Özbudun'dan '100 milletvekili' önerisi

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, önümüzdeki seçimlerin ardından yeni anayasanın gündemde olacağını hatırlatarak, önerilerini sıraladı:

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, önümüzdeki seçimlerin ardından yeni anayasanın gündemde olacağını hatırlatarak, "Seçim barajının bütün seçimler için indirilmesi düşünülmüyorsa bile önümüzdeki seçimlere has olarak bu baraj indirilmeli. O da mümkün görülmüyorsa 100 milletvekilliği sisteminin yeniden gündeme getirilmelidir." dedi. Özbudun, partilerin seçim öncesinde anayasa komisyonlarını ve projelerini açıklaması gerektiğine de değindi.

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV), bünyesinde kurulan anayasa komisyonu, "TESEV'in Yeni Anayasa Çağrısı" başlıklı çalışmasını Karaköy'de bulunan vakıf binasında açıkladı. Anayasa Hukukçusu Ergun Özbudun, toplantının amacının çalışmadan kamuoyunu haberdar etmek olduğunu çalışmaların 2 ay daha devam edeceğini aktardı. Çalışmaların bitiminde öze ilişkin değerlendirmeleri paylaşacaklarını söyleyen Özbudun, kimlik sorunu, Kürt sorunu, din ve vicdan sorunu, sivil ve asker sorunu gibi konuların yeni bir anayasa içerisinde ele alınması gerektiğini savundu.

Yeni anayasanın bu konularda önemli yenilikler getirmeyecekse yeni bir anayasaya gerek olmadığının altını çizen Özbudun, "Bu koşullarda 1982 anayasasıyla devam edebilir. Ama bu sorunlar çözülmeli. Makyajla anayasaya devam edemez, bu çağa uygun demokrasiyi Avrupa standartlarına ulaştıracak anayasa yapılmalıdır. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarının katkılarını önemsiyoruz." diye konuştu.

Önümüzdeki seçimlerle birlikte TBMM'nin sivil toplumun katkılarıyla birlikte bir anayasa yapmaya yetkili olduğunu aktaran Özbudun, "Seçim barajının bütün seçimler için indirilmesi düşünülmüyorsa bile önümüzdeki seçimlere has olarak bu barajın indirilmeli. Oda mümkün görülmüyorsa bile 100 milletvekilliği sisteminin yeniden gündeme getirilmesidir. Bu TBMM'nin daha çok sesli bir yapısına kavuşmasını sağlar." şeklinde konuştu.

Seçim barajının yüksek olduğunu da hatırlatan Özbudun, fakat yüzde 10 barajının demokratik prensiplere aykırı olmadığını söyledi.

PARTİLER SEÇİMLER ÖNCESİNDE ANAYASA PROJELERİNİ AÇIKLAMALILAR

AK Parti'nin referandum kampanyasında tümüyle bir anayasa vaadinde bulunduğunu hatırlatan Özbudun şöyle konuştu: "Partilerin seçimler sırasında seçim kampanyasında kendi anayasal komisyonlarının açıklamasını savunmuştum. Seçmenin bilinçli olarak oy kullanmasında faydalı olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki seçimler bir anayasa seçimleri olacağını söylüyorlar. O zaman partilerin anayasa komisyonlarını seçmelidir. Bu gerçekleşecek mi 5 ay içinde seçmen olarak beklentimiz partilerin bu konuda ana hatları itibariyle kendi anayasa projelerini de seçmene ilan etmesidir."

Komisyon üyelerinden Serap Yazıcı da Özbudun'un bu konudaki görüşlerini destekleyerek partilerin taktik mücadelelerini bir köşeye bırakıp, seçime gitmeden önce siyasi partilerin yeni anayasa projelerini açıklamalarını istedi. Aksi taktirde verilecek oy desteğinin ne anlama geldiğinin şüpheye düştüğünü aktaran Yazıcı, "MHP'nin hazır bir anayasa taslağı varmış, bu hiçbir şekilde kamuoyuna açıklanmayacaktır. Burhan Kuzu da benzeri bir açıklama yaptı. Yeri geldiğinde kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi. Her nedense siyasi partiler kendi elindeki anayasa projelerini bir sır olarak saklıyorlar. Dünya üzerinde başka bir ülkesinde de böyle bir şey yok." ifadesini kullandı.

İSTANBUL- Özbudun: Yeni anayasayla ilgili çalışmalarımız 2007'de hazırlanan taslaktan bağımsız

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, yeni anayasayla ilgili çalışmalarının 2007 yılında hazırlanan anayasa metni arasında farklılıklar olduğunu belirtti. Çalışmaların oradan tamamen bağımsız olduğunu vurgulayan Özbudun, "Gerek niteliği gerekse açıklamaları itibariyle farklıdır.” dedi.

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) bünyesinde kurulan anayasa komisyonu, "TESEV'in Yeni Anayasa Çağrısı" başlıklı çalışmasını Karaköy’de bulunan vakıf binasında açıkladı. Komisyon üyelerinden Anayasa Hukukçusu Ergun Özbudun, seçimlerdeki yüzde 10 barajının Avrupa ülkelerine oranla yüksek olduğunu belirtti. Fakat bu barajın demokratik prensiplere aykırı olmadığına işaret eden Özbudun, "Barajın yüksek olmasıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bir başvuru yapılmıştı. Mahkeme sözleşmede bir aykırılık görmedi. Siyaset kurumu barajı indirmeye hazır değil. Baraja dokunmaksızın da meclisin karakterini değiştirecek yöntemler var. Küçük partilerin ittifak kurarak meclise girmesi meclisin temsili niteliğini yükseltecek bir yöntemdir. Bunun için bir anayasa değişikliğine gerek yok. Ortalama formüller vardır siyaset kurumu bu formüller üzerine düşünürse olumlu sonuçlar elle edilir diye düşünüyorum." diye konuştu.

MHP BARAJ ALTINDA KALIRSA YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI NASIL OLUR?

“MHP’nin baraj altında kalması durumunda yeni anayasa çalışması nasıl olur?” şeklindeki soruya Özbudun, “Anayasa yapma süreci kolay bir süreç değil, en iyi senaryolarda bile kolay bir şekilde başarılamaz. Nasıl bir kompozisyon oluşursa oluşsun bundan sonra anaysa sorununa daha sağduyuyla eğilmek mümkün olabilir. Geçmişe oranla pozitif gelişme CHP’de şuana kadar AK Parti ile ortak çalışma yapmayı reddetmesine mukabil Kılıçdaroğlu’nun daha yapıcı ifadelerde bulunmasıdır. En azından 2 büyük partiyle mutlak bir uzlaşma değil ama ciddiyetle müzakere arzusu ve kararlılığı ortaya çıkarsa bir engel aşılmış olur. MHP’nin aşıp aşmayacağı belli değil, benim kanımca barajın altında düşmez. Yapılan anketlerde de bu destekleniyor. Yeni anayasa belki hiçbir tarafı yüzde yüz tatmin etmeyen ortalama çözümler bulunacaktır.” cevabını verdi.

Bir gazetecinin, “Burhan Kuzu’nun ‘bizim metnimiz hazır’ dedi. Burada yapılan çalışmalarla 2007 yılında hazırlanan anayasa metni aynı mı?” şeklindeki soruya Özbudun şöyle karşılık verdi: “İki çalışmaların içeceği birbirinden farklı. O çalışmanın üzerinden 3 yıl geçti ve köprünün altından sular geçti. O maddeler halinde somutlaştırılmış bir taslak maddelere dönüşmüş bir taslak sunmak değil, anayasada yer alması gereken bir takım prensipleri ifade etmiştir. Bir defa niteliği itibariyle farklı. 2007 ile 2011 in şartları arasında önemli farklılıklar var. AK Parti’nin metni olduğunu bilmiyorum, o zaman bizden böyle bir çalışma istendi bizde yaptık. Kuzu’nun bir beyanı var, o beyana benim ekleyebileceğim bir şey yok. Taslağın AK Parti’nin sahiplendiğine dair siyasi yöneticilerden bir açıklama duymadım. Buradaki çalışmalarımız tamamen oradan bağımsız bir çalışma. Gerek niteliği gerekse açıklamaları itibariyle farklı.”

Komisyon üyelerinden Mustafa Erdoğan ise anayasanın yapıldığı ülkenin şartları göz önüne alınarak mümkün olduğu kadar kısa olması gerektiğini söyledi.
 

Gündem Haberleri