İşte seçime damgasını vuran tartışmalar

12 Haziran'da yapılacak milletvekili seçimleri için geri sayım başladı. 11 Nisan'da milletvekili listelerinin açıklanmasından sonra başlayan seçim maratonu tamamlandı.

Seçmeni ikna etmek için il il dolaşan liderler neredeyse bütün kozlarını oynadı. Çılgın, mega projeler havada uçuştu, söylenmedik söz, yapılmadık polemik kalmadı.

MHP'yi sarsan kaset depreminden, YSK'nın bağımsız adaylarla ilgili verdiği veto kararına, YGS'deki şifre skandalından çılgın projelere, afiş gerginliklerinden tazminat davalarına konu olan sözlere kadar işte bir seçim daha böyle geçti:

TÜRKEŞ'İN OĞULLARI BÖLÜNDÜ

Alparslan Türkeş'in iki oğlu da farklı partilerden milletvekili adayı oldu. Yıldırım Tuğrul Türkeş MHP'den, Ahmet Kutalmış Türkeş AK Parti'den aday oldu. Yıldırım Tuğrul Türkeş, MHP'den Ankara birinci bölge birinci sıradan, Ahmet Kutalmış Türkeş ise AK Parti'den İstanbul 2. bölge 7. sıradadan aday oldu.

AK PARTİ'NİN TEK TÜRBANLI ADAYI

AK Parti'nin, 12 Haziran seçimleri için Antalya'dan 13'üncü sıradan gösterdiği Türkiye'nin tek başörtülü milletvekili adayı Gülderen Gültekin, "Ben partimin, vatanımın, milletimin selameti neyi gerektiriyorsa öyle hareket edeceğim" dedi.

AK PARTİ'DEN İKİ LİSTE İSTİFASI

Listelerde kendine yer bulamayan AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfükar İzol ve Çağla Aytemur Yavuz partilerinden istifa ettiler.

DEMİREL İKİNCİ MİLLİ ŞEF

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in CHP listelerinde 30 kadar milletvekilini belirlediği iddia edildi. Demirel için CHP'nin 2. milli şefi nitelemesinde bulunan Erdoğan, "Otur oturduğun yerde, ne işin var böyle gazete gazete dolaşıyorsun? 87 yaşında hala ortalığı karıştırıyorsun. Otur da bey zannetsinler.'' dedi. Kılıçdaroğlu resti çekti ve, Demirel ile listeler üzerine görüşme yaptıkları kanıtlanırsa genel başkanlığı bırakacağını söyledi, iddialar için densizlik yorumu yaptı. Tartışmaya Demirel de ''bizsiz olmuyor meydan kambersiz düğün olmuyormuş'' sözleriyle katıldı.

SİLİVRİ ATIŞMASI

Başbakan Erdoğan, seçim meydanlarında sık sık Ergenekon sanıklarını aday gösteren CHP'ye, "dokunulmazlık zırhına kimlerin müracaat ettiği ortada" diye yüklendi.
CHP'nin buna yanıtı taahhütname ile oldu. Genel Merkez aralarında Ergenekon sanığı Haberal, Balbay ve Aygün'ün de bulunduğu tüm milletvekili adaylarına "dokunulmazlık taahhütnamesi" imzalattı.

BOZKURT POLEMİĞİ

Başbakan Erdoğan YGS'deki iddialarla ilgili sokaklara dökülen gençlerin de kullanıldığını savundu ve "Biz de onların karşısına 10 bin genci koyarız ama gerilimden yana değiliz" dedi. Bu sözlere Bahçeli, "Taksim'den 1000 bozkurtla Kasımpaşa'ya kadar Erdoğan'ı kovalayacakları yanıtı verdi. Erdoğan, "Sayın Bahçeli, sen bozkurtlarla mı dolaşıyorsun? Ben demokrasi alanında mücadele ediyorum. Ben eşref-i mahluk olan insanla dolaşıyorum" deyince polemik sertleşti. Bahçeli, "Evet Recep Tayyip Erdoğan, ben bir Bozkurt olarak elbette Bozkurtlarla dolaşıyorum. Ama senin etrafında eşrefi mahluk olarak gördüklerin aslında esfeli safilindir. Sen onları iyi bilirsin" dedi.

YSK KARARI ORTALIĞI KARIŞTIRDI

YSK, aralarında Hatip Dicle, Leyla Zana, Sebahat Tuncel ve Gültan Kışanak'ın da bulunduğu 12 bağımsız milletvekili adayının adaylıklarını, milletvekili seçilme yeterliliğini etkileyecek eski mahkumiyetleri bulunduğu gerekçesiyle iptal etti. ÖDP ve Yurt Partisi'nin seçimlere katılamayacağına karar verildi. Karar doğu ve güneydoğu illerini karıştırdı. Gösterilerde bir kişi hayatını kaybetti. CHP lideri Kılıçdaroğlu TBMM'nin olağanüstü toplanmasını önerdi. Cumhurbaşkanı Gül devreye girerek Selahattin Demirtaş'ı Köşk'e davet etti. Demirtaş önce görüşmeye 'olumlu' yanıt verdi, sonra da görüşmeyi iptal ettiğini, Köşk'e çıkmayacağını bildirdi. Tepkiler üzerine YSK, "belge getirirlerse adaylıkları kabul edilebilir" dedi. Belgeler geldikten sonra YSK adaylara vize verdi. Erdoğan, YSK'Nın yapısıyla ilgili bir reformu seçim sonrasında gerçekleşeceğini söyledi.

AFİŞ GERGİNLİĞİ

Antalya'nın Elmalı İlçesi'nde AK Parti ilçe binasına asılan afişte merhum Başbakan Bülent Ecevit'in Bill Clinton ile olan fotoğrafının kullanılması tepkilere neden oldu. Afiş tepkiler üzerine kaldırıldı. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin Antalya'da ki afişi için "Sen Ecevit'in tırnağı bile olmazsın", "Ecevit'in adını ağzına almak için önce abdest alman lazım" tepkisi gösterdi. Yanıt Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan geldi. Arınç, "Bu ne İslam'ı bilmektir, ne abdesti bilmektir, ne namazdan haberdar olmaktır ne de Ecevit'i methetmektir. Çünkü abdest dediğimiz şey, İslami bir kuraldır" dedi.

BU SEÇİM MAHKEMEDE DEVAM EDECEK

Başbakan Erdoğan, 24 Nisan'da Samsun ve Batman'da yaptığı mitinglerde kullandığı "Senin yürüttüğün paranın yarısını tasarruf etsek zaten memleket güllük gülistanlık olacak" sözler nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine 40 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Seçim sürecinde bir dava da CHP liderinden Başbakan Erdoğan'a geldi.

Kılıçdaroğlu, partisi ve kendisi hakkında, "Ben bu kadar edepsiz, bu kadar ahlaksız, alçak değilim. Siyasette bu zat çırak bile olamadı ve insanlıktan da nasibini almış değil" sözlerine 50 bin lira manevi tazminat talep etti.

KILIÇDAROĞLU KÜFÜRDEN DÖNDÜ

CHP lideri Kılıçdaroğlu Zonguldak'ta Başbakan Erdoğan'ı eleştirirken "eğer bir toplu iğne ucu kadar yakınlarıma çıkar sağladığımı ispat edersen eyvallah. İspat edemezsen benim adımı yolsuzlukla anarsan a.. gerisini söylemeyeyim" dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Senin annen merhume Yemuş Kılıçdaroğlu bizim annemizdir, biz ona dil uzatmayız" diye tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'na "Edepsiz" diyen Başbakan Erdoğan ise "Muhalefetin yaptığı en iyi iş küfür etmek. "Sizin annenize saygım var, teşekkür ediyorum" demekle yetindi.

MHP'DE KASET DEPREMİ

MHP'nin seçim sürecine kaset skandalları damga vurdu. İlk olarak MHP'li parti yöneticileri Metin Çobanoğlu, Recai Yıldırım, İhsan Barutçu ve Bülent Didinmez'in kasetleri yayınlandı. Bu isimler Bahçeli'nin çağrısı üzerine istifalarını verdiler. Ancak süreç bitmedi. Görüntüleri yayınlayan site 6 isim daha vererek onların da istifasını istedi. Bahçeli tehdit ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini, kimin elinde ne varsa açıklayabileceği resti çekti. Ancak Mehmet Ekici'ye ait olduğu iddia edilen görüntülerin de yayınlanmasından sonra Ekici ile birlikte, Osman Çakır, Ümit Şafak, Deniz Bölükbaşı, Cihan Paçacı, Mehmet Taytak da istifa etti. Bu arada MHP görüntüleri yayınlayan sitelerden birinin AK Parti aday adaylarından Faruk Bayındır'ın kredi kartıyla alındığını ortaya çıkardı. Bayındır AK Parti'den ihraç edildi. Bu süreçte ilginç bir gelişme daha yaşandı. Görüntüleri yayınlanan isimlerden İstanbul milletvekili adayı İhsan Barutçu YSK'ya istifasını sunmadığı için partiden ihraç edildi, ancak Barutçu'nun milletvekilli adaylığı düşmedi.

BELİNE HAKİM OLMADI GİTTİ..

MHP'deki kaset skandalları meydanların önemli tartışma konularından biri oldu. Başbakan Erdoğan, "Sayın Kılıçdaroğlu, böyle bir skandal kasetin genel başkanıdır. Yoksa nerede genel başkanlık?" dedi. "Hanım kardeşlerimden özür diliyorum. Kendisinden önceki, beline hakim olamadı, gitti.." diyen Başbakan, MHP'yi de, "Neyin özeli, genel genel..." diye vurdu.

ÇILGIN PROJELER

Başbakan Erdoğan aylarca tartışma konusu olan "çılgın proje"yi bir basın toplantısı ile açıkladı. Kanal İstanbul isimli proje tartışmalara neden oldu. CHP lideri projeyi, "Çılgın Proje"yi "Deli olduklarını bilmiyorduk", "İçinde insan yok" sözleriyle eleştirdi. Projenin daha önce Ecevit döneminde yapıldığı da gündeme geldi.

YGS'DE E-MAİL ATIŞMASI

CHP lideri Kılıçdaroğlu meydanlarda sık sık YGS'deki şifre skandalı üzerinden hükümete yüklendi. ÖSYM Başkanı Ali Demir için ''Sahtekarılığın profesörü'', ''Ardamarın çatlamadıysa ayrıl arkadaş'' diye seslendi. Kılıçdaroğlu, YGS ile ilgili bir de e-mail iddiası ortaya attı. Bakan Hayati Yazıcı adına ÖSYM başkanına gönderilen torpil e-mailinin sahte isimle gönderildiği ortaya çıktı. Yazıcı suç duyurusunda bulundu.

BAŞBAKAN'IN KONVOYUNA SALDIRI

Başbakan Erdoğan'ın Kastamonu'da yaptığı mitingden sonra konvoyuna saldırı düzenlendi. Bir polis memurunun şehit olduğu olaya iktidar ve muhalefet partilerinden sert kınamalar geldi.

USTA-ÇIRAK POLEMİĞİ

CHP lideri Kılıçdaroğlu meydanlarda Başbakan Erdoğan'ı tartışmaya davet etti. Erdoğan'ın yanıtı "Haddine mi ya... Sen daha çıraksın, dur bakalım. Bu lig meselesi. Amatör kümede oynayanla, süper ligde oynayanı biraraya getirmek mümkün mü? Sen daha dur bakalım" oldu.
Rize'de hemşehrileri ile buluşan Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedefine aldı, Kılıçdaroğlu'nu yalancılıkla suçlayan Erdoğan "Yalan Rüzgarı dizisinde oyna" diye seslendi.

MHP'NİN PÜSKEVİT SEÇİMİ

2011 seçiminin en çok akıllarda kalan olaylarından biri belki de MHP lideri Bahçeli'nin püskevit sözleri oldu. Bahçeli'nin sözleri sosyal paylaşım sitelerinde hit oldu. Bahçeli'nin mitinglerinde püskevit dağıtıldı.

YOLSUZLUK YAPAN BAKANLAR POLEMİĞİ

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın, ''Geçmişte bakanlık yapıp da milletvekili listelerine giremeyen isimler var'' sözlerini ''İlk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Bakanların yolsuzluk yaptığını itiraf etti" diye eleştirdi ve o Bakanların isimlerinin açıklanmasını istedi. Aday gösterilmeyen eski bakanlardan Kürşad Tüzmen Kılıçdaroğlu'na katıldığı bir törende serzenişte bulundu. Tüzmen'e "Lafım size değil" diyen Kılıçdaroğlu meydanlarda Tüzmen'in bu ziyaretini, "Onlar bile (eski bakanlar) geliyorlar, bize yalvarıyorlar, 'benim dürüst bakan olduğumu söyle' diyorlar" diye eleştirdi. Tüzmen Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri üzerine televizyonda tartışmaya çağırdı, "Biz adamı ana rahmine kadar kovalarız sırasında tamam mı?" diye tepki gösterdi.

RECEP AKDAĞ'I ZOR DURUMDA BIRAKAN SÖZLER

12 Haziran seçimlerinin en büyük gaflarından biri Sağlık Bakanı Recep Akdağ'dan geldi. Akdağ, kendisine işle ilgili şikayetini anlatan görme engelli geçici işçiye çıkıştı, "Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım?" dedi. Akdağ bu sözleri nedeniyle hem görme engelli işçiden hem de engelli derneklerinden özür diledi.

BAHÇELİ'DEN DİYARBAKIR AÇILIMI

MHP lideri Devlet Bahçeli genel başkanlığı döneminde ilk kez Diyarbakır'da miting yaptı. 6 Haziran'da yapılacak miting öncesi olay çıkaracakları iddia edilen bazı MHP'liler gözaltına alınıp tutuklandı. Bahçeli'nin mitinginde olay çıkmadı.

SEÇİM SÜRECİNİN EN ÇOK KONUŞULAN MİTİNGİ

Seçimin belki de en tartışmalı mitingleri Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Hakkari mitingileri oldu. Başbakan Erdoğan'ın Hakkari'ye gidişini protesto etmek isteyen esnaf kepenk açmazken, araçlar da kontak kapattı. Halkın tehdit edildiğini, sindirildiğini savunan Erdoğan, ''Bunun adı kepenk kapatma eylemi değil kepenk kapattırma eylemi'' dedi.

Tartışmayı alevlendiren ise CHP'nin çok az oyunun olduğu Hakkari'de yaptığı mitingdeki yüksek katılım oldu. Başbakan Erdoğan Kılıçdaroğlu'nun Hakkari mitinginde BDP'lilere seslendiğini iddia etti; mitingde tek bir Türk bayrağı olmamasını eleştirdi.

Bu arada Kılıçdaroğlu'nun Hakkari mitingide yaptığı Avrupa özerklik şartını kabul edeceği sözleri de hem AK Parti'nin hem de MHP'nin tepkisini çekti.

AYAĞA KALKMADI CEZASINI BULDU

Başbakan Erdoğan bir miting konuşmasında katıldığı bir programda ayağa kalkmayan generalin daha sonra cezasını bulduğunu söyledi. Başbakan'ın işaret ettiği kişinin Balyoz davası sanıklarından olan MHP'nin İstanbul adayı Engin Alan olduğu ortaya çıktı.

MHP'DEN BDP'YE TRANSFER OLDULAR

MHP'nin Van Başkale İlçe Teşkilatı üyeleri MHP'den ayrılarak BDP'ye geçti. Tartışma yaratan bu ilginç transfer sürecinden sonra bir başka haber de Cizre'den geldi. Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 18 kişilik MHP ilçe yönetimi ve 150 delege partilerinden istifa ederek, BDP'ye geçti.

HOPA'YA EŞKİYA İNDİ!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Artvin Hopa'daki mitingi öncesinde ve sonrasında olaylar çıktı. Polisin biber gazı kullandığı olaylar sırasında gazdan etkilenerek hastaneye kaldırılan 1 kişi kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Erdoğan, "Meğerse eşkıya Hopa'ya da inmiş. Eli taşlı eşkıyalar oraya da inmiş" dedi. Erdoğan ölen öğretmen için de "Bir tanesi de kalp krizi geçirerek ölmüş. Kimliğini bilmiyorum, üzerinde durma gereğini de duymuyorum" dedi. Öğretmen, "Hepimiz eşkıyayız" yazılı pankartlı yürüyüş ile defnedildi.

İNAN KIRAÇ TARTIŞMASI

İşadamı İnan Kıraç'ın CHP'nin seçimde birinci parti çıkacağına dair gazetecilerle bahse girdiği haberi Erdoğan'ı kızdırdı. Erdoğan, "Haberler doğruysa işadamı İnan Kıraç'ın risk aldığını" söyledi. CHP lideri de, Başbakan'ı bu sözlerle işadamı Kıraç'ı tehdit etmekle suçladı.

THE ECONOMİST ORTALIĞI KARIŞTIRDI

The Economist dergisi halkı CHP'ye oy vermeye çağırdı. Economist'in çağrısı Başbakan Erdoğan başta olmak üzere bütün kabine üyelerinin tepkisi çekti. Bu arada Time dergisinde yayınlanan yazıda, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın istediği Rusya ya da Fransa'daki gibi bir başkanlık sistemi oluşturmak. Asıl sorun anayasayı tek başına değiştirmeye yetecek sayıda milletvekili çıkarıp çıkaramayacağı" denildi. İngiliz The Observer gazetesinde. Dış politika editörü Peter Beamont tarafından yazılan yazıda ise, "Bir zamanlar Tayyip Erdoğan'ı destekleyen liberaller neden şimdi modern İslam'dan korkuyorlar?" sorusunu sordu.

DİŞ SÖKME POLEMİĞİ

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a "Senin dişlerini sökeceğim" dedi. Erdoğan, "Sayın Kılıçdaroğlu, biz senin hesap uzmanı olduğunu öğrenmiştik de meğer sahte diş hekimliği de yapıyormuşsun yahu, bunu da yeni öğrendik!" diye tepki gösterdi.

AHMET ALTAN'DAN BAŞBAKAN'A HAKARET!

Başbakan Erdoğan'dan "AKP'ye oy vermeyeceğim" diyen Taraf gazetesi yazarı Ahmet Altan'a "Sayın Altan'ın özellikle bizde tek adamcılık anlayışını ifade edişi, benim adeta eleştiri değil, hakaret telakki edeceğim bir yaklaşımdır" yanıtı geldi. Erdoğan, Dersim'deki yollar güvenlik için genişletildi diyen yazar Nuray Mert'in sözlerini ise "Namertlik" olarak nitelendirdi.

AK PARTİ MİTİNGİNE KATILANLARA ALTIN

Seçim sürecinde muhalefet partileri AK Parti'yi para, altın ile mitinglere insan taşımakla suçladı. MHP'li Oktay Vural, AK Parti'nin oy için İzmir'de altın, takım elbise ve saat dağıttığını söyledi. Kültür Bakanı Günay, "Bazılarının sıcak başına vurdu herhalde. O keselerde gençlere "flash bellek" dağıttık. Bunları aptalca buluyorum." dedi.

HATİP DİCLE'YE CEZA ŞOKU

BDP'nin başına geçeceği iddia edilen, KCK davasından halen tutuklu bulunan eski DEP milletvekili Hatip Dicle'ye yargıdan kötü haber geldi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 23 Ekim 2007'deki bir açıklamasından dolayı "silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan 1 yıl 8 ay hapse mahkûm edilen Dicle'nin cezasını onadı. Dicle'nin milletvekili olamaycağı konuşulurken YSK Dicle'nin savunmasını aldıktan sonra karar vereceğini açıkladı.

internethaber

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Perde Arkası Haberleri