'FBI, terörü bahane etti'

Amerikan Adalet Bakanlığı Baş Müfettiş raporu, bakanlığa bağlı olarak görev yapan FBI il ilgili ilginç tespitlerde bulundu.

Amerikan Adalet Bakanlığı Baş Müfettiş raporu, bakanlığa bağlı olarak görev yapan Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI), Amerikan kongresine ve kamuoyuna yalan söylediği ve 11 Eylül sonrasındaki ortamda sol derneklere yönelik haksız terör soruşturmalarında bulunduğunu ortaya çıkardı.

ABD kongresi, basında FBI'ın görevini kötüye kullandığına ve aşırılığa kaçtığına ilişkin haberler çıkmasının ardından, 4 yıl önce Amerikan Adalet Bakanlığı Baş Müfettişliğinden bir rapor hazırlamasını talep etmişti.

Hazırlanan raporda, 11 Eylül sonrası terörizmle ilgili soruşturma kapsamında yetkileri genişleyen FBI'ın, aralarında savaş karşıtı Thomas Merton Merkezi, Greenpeace çevre örgütü ve hayvan hakları derneği Peta'nın bulunduğu birçok derneğin faaliyetleriyle ilgili yürüttüğü soruşturmalar incelendi.

Raporda, kanıtların birçok durumda FBI'ın yetersiz nedenlere dayanarak soruşturma başlattığını gösterdiği belirtildi. Buna örnek olarak raporda, 2002 yılında, bir FBI ajanının, Pittsburgh'da savaş karşıtı bir gösteriye gönderildiği ancak bu gösteride bir teröristin bulunabileceği yönünde hiçbir istihbarat bulunmadığı, bunun, yürütülen soruşturmayla bağlantılı bir görev de olmadığı anlatıldı.

Gösteriye gönderilen deneme aşamasındaki genç ajanın, bildiri dağıtan, ''Ortadoğulu görünümlü'' bir protestocunun fotoğraflarını çektiği ve internette yazdığı araştırmalara dayanan bir rapor yazdığı, bu raporun yayınlanmasının ardından da FBI'ın bir basın açıklaması yaptığı ve ajanın oraya sürmekte olan bir soruşturma kapsamında gittiği yalanına başvurduğu ifade edildi.

İki ay sonra da Kongrede bir konuşmasında FBI Başkanı Robert Muller'in, ajanın, bu gösteride olduğu düşünülen bir kişinin kimliğini saptamaya çalıştığını söylediği belirtilen raporda, her iki açıklamanın da yanlış olduğu ve bu gösterinin izlenmesi, ''uluslararası teröristlerin orada olacağı yönündeki istihbaratın bir sonucu'' olarak gösterilerek aslında hem Muller'a hem de Kongreye yanlış bilgiler verildiğinin ortaya çıktığına işaret edildi.

Raporda, bu olayın ardından FBI'ın özür dilediği de kaydedildi.
 

Dünya Haberleri