Nefsime yenilmemek için ne yapayım?

Eşimi aldatmak istemiyorum ama şeytan peşimi bırakmıyor. Beni zorla günaha itiyor. Nefsime yenilmemek için ne yapmalıyım? Tesettür çözüm olabilir mi? Mehmet Paksu cevapladı.

Mehmet Paksu'nun yazısı

Eşimi aldatmak istemiyorum ama şeytan peşimi bırakmıyor. Beni zorla günaha itiyor. Nefsime yenilmemek için ne yapmalıyım? Tesettür çözüm olabilir mi? (Rumuz: Çilem)

Bize Kur'ân'ın öğrettiği iki tür örtü/elbise vardır. Birisi bildiğiniz örtü. Bunun da biri başörtüsü, diğeri de "cilbab" adı verilen dış örtü.

Ayet dış örtünün "iffetli, vakarlı olarak tanınma" ve "kötü niyetli insanlar tarafından rahatsız edilmeme" şeklinde iki hikmetinden söz eder.

Tesettür bu yönüyle kadını koruyan, himaye eden bir özelliğe sahiptir. Bu durum bir tedbir, bir korunma ve aynı zamanda kendine hâkim olma anlamına geliyor.

Korunma da iki şekilde oluyor. Birisi ve en önemlisi nefsine söz geçirip içindeki kötü duyguları bastırmak ve vicdanının sesine kulak vererek iffetine ve hayasına leke getirmemektir.

Diğeri de dış etkilere karşı bir savunma, üzerine doğru gelen kem gözleri savuşturmaktır. Bu yönüyle kötü emel ve arzu taşıyanlara karşı fiili bir "duruş" sergilemektir.

"Takva elbisesi"nin özelliği

Ama asıl Kur'ân'ın söz ettiği bir örtü, bir elbise vardır ki, buna "takva libası" adını verir; yani takva elbisesi, takva giysisi ve "takvaya bürünme" tarzıdır. Ayrıca bu elbiseye "en hayırlı, en iyi, en güzel elbise" vasfını da verir

Takva da imandan gelen bir bilinç ve bilinçlenme ile Allah'a saygı ve yakınlık duyarak, sırf Rabbine olan gönül bağlılığı ile ona duyduğu sevginin bir alameti olarak kalıbını ve kalbini, bedenini ve ruhunu, dışını ve içini temiz tutmak, temiz kalmak ve temiz olarak yaşamaktır.

Ayetin "tayyibat" olarak övdüğü "temiz kadınlar" haram ve fuhuş batağına girmemiş, şeytanın "çamur" atmalarına karşı hazırlıklı olmuş, dikkatli yaşamış kadınlardır. Çünkü "takva elbisesi" kadının üzerinde oldukça ve durdukça şeytan ona bir leke süremez.

"Takva elbisesinin" ikinci yönü, "bir iç giyim" de sayılan ibadet giysisine sarılmaktır. Bunda da başı çeken, kulluk sırrı olan namazı hakkını vererek eda etmektir. Ankebut Suresi, "Hiç şüphe yok ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar" (29:45) diyor ve güzel bir sığınağa işaret ediyor.

Zaten "takva" günahlardan sakınmak ve "iyi işler" yapmak değil midir?

Şeytanın bütün bu günah "dürtülerine" karşı "his ve hevesin akıbeti" görmediğini, özellikle cinsel ve şehevi duyguların bir adım ilerisini hesaba katmadığını fark etmektir.

"Bir dirhem haram lezzet"in dünyasını ve âhiretini berbat ettiğini anlamaktır. "Helal dairenin keyfe kâfi geldiğini" düşünerek harama girmenin ihtiyaç olmadığını ve bir haramın içinde "binlerce elem/acı" ve ıstırabın bulunduğunu bilmektir.

Başka türlü insan nasıl "mü'min" olarak kalabilir, "Müslüman" olarak yaşayabilir?

Dışarıda güler yüzlü evde asık suratlı

Benim eşim dışarıda çok güler yüzlü, evde suratı asık. Arkadaşlarının yanında çok neşeli, bizi maddi yönden sıkıyor. Ne yapacağımı şaşırdım artık... (Rumuz: Oya)

Bazı insanlarda maalesef bu huy bir alışkanlık halini almış. Evde eşine ve çocuklarına karşı ciddi, gölgeli, asık suratlı ve sert durmayı bir "kocalık" ve "babalık" özelliği olarak görüyor.

Bunu kırmak biraz zaman alsa da ümitsizliğe kapılmayın. Küçük de olsa bir iki adım atın. Bir gerilim yaşamadan ve "nasıl karşılar" deyip çekinmeden konuyu "ev içi" gündemine taşıyın ve açıkça konuşun.

Bu konuda birkaç soru sorun. "Biz neden böyleyiz, birbirimize karşı neden soğuk duruyoruz, nerede hata yapıyoruz, bundan memnun muyuz?" gibi sorularla çareler arayın.

Mutlaka bazı şeyler konuşacak, ağzından birkaç laf çıkacak ve çözüme yönelik şeyler söyleyecektir. Çünkü aile içi sorunlar konuştukça, samimi olarak dile getirildikçe aşılıyor.

Bu arada siz de örnek bazı davranışlarda bulunarak aradaki soğukluğu ve resmiyeti kaldırın. Bir yerde "evde böyle ol" demeye getirin.

Bugün

İslam Haberleri