RIDVAN: DELİ MİYİM İŞİMİ NİYE BIRAKAYIM?

Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, şike olaylarından, Fenerbahçe'ye ve özel hayatına kadar pek çok konuda önemli açıklamalar yaptı.

"Futbol hayatım sakatlıklarla dolu. Bir an önce sahalara dönmek uğruna tedavim bitmeden oynadım ve bu yüzden sahalara erken veda ettim. Keşke iyileşene kadar bekleseymişim. Mustafa'ya (Pektemek) tavsiyem iyileştiği zaman bile bir ay daha oynamasın."

Aykut Kocaman'ın Alex'i kadro dışı bırakmasıyla ilgili tutumunu eleştirdiğiniz için Aziz Yıldırım'la aranızın bozulduğu söyleniyor.

Böyle bir durum yok, tamamen yalan.

Her şey yolunda diyorsunuz yani...

Aziz Başkan'la da Aykut hocayla da, hiçbir problemimiz yok.

Aykut hocanın özellikle kritik maçlarda Alex'i kadroya almamasını nasıl yorumluyorsunuz?

Bu teknik direktörün tasarrufundadır. Baktığınızda yalnızca Moskova maçında oynamadı. İlk dokuz maç itibariyle en çok görev alan oyunculardan biridir Alex. Kadroda var, oynuyor. Hiç oynatılmıyormuş gibi muamele gördü. Ama Moskova maçındada oynatılmadığı için bundan sonraki zorluk derecesi yüksek maçlarda dinlendirilecek gibi gözüküyor.

Taraftardan ve medyadan gelen baskı nedeniyle kadroya alındığı düşünülüyor ama...

Aykut Kocaman'ı doğruluğuna inanmadığı bir konuda Allah'tan başka kimse yönlendiremez.

Peki, onun doğrularının doğru olduğunu düşünüyor musunuz?

Onun doğrusu bana, benim ki de ona yanlış gelebilir. Sonuçta o, oyuncularla birlikte yaşıyor.

Alex'in Twitter'da yaptığı açıklamaların profesyonelliğe yakışmadığını söylemiştiniz. Kulübün cevap vermesi profesyonel bir yaklaşım mıydı?

Alex'in yaptığı doğru değildi. Ama Fenerbahçe'den çıkan bilgiler, soyunma odası konuşmalarının basınla paylaşılması tehlikeli.

Bu kriz patlak verdiğinde Aziz Yıldırım'ın mikrofonu eline alarak taraftara seslenmesini garip karşılayanlar da oldu ,sempatik bulanlar da.

Aziz Yıldırım, böyle sevilen bir adam. İçi dışı bir olduğu için öyle davrandı. Başkan'ın Alex olayına müdahale etmesi kadar doğal bir şey yok.

"Fenerbahçe şike yapmışsa ve mahkeme Aziz Yıldırım'ı suçlu bulursa yorumculuğu bırakırım." şeklinde bir söyleminiz olmuştu. Aziz Yıldırım ceza aldı. Söylediğiniz sözün arkasında durmadığınız düşünülüyor.

İşimi bırakırım demedim. Aziz Yıldırım şike yaptıysa ben işimi niye bırakayım? Deli miyim? Çoluk çocuğum var sonuçta. Aziz Yıldırım'la olan ilişkimi keserim dedim. Ama baktım ki Federasyon şike yapmamış demiş. Ben de dostluğuma devam ediyorum.

Başkan'a 'tam desteğiniz' Fenerbahçe sevgisinden mi yoksa Aziz Yıldırım'a duyduğunuz yakınlıktan mı kaynaklanıyor?

Fenerbahçe'yle ilgili medyanın bu kadar yüklenmesi, hakaret edercesine davranması yanlıştı. Sonuçta Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü başkanıdır. Benim de başkanımdır. Ama buradaki olay sadece Aziz Yıldırım olayı değil. Aynı durum Galatasaray'ın ya da Beşiktaş'ın başına da gelse aynı yorumları yapardım.

NTV'yi Fenerbahçe TV2 gibi kullandığınıza yönünde eleştiriler var. Yaptığınız yorumların objektif olmadığı düşünülüyor.

Lig TV, 15 gün önce 16 milyon dolar teklif etti. Şu anda NTV'den ayrılsam 15 tane kanal transfer teklifi yapar. Demek ki bilgime, tecrübeme ve yaptığım yorumlara inanıyorlar. Tamam Fenerbahçeliyim, tarafım ama objektifim. Fenerbahçe'de oynamışım, kaptanlık yapmışım, antrenör olmuşum, bu kulüpten ekmek yemişim... Taraf olmamam mümkün mü? Tarafım ve bundan da hiç rahatsız olmam.

Fenerbahçe'nin sportif direktörlüğüne getirilmenizle ilgili yorumlar yapılıyor.

Ne Fenerbahçe'nin böyle bir teklifi ne de benim bir böyle bir beklentim var. Böyle bir kamuoyunu "Rıdvan Dilmen yorumculuğunda tarafsızlığını kaybetmiştir." imajı yerleştirmek için oluşturdular. Sekizinci yılımdayım. NTV'de çok mutluyum. Bir gün "Artık senden memnun değiliz" derlerse buna da saygı duyarım.

Mahkeme süreci devam ederken Başbakan'la bir görüşmeniz olmuştu. Sonrasında Başbakan'ın Aziz Yıldırım'ın çıkmasına yardım ettiği ve sizin de bu süreçte elçilik görevi üstlendiğiniz yönünde basında haberler yer aldı.

Benim Başbakan'la ilgili bir şey söylemem doğru olmaz. Bu tarz haberleri kimlerin yazdığını biliyorum. Bu konu kapandı artık. Televizyonda açılsa da konuşmam. Ama şunu söyleyebilirim. Başbakan'ın insanlığını da, spor adamlığını da çok seviyorum.

Fenerbahçe'de oynadığınız yıllarda "Bana hiçbir kulüp transfer teklifiyle gelmesin." şeklinde bir açıklamanız olmuştu. Oysa ben doğuştan Beşiktaşlıyım ya da çocukluğumda bile Galatasaray'ı destekliyordum diyen bazı futbolcular rakip takıma transfer olduğunda tersi açıklamalarda bulunabiliyor. Siz mi amatördünüz, şimdiki futbolcular mı profesyonel?

1983 yılında Beşiktaş'ın o dönemki başkanı Mehmet Üstünkaya almak istedi beni. Prensipte anlaştım. Ama Boluspor beni Sarıyer'e verdi. Daha sonra Galatasaray transfer etmek istedi. Prensipte anlaştık yine vermediler.

Tabii bu teklifler, Fenerbahçe'ye gelmeden önce yapılmıştı.

Evet. Çocukluğumda koyu Fenerliydim Profesyonel hayata geçinde bu değişiyor. Ama Allah'a şükür şansım varmış Fenerbahçe'ye gittikten sonra başka bir takımda oynamadım. Bir kere daha dünyaya gelsem yine Fenerbahçeli omak isterdim. Futbolcuların "Çocukluğumda ben şu takımlıydım." demesini saygısızca bir davranış olarak görüyorum. O dönem Beşiktaş'a gitmiş olsaydım hayatımın ondan sonraki kısmını Beşiktaşlı olarak geçirirdim.

Elazığ'a atılan golle ilgili "Fenerbahçe özür dilemeli" demiştiniz.

Benim düşüncem bu. Mesela Gaziantep maçında Mehmet Topal'ın attığı gol, goldü. Ama öncesinde verilen karar yanlıştı. Bunu söyledim, tepki aldım. İşimizin doğası kimi eleştirsen saldırıyor.

Peki, 'Bu yorumu yapmasaydım.' dediğiniz bir durum oldu mu?

Mesela Emre Belözoğlu'yla ilgili "Irkçılıktan dolayı o sözü sarf etmişse hemen futbolu bırakmalı." dedim. Düşüncem yine aynı ama keşke bu kadar sert konuşmasaydım. Ama öyle bir şey yapmamış, o zaman mesele yok.

Biraz da futbol dışı konulardan bahsedelim. Sizi sadece ekranlardan tanıyoruz. Futbol dışında ne yapar, ne edersiniz pek bilinmiyor.

Aslında hiçbir şey yaptığım yok. Hayatı çok monoton yaşayan biriyim. Eskiden haftada üç gün top oynardım.

"Allah'ım canımı almadan önce son bir kez bana futbol oynamayı nasip et" gibi bir duanız vardı...

(Gülüyor) Yatmadan önce her akşam bu duayı ederdim. Bir gece yine böyle dua ettim, yattım. Sabahında top oynarken kalp krizi geçirdim, dört tane stent takıldı kalbime. Hayatımdaki en büyük zevkimden de mahrum kaldım.

Artık böyle dua etmiyorsunuzdur herhalde.

Hep dua ederim tabii ama artık bu konuyla ilgili dua etmiyorum.

Neler var yeni hayatınızda?

Sabah yürüyüşü yapıyorum, denize giriyorum fırsat olursa voleybol oynuyorum.

Bundan sonraki hedefiniz nedir?

Antrenörlük yapabilirim ama şu anda istemiyorum. Sağlığım açısında da doğru olduğunu düşünmüyorum. Bir yıl kendimi deneyeceğim. Duygusal insanlarız yaşananlardan hepimiz gerildik. Zaten şu an futbolun mevcut durumundan dolayı teklif gelmez ama gelirse değerlendiririm tabii ki.

25 futbol topu karşılığında Sümerspor'dan Muğlaspor'a transfer edilmişsiniz. Şu anki transfer ücretlerini göz önünde bulundurduğunuzda "ucuza gitmişim" diyor musunuz?

(Gülüyor) 30 dediler, 25 verdiler. Hayır, hiç böyle bir şey demedim. Şükrediyorum. 51 yaşına geldim. İki tane güzel çocuğum var. Kimseyle bir problemim de yok.

Çocuklarınız da Fenerli mi?

Evet, ikisi de hasta Fenerli.

Aranız nasıl?

Oğlumla arkadaş gibiyim. İkisi birbirinden çok farklı tipler. Kızım voleybolcu. İkisiyle de gurur duyuyorum. Eda, yolda selam verdiklerinde "Ya baba herkes sana niye selam veriyor?" diyor. "Zamanında Alex gibi meşhurdum." diyorum. "Geç bunları" diyerek dalga geçiyor.

Şike olaylarının tartışıldığı günlerde cemaate yönelik ciddi bir karalama kampanyası yürütüldü. Bir cemaat paranoyası oluşturuldu adeta.

Direkt kurumları ya da bir topluluğu hedef gösteren eleştirilerin çok ağır olduğunu düşünüyorum ve doğru bulmuyorum. Bir şey oluyor cemaat yaptı, bir şey oluyor cemaat yaptı. Bunu doğru bulmuyorum. Hizmet eden insanların bu konularla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Böyle teorilere de inanmıyorum. Fethullah Gülen Hoca'nın konuyla ilgili yaptığı açıklamalarından sonra bizim bir şey söylememiz doğru olmaz.

İnsanlar yaptığı eleştirilerde haklı olabilirler Geçen yıl yaşananlardan sonra ortamımı değiştirmek istedim. Anadolu yakasına taşındım. Lig bitince tatil için Bodrum'a gittim. İki aydan fazla süredir orada yaşıyorum ve uzun vadede Bodrum'a yerleşmeyi düşünüyorum. Toparlanma süreci olacak bu benim için. Belki de insanlar haklı eleştiride bulunmuştur. Yapılan eleştirilerin hepsinde haksızlar demiyorum. Bu süreçte çok fazla yorum yaparak ben de hata yapmış olabilirim.

Yaşananlar beni çok yıprattı Her şeyden arınmak için kendimi soyutladım. Telefonlarımı kapattım. Mümkün olduğu kadar gazete okumuyorum, televizyon izlememeye çalışıyorum. Bu konular beni çok yordu, çok yıprattı. Artık geçmişte yaşananlarla ilgili konuşmak istemiyorum.

zaman 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sporname Haberleri