Güneydoğu’nun çoban çocukları

Onlar ne okulu boykot ediyor, ne de deniz zevkinden biraz daha faydalanmak için gecikiyorlar.

Bugün yaklaşık 16 milyon öğrenci ders başı yaptı. Sabah ders zilinin çalması ile yaklaşık 3 aydır görüşemeyen öğrenciler, arkadaşlarıyla hasret giderdi. Ancak bu sevinci gecikmeli olarak yaşayacak veya hiç yaşayamayacak çocuklar da mevcut. Onlar ne okulu ediyor, ne de deniz zevkinden biraz daha faydalanmak için gecikiyorlar. Onlar ekmek paralarını kazanabilmek için dağda bayırda çobanlık yapan çocuklar.

Tatil dönemlerinde çalışmak zorunda kalan konar-göçerler, eğitim sistemlerini kısa dönem askerlik sistemine benzetiyor. Bazı göçerler ise asırlardır yerleşik hayata geçememenin ezikliğini yaşıyor. Şanlıurfa Karacadağ'da yaklaşık 1.500 göçer, okuldan bîhaber. Birçoğunun Türkçe bilmediği Karacadağ göçerleri, artık yerleşik hayata geçerek okula başlamak istiyor.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesi sınırlarında yer alan Karacadağ'da yaklaşık bin 500 göçer kalıyor. Bölgenin otlak alanını eksik bulan birçok göçer de doğu illerine göç etmiş. Bunlardan bazıları yaklaşık bir ay sonra gelerek çocuklarını okula gönderecek. Ancak Karacadağ'da yaklaşık 150 ailenin ne evi var, ne de sürekli çadır kurabileceği bir yer. Bu durumda en çok sıkıntı çeken de okul çağındaki çocukları oluyor. Çocuklar asırlardır süren yolculuğun artık bitmesini istiyor.

Eyüp Ağan, dededen oğula dağlarda göçerlik yaptıklarını söylüyor. Okul çağındaki çocuklarının eğitimsiz büyümelerini istemediğini kaydeden Eyüp Ağan, devletin kendilerini iskân etmeleri durumunda çocuklarını okula daha rahat gönderebileceğini söylüyor. Çocuklarının eğitimsiz büyümesini istemediğini belirten Eyüp Ağan, "Asırlardan beri dağlardayız. Dedemiz de bu dağlarda göçerlik yapmış. 6 ay Karacadağ'da kalıyor, 6 ay da Urfa'nın köylerine gidiyoruz. Onun için çocuklarımızın düzenli bir eğitim alma şansları yok. Bazen ovaya indiğimiz 6 aylık süre zarfı için yerde bulamıyoruz. Kışın kalacak yerleri bazen kiralıyoruz. Biz devletin iskân etmesini istiyoruz. Çocuklarımız eğitimsiz büyüyor. Biz artık çocuklarımızın cahil büyümesini istemiyoruz." dedi.

Her yıl eğitim hayatına geç başladıkları için derslerinde geri kaldığını dile getiren Zeliha Ağan ise biran önce düzenli bir eğitim hayatına başlamak istediğini belirtiyor. Her yıl bir veya iki ay geç okula başladığını anlatan Ağan artık normal öğrenciler gibi eğitim almak istediğini vurguluyor ve polis olmak istediğini ifade ediyor. Göçerlerin bağlı bulunduğu Eğriçay Köyü Muhtarı Seydo Alak ise toplum olarak devletin hiçbir sosyal hakkından yararlanamadığını kaydetti.

Ulaşım, su, elektrik, barınma gibi temel ihtiyaçların hepsinden yoksun kaldığını aktaran Muhtar Alak, "En önemlisi ise, eğitimden yoksun kalıyoruz. Dedelerimiz bu dağlarda öldü. Babalarımız bu dağlarda öldü. Biz de bu dağlarda öleceğiz. Bari çocuklarımız bu dağlarda ölmesin, yeter artık. Devlet Afgan halkına Devlet Üretme Çiftliğinde yer verdi neden bize vermiyor? Çocuklarımız ne zamana kadar cahil büyüyecekler?" diyerek sitemde bulundu.
 

Yaşam Haberleri