KARADAYI NEDEN TELAVİV'DEYDİ?

28 Şubat'tan iki gün önce Karadayı neden Tel Aviv'de idi? ‘Kudüs Gecesi’ sonrası neden Sincan'da Tanklar yürüdü

28 Şubat’ı sadece 1997’de yaşanan kısa bir süreç olarak görmenin yanlış bir değerlendirme olduğuna dikkat çeken Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya , “Bu karanlık dönemin etkileri günümüzde hala sürmektedir. Bunlardan tam olarak kurtulabilmemiz için 28 Şubat ile topyekûn bir yüzleşmeye ihtiyacımız vardır. Bu da ancak iki aşamalı bir planla mümkün olabilir. Günümüzde hala geçerli olan 28 Şubat kararları hak ve adalet adına en kısa sürede kaldırılmalı ve yapılanların hesabı da bir an önce sorulmalıdır” dedi.

İşte o röportajdan ilgili bölüm;

Aradan 15 yıl geçmesine rağmen, 28 Şubat’ı hala tartışıyoruz. 28 Şubat kararlarının günümüzde geçerli olmasını nasıl yorumlayabiliriz?

Hukuksuzlukların zirve yaptığı 28 Şubat dönemini, sadece 1997’de yaşanan kısa bir dönem olarak görmek yanlış bir değerlendirmedir. 28 Şubat bir anlamda Cumhuriyet projesinin farklı bir ivme kazanmasıdır ve bu karanlık sürecin etkileri yalnızca 28 Şubatla sınırlı kalmış değildir. Sadece yapılanlar o dönem çok daha görünür olmuştur. Şu anda 28 Şubat ile topyekûn bir yüzleşmeye ihtiyacımız vardır.

Bu yüzleşmeye ilk etapta nereden başlanmalıdır?

Başörtüsü yasağından başlayarak askeriyeye uygulanan dayatmalar, sivil, bürokratik tüm engellerin aşılması gerekmektedir. Ayrıca Kemalist ideolojiyle de bütüncül anlamda hesaplaşmak gerekmektedir

28 Şubat’ın dünü ve bugününü nasıl değerlendirebiliriz?

28 Şubat, o dönemi yaşayanlar için zor bir dönemdi. Çok haksızlıklar yapıldı, ciddi bedeller ödendi. Fakat günümüze dönersek, şu anda BÇG aktörlerinin yargılanması ile birlikte, artık dönemi sorguluyor olmamız da son derece büyük ve olumlu gelişmelerdir.

28 Şubat ve izlerinden tam anlamı ile nasıl kurtulabiliriz?

Bugün hiç kimse ve hiçbir kesim, 28 Şubatta yapılanları savunamıyor. Herkes, 28 Şubat’ı lanetli bir dönem olarak kabul ediyor. Fakat bu kabul tek başına yetersizdir. Günümüzde hala geçerli olan 28 Şubat kararlarının hak ve adalet adına en kısa sürede kaldırılması gerekiyor. Ayrıca yapılanların hesabı da bir an önce sorulmalıdır. Ancak bu iki aşamalı planla, 28 Şubattan tam anlamı ile kurtulmamız mümkün olabilir.

Ülkemizin başka bir problemi olan Kürt sorununda çözüme yaklaşıldı mı? Yapılanlar yeterli mi?

Kürt açılımı teknik olarak olumlu bir başlangıçtır. Şimdiye kadar Kürt sorununun varlığını dahi kabul etmeyen bir zihniyetin kırılmasıyla birlikte konunun tartışılmaya açılması sevindirici bir gelişmedir.

28 Şubat döneminde İsrail ile ilişkilerimiz nasıldı?

Türkiye, kurulduğundan beri İsrail’e çok yakın durmuştur. 28 Şubat döneminde ise neredeyse İsrailleştiğini ve Türkiye’nin her alanda İsrail’le iç içe geçtiğini gözlemledik. İsrail eleştirisinin dahi ağır yaptırımlara dönüştüğünü gördük.

28 Şubat dönemine İsrail’in etkileri var mıydı?

En basitinden 28 Şubat kararlarının alınmasından iki gün önce dönemin Genel Kurmay Başkanlığı koltuğunda bulunan İsmail Hakkı Karadayı’nın Telaviv’de olması son derece çarpıcı bir ayrıntıdır. Ayrıca 28 Şubat’tın simgesi olan Sincan’da yürüyen tankların ‘Kudüs Gecesi’ sonrası ortaya çıkması da son derece manidardır. Ankara’da İsrail’in lanetlendiği bir geceyi kullanan askeri bürokratik elit kesim, bu durumu tankları yürütmek için bir gerekçe olarak kullanabilmiştir. Tüm bunlardan maalesef İsrail’in Türkiye’deki darbeciler tarafından savunulmak zorunda olunan bir menzil konumunda olduğu sonucuna ulaşıyoruz.

“28 Şubat darbesinin birbirinden ayrılmayan iki boyutu var”

Tüm bunlardan, 28 Şubat darbesinin birbirinden ayrılamayan iki boyutunu görüyoruz. Birincisi, içeride İslami taleplere yoğun baskı var. İkincisi ise, 28 Şubat’ın belirleyici özelliği olan ABD İle İsrail’in çıkarlarına yönelik politik yönelimdir.

Milat

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Özel Röportajlar Haberleri