CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı

"CHP, her zaman her konuda Azeri kardeşlerimizin yanında olacaktır. Dolayısıyla asker gönderilmesiyle ilgili tezkereye de olumlu oy vereceğiz"- "Bir ülkenin ana muhalefet partisini, onun liderini susturmak için saçma sapan fezlekelerin hazırlandığı

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "CHP, her zaman her konuda Azeri kardeşlerimizin yanında olacaktır. Dolayısıyla asker gönderilmesiyle ilgili tezkereye de olumlu oy vereceğiz." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandı.

MYK'ye ilişkin basın toplantısı düzenleyen Öztrak, ağırlıklı olarak "ekonomik kriz", "devlet krizi", "Kovid-19 salgınındaki tırmanış" başlıklarını ele aldıklarını açıkladı.

Geçtiğimiz hafta, CHP Ekonomi Masasının Mersin, Adana ve Hatay ziyaretlerini tamamladığını belirten Öztrak, dertleri yerinde dinlediklerini ve çözüm önerilerini anlattıklarını söyledi.

Öztrak, Ekonomi Masası ziyaretlerini Türkiye'nin her bölgesinde gerçekleştireceklerini bildirirken, "Bu haftaki ziyaretlerden yaptığımız bazı tespitleri paylaşmak istiyorum. Öncelikle ticaret erbabı, kurdaki son olağanüstü oynamalar nedeniyle önünü göremiyor. Döviz kurlarındaki aşırı oynaklık, tüccarı fiyat veremez hale getirmiş. Kurdaki oynaklıktan çiftçilerimiz de şikayetçi. Gübreden tohuma kadar her şey döviz kuruna bakıyor." ifadesini kullandı.

Bölgedeki limon, soğan, patates, maydanoz ve domates üreticilerinin anlattıklarına yürek dayanmayacağını savunan Öztrak, "Kendi çiftçisine bu kadar zulmeden başka bir iktidar, bu topraklarda iş başına gelmemiştir. En son 5 Kasım’da aldıkları bir kararla nüfusu Ankara, İzmir kadar olmayan Bosna Hersek'ten, sıfır gümrükle mercimek ithalatına izin verdiler. Güler misin, ağlar mısın?" diye konuştu.

Öztrak, yine dış politikada yaşanan gerginliklerin bu bölgedeki üreticileri vurduğunu, Hataylı ve Adanalı üreticilerin Suudi Arabistan'ın koyduğu ambargonun kendilerine çok zarar verdiğini dile getirdiklerini anlattıklarını vurguladı.

Hükümetin, ziraat odalarının, üretici birliklerinin, ticaret borsalarının görüşünü almadığını, çiftçinin sesini duymadığını ileri süren Öztrak, hükümetin "Ben yaptım oldu" anlayışıyla hareket ettiğini dile getirdi.

Tarım Kanununa göre devletin tarıma, her yıl milli gelirin en az yüzde biri kadar destek vermesi gerektiğini belirten Öztrak, 2007-2021 döneminde hükümetin çiftçiye mazot, gübre ve diğer destekler için birikmiş borcunun 211,5 milyar lirayı bulacağını, her bir çiftçi ailesine birikmiş borcun ise 98 bin lirayı aşacağını savundu.

"Kendi çıkardığı kanuna uymayan bir yönetimin olduğu ülkede bırakın hukuk devletini, kanun devleti bile olamaz." görüşünü paylaşan Öztrak, şöyle devam etti:

"Genel Başkanımızın peşinden Ankara'dan İstanbul'a yürüyen yüz binler, Maltepe'de meydanda toplanan milyonlar, 'Hak, hukuk, adalet' diye bağırdı. Hak bilmez, hukuk dinlemez, adaletten anlamaz saray yönetimi, önce Merkez Bankasının kasasını tamtakır etti. ABD seçimlerinin ardından da Atlantik ötesinden esen yeni rüzgarlara göre değişmeye, ekonomi ve hukuk reformlarından bahsetmeye başladı. 18 yılda bu ülkede hukuk diye bir şey bırakmayan tek adam vesayet rejimini getiren kadroların aklına birdenbire ekonomide, hukukta ve demokraside seferberlik ilan etmek geldi."

7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana "Birinci sınıf demokrasi ve hukukun üstünlüğü" dediklerini aktaran Öztrak, iktidarın kendilerinin ısrarla söylediklerini sözleri dillerine dolayarak güven sağlamaya çalıştığını iddia etti.

- "Söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmuyor"

Böyle güven sağlanamayacağını vurgulayan Faik Öztrak, "Zaten bunların söyledikleri ile yaptıkları da birbirini tutmuyor. Millet iradesini temsil eden milletvekillerini, Meclis dokunulmazlığını kaldırmadan yargılatan, Meclisin hukukunu yargıya çiğneten kim? Saray hükümeti. Yerel mahkemeler, Anayasa Mahkemesinin 'bu hukuksuzluğu düzeltin' diyen kararlarını uygulamazken, emirleri altındaki adalet cellatları hukuku katlederken, HSK'yi dahi toplamayan kim? Saray hükümeti. Ağızları hukuk reformu derken 'ya Kanal, ya İstanbul' dediği için, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız hakkında İnceleme başlatan kim? Yine saray hükümeti." açıklamasında bulundu.

Bugün İzmir Valiliğinin bir yazısının ellerine ulaştığını aktaran Öztark, söz konusu yazıda kısaca "Belediye başkanı, muhtarlar depremle ilgili konuşmasın" uyarısının yer aldığını savundu.

Öztrak, "Seçilmiş belediye başkanına, muhtara sansür uygulamak nerden çıktı? İşte bu vesayetçi zihniyetin ta kendisidir. Yine, sarayın bekçisi bu defa sarayın muhbirliğine de soyunup Genel Başkanımız hakkında akla hayale gelmeyecek iftiralar atıyor. Bu safsataları dikkate alıp, Genel Başkanımız hakkında fezleke hazırlatan kim? Saray hükümeti çok açık söylüyorum, seçilmiş siyasetçilere 'siyaset yaptı' diye fezleke düzenlemek, İnceleme başlatmak siyasi ahlak yoksunluğunun daniskasıdır." diye konuştu.

Fikir ve ifade hürriyeti olmadan demokrasinin olamayacağına dikkati çeken Faik Öztrak, şöyle devam etti:

"Bir ülkenin ana muhalefet partisini, onun liderini susturmak için saçma sapan fezlekelerin hazırlandığı bir ülkede demokrasi olur mu? Olmaz. Rekabet edemiyorsan hile yap, sustur taktiği ayıptır. Böyle bir siyaset olur mu? Olmaz. Hukukun üstünlüğü yerine, tek kişinin üstünlüğü üzerine inşa edilen bir rejim demokratik olabilir mi? Olmaz. İşte onun için bu ağızlar hukuk dedikçe biz, 'Bal, bal demekle ağız tatlanmaz' diyoruz. Hatay’da bir vatandaşımız çok güzel ifade etti, 'çorap değiştirmek yetmez, ayaklar kokuyor.' Evet, bu ayaklar koktu. Otobüsü şarampole deviren kaptan, suçu muavine atarak sorumluluktan kaçamaz. Bu sefer de 'damadım beni aldatmış, Allah ve milletim affetsin' diyerek sorumluluktan kaçamazsınız. Çok açık söylüyorum. gitmesi gereken, sadece saray sosyetesini damadı değil, saray sosyetesinin kibirli başıdır."

Bir fedakarlık yapılacaksa önce iktidarın yapması gerektiğini ifade eden Öztrak, CHP Grup Başkanvekillerinin Meclis'e "Kamuda İsrafın Araştırılması" için önerge verdiklerini hatırlattı.

Öztrak, "Var mısınız bunu araştırmaya? Cesaretiniz varsa buna vekilleriniz 'evet' desin. Ama hiç sanmam." dedi.

- "Gerçekleşen faiz 14,55"

İktidarda bu düşünce olduğu sürece milletin daha çok acı ilaç içeceğini ve daha çok acı reçetelerle karşılaşacağına değinen Öztrak, "Bu arada millete ilk acı ilacı içirdiler bile. Merkez Bankasının ortalama fonlama maliyeti yüzde 14,5'i geçti. Tabeladaki faiz yüzde 10,25. Gerçekleşen faiz 14,55." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Faizlerin en az enflasyon seviyesinde tutulma zorunluluğu bizi zora sokuyor" dediğini belirten Öztrak, "Ama faiz lobilerine de bu haftaki Merkez Bankası toplantısında faizin en az 400 baz puan artırılacağı fısıldanıp gel gel yapıyorlar. Yine, Kovid-19 aşısının bulunması nedeniyle, dünyada yaşanan ralliyi bile istismar ediyorlar. Türk lirasında birkaç gündür yaşanan hızlı değerlenmeyi 'Yeni yönetime duyulan güvendir' diye seyrediyorlar. Bu arada üretici, ithalatçı, ihracatçı fiyat veremiyormuş, İşler durmuş ne gam. Önemli olan kendilerini parlatmak. Öyle görünüyor ki, faiz baronlarının istediklerini tıpış tıpış verecekler." görüşünü savundu.

Devlet krizi ve ekonomik bunalımın yanı sıra, Koronavirüs salgınının da milletin yaşadığı buhranı derinleştirdiğini aktaran Öztrak, salgının başından bu yana hastalananların sayısının 414 bini geçtiğini aktardı.

Salgında 11 bin 507 kişinin ise yaşamını yitirdiğini anımsatan Öztrak, şunları kaydetti:

"Ama bu resmi rakamların gerçekleri yansıtmadığını işlerin daha kötü olduğunu artık herkes biliyor. Vaka ile hastayı karıştırıp, milletten gerçekleri sakladılar. Kendilerini yalancı çoban durumuna düşürdüler. Sadece İstanbul'da, bulaşıcı hastalık nedeniyle vefat edenlerin sayısının, Türkiye genelinde ilan edilenin neredeyse iki katı olduğunu görüyoruz. Bu arada milleti yine canı ile sağlığı arasında tercihe zorluyorlar. Hala parça parça iş yapıyorlar. 65 yaş üzerindeki vatandaşlarımıza yasaklar yeniden başladı. Eğlence mekanları ve restoranlar saat 22.00'den sonra kapatılmaya başlandı. Peki, bu işletmelerin ciro kayıpları telafi ediliyor mu? Elbette hayır. Yük yine esnafın omzuna yıkılıyor. Kısa süreli sert tedbirler yerine parça parça karar alınması hakkında Bilim Kurulu ne diyor merak ediyoruz. Ama Bilim Kurulu da kayıplara karıştı, Bilim Kurulu olmaktan çıktı."

- Soruları yanıtladı

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.

CHP, HDP, Saadet Partisi ve İYİ Parti tarafından yeni Anayasa taslağı hazırlığı yapıldığı iddialarına yönelik bir soru üzerine Öztrak, hem CHP hem de İYİ Parti Genel Başkanının söz konusu iddiaların doğru olmadığını söylediğini anımsatırken, partilerin bir araya geldikleri böyle bir çalışmanın ise olmadığını tekrarladı.

Kılıçdaroğlu'nun bu kapsamda birkaç yıl önce yaptığı bir açıklamanın ekranlara yansıdığının hatırlatılması üzerine de Öztrak, "Bundan önce yine söyledim, tek adam parti devleti rejimini değiştirmek iddiasıyla belli yerlerde ittifak halinde seçime giren dört tane parti DP, Saadet Partisi, İYİ Parti ve CHP, 'bu rejimi değiştirip, güçlü bir parlamenter demokrasiyi ülkeye nasıl getirebiliriz' diye bir takım çalışmalar yapmışlardı. Genel Başkanımızın kastettiği bu." cevabını verdi.

"Kovid-19 nedeniyle yeniden sokağa çıkma yasağı olmalı mı?" yönündeki soru üzerine Öztrak, "Burada bizim görüşümüzün önemi yok. Burada önemli olan Bilim Kurulunun görüşü. Böyle bir ihtiyaç var mıdır yok mudur? Bunu Bilim Kurulundan bir türlü duyamıyoruz." dedi.

Muharrem İnce'nin parti yönetimine yönelik eleştirileri hatırlatılarak, disiplin süreci başlatılıp, başlatılmayacağı yönündeki soru üzerine Öztrak, "Bizim gündemimizde ekonomik kriz var, açlık, yoksulluk, esnaf, çiftçi var. Bizim gündemimizde devlet krizi var. Bizim gündemimizde büyük buhran var. Muharrem İnce yok." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun Ortadoğu Enstitüsünün sorularını yanıtlarken, ABD ve AB liderlerine "Türkiye'deki demokrasi hareketlerini desteklemelerini isteriz" dediği hatırlatılarak, anadille ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Öztrak, şu açıklamada bulundu:

"Genel Başkanımız uzunca bir süredir 'dünya demokratları birleşin' diyor. Demokrasiye inanan tüm liderlerin, her ülkede güçle demokrasilerin olması için dayanışma içinde olmaları lazım. Bunu Avrupa'da da başka yerlerde de söyledi, yeni bir şey değil. İkinci olarak benim görebildiğim kadarıyla orada üzerinde durulan konu anadilin öğrenilmesiyle ilgili. Herkesin anadilini öğrenme hakkı vardır."

Azerbaycan'a asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi'nin TBMM'ye sunulduğu hatırlatılarak, "Genel Kurul'daki görüşmeler sırasında partinizin tavrı ne olur?" soru üzerine de Faik Öztrak, "Her fırsatta tekrarladık, bir defa daha tekrarlayayım. CHP, her zaman her konuda Azeri kardeşlerimizin yanında olacaktır. Dolayısıyla asker gönderilmesiyle ilgili tezkereye de olumlu oy vereceğiz." cevabını verdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri