ile Papandreu arasındaki başarılı müzakereler, Yunanistan Başbakanının rolünü güçlendiriyor. Dışişleri Bakanlığına göre, ulusal konularımız ve Yunan diplomasisinin girişimleri açısından daha iyi olanaklar sunuyor. Atina-Washington arasındaki açık hat, ülkemizin İsrail'le ilişkilerini destekliyor. Bu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Atina ziyaretiyle doğrulanmış durumda.

ABD Başkan Yardımcısının özel bürosu Biden-Papandreu görüşmesinde öncelikle "Türkiye" konusunun ele alınmasını istedi. Edinilen güvenilir bilgilere göre, Biden Başbakan'a, Obama hükûmetinin, Türkiye'nin AB üyelik sürecinin raydan çıkması tehlikesine dair kaygısını aktardı. Biden, bunun Erdoğan'ın kişisel tercihi mi, yoksa Ankara'nın AB üyelik sürecinin Fransa gibi Avrupa ülkelerinde karşılaştığı tepkiler sonucu mu olduğunu merak ediyor.

Bu çerçevede Papandreu, Atina'nın Türk-Yunan ilişkilerinin düzelmesine yönelik sürekli çaba sarf ettiğini ve Türkiye'nin AB üyelik sürecini desteklediğini söyledi. Diplomatik kaynaklara göre Papandreu ayrıca, iki taraf arasında Ege hakkında devam eden istikşafi görüşmelere değindi ve kıta sahanlığının belirlenmesi konusunda ümitli olduğunu dile getirdi.

Ancak Papandreu, Türkiye'nin AB'ye "giriş anahtarı" olan Kıbrıs sorununa ilişkin son derece ihtiyatlı davrandı ve diplomatik çevrelere göre Biden'e, "Kıbrıs sorununun çözülmesinin Türkiye Başbakanının önceliği olup olmadığını merak ettiğini" ifade etti. Aynı çevreler, Biden'in bu noktada Papandreu'ya katıldığını ifade ediyorlar.

Orta Doğu konusunda yapılan görüşme ise son derece ilginçti. Papandreu, Biden'e İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad'la görüşmesinin sonuçları hakkında bilgi verdi.

Edinilen bilgilere göre Papandreu, İran Cumhurbaşkanının tezlerinden ödün vermediğini ancak Batı'yla müzakere etmeye niyetli olduğuna dair bir izlenim aldığını aktardı.

Diğer yandan, İsrail ve Filistin arasındaki barış müzakerelerine gelince; hem Papandreu hem de Biden iki tarafın nihai çözüm sağlanmasını istedikleri ancak karşı tarafa şüpheci yaklaştıkları konusunda hemfikir oldu. Biden'in, barışa ilişkin müzakerelere belli bir noktada Şam'ın müdahale etmesi gerektiğine dair tezi ilgi uyandırdı. Bu müdahalenin, Orta Doğu "satrancındaki" iki temel "piyon" olan Hamas ve Hizbullah'ın etkisinin sınırlandırılması açısından kritik olduğu düşünülüyor.

 

Dünya Haberleri