Bediüzzaman elitlerin oyununu bozdu

Prof. Dr. Mümtazer Türköne, Bediüzzaman'ın toplumu baskılara rağmen şiddetten uzak tutarak yönetici elitlerin oyununu bozduğunu söyledi. Yaşanan zorlukları anlattı.

Dursun Kabaktepe'nin haberi

Prof. Dr. Mümtazer Türköne, Türkiye’de yaşanan toplumsal tecrübenin Mısır ve Pakistan ile kıyaslanması gerektiğini söyledi. Türköne, özellikle Mısır’ın Türkiye’ye yapı olarak çok benzediğini kaydederek şunları bildirdi:
‘ Mısır toplumu İhvan-ı Müslimin tecrübesini yaşarken Türkiye ise Bediüzzaman Said Nursi vardı.  Bugünkü Türkiye ile Mısır kıyaslandığında aradaki fark çok net bir şekilde görülmektedir. Bu başarının temelinde ise Said Nursi’nin dini liderliğinin yanında toplumsal liderlik yapması da yatıyor.‘

SAİD NURSİ HEM DİNİ HEM DE TOPLUMSAL LİDER OLMUŞTUR
Prof. Dr. Mümtazer Türköne, Nur İlim ve Kültür Vakfı’nın  Nesil Yayınları Av. Bekir Berk Toplantı Salonu’nda düzenlediği seminere katılarak  Tek parti tahribatı ve Bediüzzaman Said Nursi konusunda konuşma yaptı.  Prof. Türköne, Said Nursi’nin toplumu şiddeten uzak tutmasının çok önemli olduğunu kaydederek şunları aktardı: ‘Türkiye’de dindarlarla laikler arasında hiçbir çatışma çıkmadı. Bunun nedenlerinden birisi de toplumun şiddeten uzak tutulmasıdır. Devleti kuran elitler korku psikolojisi içinde dindar kesime baskı yapıyorlardı. Bediüzzaman ise baskılara rağmen toplumu şiddetten uzak tutarak sadece dini liderlik değil aynı zamanda toplumsal liderlik de yapmıştır. Eğer çatışma olsaydı yöneticiler haklı çıkacaktı. Düşündükleri gibi ülkenin bir tehlike içinde olduğunu kanıtlamış olacaklardı. Ama sonuç onların istediği gibi olmadı. Halkın şiddeten uzak tutulması onları haksız çıkardı.’

CUMHURİYET  KORKU PSİKOLOJİSİ İLE KURULMUŞTUR
Türkiye’nin çok kritik dönemler yaşadığının altını çizen Türköne, bu durumu korku psikolojisi terimi ile açıkladı. Türköne, şöyle dedi:
‘Bugünkü sorunları anlamak istiyorsak cumhuriyeti kuranların psikolojisine inmemiz gerekiyor. Onları incelediğimizde normal bir psikoloji olmadığını görüyoruz. Ve hemen akıllara şu soru geliyor: Cumhuriyeti kuranlar neden korkuyordu? Bu korkuların bugünkü nedenleri nelerdir? Bu korku hali hala devam ediyor mu?’ Türköne, cumhuriyeti Rumeli muhacirleri ile Çerkezlerin kurduğunun altını çizerek şunları belirtti: İki grupta anavatanlarını terk etmiş ya da sürülmüşlerdir.  Bunlar yeni ülkeyi kurunca tekrar vatansız kalmaktan korkmuşlardır.  Bu korku hali travmaya dönüşmüş sorunların temelini oluşturmuştur. Bu durumda halk üzerindeki baskıları artırmıştır.’

HALKI YÖNETİMDEN UZAK TUTMAK İÇİN LAİKLİK  KULLANDI
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın elit ve okumuş kesimini kaybettiğini vurgulayan Türköne, Cumhuriyet kurulduğunda okur- yazar ve eğitimli kişilerin sayısının çok az olduğunu söyledi. Türköne, bu durumdan dolayı önceden vatan haini ilan edilenlerin bile yeni sistemde ihtiyaçtan dolayı yer bulduğunu ve yönetici elitleri oluşturulduğunu vurguladı. ‘Yeni hükümet hemen kendi elit kadrosunu oluşturuyor ve bunlar yönetimi eline alıyor’ diyen Türköne, şunları aktardı:
‘Azınlık yönetimi İslama düşman olduğu için değil halkı yönetimden uzak tutmak için laikliği kullandı. Çünkü Türkiye’deki laiklik dünyanın hiçbir yerindeki laiklik anlayışı ile bağdaşmıyor. Laik olmak ayrı bir özelliktir. Bu yüzden yıllardır kullanılmıştır. ‘

2009’DA KORKU PSİKOLOJİSİ SONA ERDİ
Cumhuriyetin kuruluşundaki korku psikolojisinin 2009 yılında son bulduğunun altını çizen Türköne, son olarak şu açıklamayı yaptı: ‘Yıllardır argüman olarak kullanılan laiklik ve irtica tehlikesi haberleri sürekli gündemde tutuluyordu. Ama son bir yıla baktığımızda bunları göremiyoruz. Bu da şunu gösteriyor ki ülkede bir rahatlama var. Korkular üzerine kurduğumuz o ifadeler ortadan kalkmış durumda.’

Seminer sonunda Prof. Dr. Mümtazer Türköne'ye, Nur İlim ve Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Fırıncı tarafından hediyesi takdim edildi.

İLGİLİ RÖPORTAJ: Türköne: 'Hepimizin Bediüzzaman'a borcu var'

Moralhaber.Net

Gündem Haberleri