Kılıçdaroğlu'na zor Suriye sorusu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkan yardımcısı seçildiği toplantının karar metnini sanki Bakan Davutoğlu yazmış...

Bugün'den Adem Yavuz Arslan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkan yardımcısı seçildiği toplantının karar metninde yer alan Suriye tespitlerini köşesine taşıdı ve CHP Lideri'ne dikkat çeken sorular yöneltti.

İşte Arslan'ın yazısının ilgili bölümü:

Mevzuya girmeden önce birkaç alıntı yapalım.

"On binlerce Suriyeli sivilin ölümünün sorumluluğunu taşıyan Esed rejimi tüm meşruiyetini yitirmiştir. Biz özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren Suriye halkı ile dayanışma içinde olmaya, BM ve Arap Ligi'nin sorunun çözümü için atacağı adımları desteklemeye devam edeceğiz."

Şu satırlar ise yine aynı sonuç bildirgesinden:

"Biz Suriye halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesinin yanında kararlı bir şekilde yer alıyor ve rejimin uyguladığı şiddeti kınıyoruz. Bölge genelinde daha büyük insani acılara ve istikrarsızlıklara yol açma ihtimali olan yabancı müdahaleyi desteklemiyoruz. Suriye tarafından yürütülen demokrasiye geçişi güçlü bir şekilde destekliyoruz."

"Suriye vatandaşlarının demokratik taleplerinin hayata geçirilmesinde uluslararası toplumun etkili ve belirleyici bir rol oynayabilmesi adına BMGK'yi, özelikle de Rusya ve Çin'i uluslararası toplumun Suriye halkının korunmasına yönelik hassasiyetlerine uygun hareket etmeye çağırıyoruz."


Bu metnin AK Parti'nin Suriye politikası; kaleme alanın da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Yukarıdaki ifadeler Sosyalist Enternasyonal'in (SE) 1 Eylül'de sona eren Cape Town toplantısının sonuç bildirgesinden.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkan yardımcısı seçildiği toplantının karar metninde Suriye'de yaşanan gelişmeler için çerçeve bu şekilde çizildi.

Burada böyle orada öyle mi?

Yakın zamana kadar uyguladığı statükocu politikalar nedeniyle Sosyalist Enternasyonal'den atılma noktasına gelen CHP'nin, bugün Kılıçdaroğlu'nu başkan yardımcısı seçtirebilmesi takdir edilmesi gereken bir başarı.

Bu yönde atacağı adımları da desteklemek lazım.
Fakat Kılıçdaroğlu beraberinde götürdüğü meslektaşlarımıza verdiği demeçlerde hükümetin Suriye politikasına ağır eleştiriler yaptı. Dönüşte de bu söylemi sürdürdü.

Her ortamda hükümeti 'Batılı ülkelerin taşeronu' olmakla suçlayıp Davutoğlu'na da ağır ifadelerle yüklendi.

Hatta dün CHP yönetimi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ilgili gensoru verme kararı aldıklarını açıkladı.

Şimdi bu durumda sormak gerekmez mi?

Sayın Kılıçdaroğlu 'eğer hükümetin Suriye politikası dediğiniz gibi ihanet noktasında hatalıysa' başkan yardımcısı olduğunuz Sosyalist Enternasyonal'in sonuç bildirgesi ne?

Hükümetin politikası tam da o sonuç bildirgesinde yazdığı gibi değil mi? Yoksa burada böyle orada öyle mi konuşuyorsunuz?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Perde Arkası Haberleri