Diyanet sessizliğini bozdu!

Diyanet Başkanı, alevilerin evlerinin işaretlenmesine karşı aylarca sustu.

Diyanet Başkanı, alevilerin evlerinin işaretlenmesine karşı aylarca sustu, bugün "Gerekirse o evlerin önünde beklerim" mesajı verdi. Malatya'da alevilerin evlerinin taşlanması olayıyla ilgili de "Hiç kimse inancından ötürü şiddete maruz kalmamalıdır" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Alevilerin evlerinin işaretlenmesi ile ilgili sonunda fikrini açıkladı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in “Çocuk işi” diyerek görmezden geldiği olayla ilgili Görmez, “Herkesin, başta Diyanet olmak üzere, kendisine yönelik bir özeleştiri yapmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, iftar sofrasında buluştuğu bir grup gazeteciye baskı altında bulunan Alevilerle ilgili açıklamalar yaptı. Görmez, Alevilerin cem ayininde yaptıkları Türkçe dua olarak bilinen ‘Gülbenk’lerin camilerde okunabileceğini söyledi. Aleviliğe ilişkin büyük cehalet olduğunu savundu.

DERGAH VARLIĞI BÜYÜK ZENGİNLİKTİ

Diyanet işleri başkanı, “Aleviliğin yazılı kültürü ile Sünnilik birbirine çok yakın. Cami içinde Gülbenk okunabilir. Pir Sultan Abdal ’ın nefesini yazılı hale getirin, bunu hiçbir mutasavvıf (tasavvufla uğraşan kişi) yadırgamaz. Nesimi’nin, Hallac-ı Mansur’un hepsinin izahı vardır tasavvufta” dedi. Alevilik adına ekranlara çıkanların bilgisizliğinden şikâyet eden Görmez, “Büyük sorunumuz cehalet. TV ’lerdeki sözlü kültür bizi uzaklaştırıyor. Cem ayininde Kur’an ayeti olmadığını söyleyenler var. Cemde 4 ayrı yerde ayet okunur. Dedelik zayıfladı. Eskiden büyükşehirlerde cemevi yoktu. Dergâhların varlığı büyük zenginlikti. Onlar güçlü olsaydı bugün farklı olurdu, meydan Aleviliği mühendislik olarak işleyenlere kalmazdı” diye ekledi.

‘CEMEVİ KARARIYLA İLGİMİZ YOK’

Alevileri tanımlama ve Sünnileştirme gibi bir gayretlerinin olmadığını söyleyen Görmez, “Kanun bu hakkı verse bile dinen bizim teolojik statü verme hakkımız yok” dedi. Görmez, Yargıtay’ın cemevi kararı ve TBMM ’ne cemevi açılışına karşı çıkılması kararlarıyla ilgilerinin olmadığını, bu konuda kendilerinden görüş alınmadığını belirtti. Görmez, “Zannediliyor ki bu kurumların üzerinde Diyanet var. Böyle bir şey yok” sözleriyle sitem etti.

SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANA

Görmez, ‘Alevilik İslam dışı - ayrı bir din’ tartışmasını da değerlendirdi. Aleviliği ayrı bir din görenlerin “Kitabı ne?, Peygamberi kim?” sorusuna cevap vermesi gerektiğini söyleyen Görmez, “Aleviler, kendilerini İslam dışı görüyorsa…” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Alevilik, bugün ortaya çıkan bir inanç olsa buna hepimiz saygı duyarız. Leküm, diniküm, veliyeddin (sizin dininiz size, benim dinim bana). Alevilik 1000 yıllık inanç ise, iddiası değişmez. O iddia tarihi de, Dersim’i de, Balkan Bektaşiliğini de ilgilendirir. O zaman kendi inancına başka isim bulması gerekiyor. Alevilik’te Hazreti Ali vardır, Ehl-i Beyt vardır, 4 kapı, 40 makam vardır. Aleviliğe ‘ İslam dışı’ sözü Anadolu ’daki Alevi aileleri için büyük yıkım oluyor” dedi.

‘O EVLERİN ÖNÜNDE BEKLERİM’ DEMİŞ

Diyanet Başkanı Alevilere dönük son zamanlarda yaygınlaşan baskıları üzüntüyle karşıladığını söyledi. Görmez, İçişleri Bakanı Şahin’in aksine Alevilerin evlerine çarpı işareti konulduğu günlerde valiyi arayarak müdahale etmek istediğini söyledi. “Gerekirse gelir o üzerine çarpı atılan evlerin önünde beklerim” dediğini söyleyen Görmez, Malatya ’da son yaşanan saldırıyla ilgili de “Hiç kimse inanç tercihini beyan ettiği için kınanmamalı ve inancından ötürü hiç kimse şiddete maruz kalmamalıdır” mesajı verdi.

‘DİYANET ELEŞTİRİLEBİLİR’

‘Diyanet’in kilise gibi dini kutsal bir otoritesi olmadığını, Diyanet’i eleştirmenin ‘günah’ olmadığını söyleyen Görmez, şöyle devam etti: “İslâm’ın herhangi bir inanç grubunun, dinin doğuşundan 14 asır sonra yeni bir teolojik statü araması doğru değildir. Bu teolojik statüyü de Diyanet üzerinden aramak doğru değildir. Çünkü İslâm dini, hiçbir şahsa ve hiçbir kuruma herhangi bir müessesenin teolojik statüsünü belirleme hak ve selâhiyetini tanımamıştır. Sorunlarımızı yasal engelleri ortadan kaldırmak, özgürlükleri çoğaltmak üzerinden çözmek varken; yeni teolojik statüler aramak ve söz konusu teolojik statüleri de asla böyle bir yetkisi olmayan Diyanet kurumu üzerinden tartışmak doğru değildir. Alevilik konusu bu açıdan hepimizin ortak konusu, ortak sorunudur. Herkesin, başta Diyanet olmak üzere, kendisine yönelik bir özeleştiri yapmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri