FAZIL SAY KARARINA AİHM NE DİYOR?

“Nerde y...k, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı." sözleri için Fazıl Say hakkında mahkemeden çıkan karara AİHM'nin bakışı...

Fazıl Say’a 10 ay mahkûmiyet verilmesi kararını irdeleyen Hürriyet'ten Taha Akyol, TCK ve AİHM'nin, emsal olaylardaki içtihadıyla, Fazıl Say vakasına hukuki bakışa dikkat çekti. Buna göre Akyol, TCK ile AİHM'nin, Say'ın ilgili söylemlerini, toplumsal barışın korunması adına, fikir hürriyeti olarak değerlendirmediği bilgisini paylaştı.

İşte Taha Akyol'un yazısının ilgili bölümü:

Say, esasen şu cümlesinden dolayı mahkûm edildi:
“Bilmem fark ettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoks mu?”

Yazdığı metnin geneli içinde Say’ın bu sözleri çok daha ağır bir doza sahiptir.
Ne kadar sanatkârane, zarif ve seviyeli bir üslup!

Şimdi; hepimizin din, mezhep, siyasi veya felsefi görüş açısından bir “aidiyet” duygumuz ve kutsadığımız değerler var değil mi? Biri çıkıyor, dinimizden, mezhebimizden, hatta ateizm gibi felsefi tercihimizden dolayı “nerede yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi...” diye hakaret ediyor!

Her inanç ve kimlik grubu birbirini böyle aşağılarsa toplumsal barış ne hale gelir?!

İşte bu tür sorumsuz nefret söylemleri yüzünden kamu barışı bozulmasın diye, TCK’da şöyle bir madde var:

Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” (mad. 216/3)

Böyle bir madde olmasın, çeşitli kesimler birbirlerini, inandıkları değerlerden dolayı “yavşak, adi, hırsız, şaklaban” gibi seviyesiz laflarla aşağılayabilsin mi?! “Nefret söylemi” daha nasıl olur?!

AİHM NE DİYOR?

İnanç hürriyetiyle fikir hürriyetinin çatışması konusunda AİHM’nin 13 Eylül 2005 tarihli içtihadı önemlidir. Fikir hürriyeti adına “büyük hayranlık ve saygı duyulan dinin hedef alınarak aşağılanmasını” AİHM prensip olarak özgürlük saymamış; baktığı somut dava dosyasında “İslam dinindeki Peygamber’in kişiliğine hakaret dolu” bir yazının suç sayılmasını “sosyal ihtiyaca uygun” bulmuştur.
(No.: 42571/98)

İmanı veya ateizmi tercih etmek veya eleştirmek elbette özgürlüğümüzdür... Ama birbirimizin değerlerini aşağılayarak “kamu barışı”nı koruyabilir miyiz? Sorun buradadır.

Kimliklerin çatışmaya çok yatkın hale geldiği “postmodern” çağımızda, toplumsal barışı korumak için gösterilen bir dikkatin ifadesidir AİHM’nin bu içtihadı. 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Medyanaliz Haberleri