OYAK iddianamesindeki şok telefon kaydı

OYAK İddianamesi’ndeki telefon kaydı, Danıştay cinayetindeki görüntü skandalını ortaya koydu.

Danıştay İkinci Dairesi Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in ölümüyle sonuçlanan saldırıya ilişkin binanın güvenliğinden sorumlu OYAK Savunma ve Güvenlik Şirketi’nin kamera kayıtlarının kaydedildiği hard disk üzerindeki görüntülerin silindiğini ortaya koyan raporunun ardından başlatılan soruşturma tamamlandı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede yer alan telefon konuşmalarında saldırının bir gün öncesine ait kayıtların olmadığını teyit eden sanıkların, inceledikleri imajlara ilişkin “uçurup, biçirip, kaçırıp, göçüreceğiz” dediği ortaya çıktı.
 
OYAK Güvenlik Sistemleri Şirketi Genel Müdürü emekli Albay Orhan Çoban’ın bir numaralı sanık olarak yer aldığı, altısı tutuklu 10 sanıklı iddianamede sanıklar, “Danıştay saldırısında kamera kayıtlarının silinerek delillerin karartılması” ve “silahlı terör örgütüne yardım etmek suretiyle örgüte üye olmak”la suçlanıyor. İlk duruşma 13 Ağustos 2012’de Adalet Sarayı’nın en büyük duruşma salonu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.
 
Çarpıcı ifadeler
 
İddianamede yer alan 17136 nolu iletişim tesbit tutanağında sanık Metin Almalı ile Barış Demirtaş arasında 11 Mayıs 2010 tarihinde saat 10.47’de yapıldığı belirtilen telefon görüşmesinde Demirtaş’ın “16’sında görüntü var mıydı ...” şeklindeki sorusuna Almalı “yoktu” şeklinde cevap veriyor. Demirtaş’ın tekrar “... sen ayın 16’sında görüntü var mıydı yok muydu onu bana? ...” sorusuna Almalı “Tamam oldu” şeklinde yanıt veriyor. Demirtaş’ın “Siz ne yaptınız” diye sorması üzerine de Almalı şu çarpıcı cevabı veriyor: “Uğraşıyoruz bizde şimdi imajları alıyoruz ondan sonra işte uçurup, biçirip, kaçırıp, göçüreceğiz, test edeceğiz.”
 
Kayıtların silinmesi bilinçliydi
 
İddianamede arızalı olduğu gerekçesiyle saldırıdan bir gün önce sökülen kameradaki görüntülerin bulunduğu hard diskte, arızanın olmadığı, yine hard diske erişim ve imaj alınması sırasında zorlukla karşılaşılmadığı bilgisi yer aldı. Hazırlanan bilirkişi raporlarında ise kayıt cihazının söküldüğü, saldırı günü kameraların çalışmasının engellendiği ve sağlam olan hard disklerin ise 3,5 yıl boyunca adli mercilerden saklandığı belirtildi. Saldırının yaşandığı günlerde kamera cihazlarının bozulmasına ilişkin, sanık Murat Kablan’ın cihazı resetleyerek çalışır hale getirdiği, oysa cihazın sökülerek merkeze alınması gerektiği vurgulandı.
 
Kaynak: Taraf

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri