Sabahat Akkiraz'ın Pişkinliği

Başbakan Erdoğan’ın yeni doğacak torununa Ali adını koymasından rahatsız olan CHP’li Sabahat Akkiraz, Hazreti Ali’nin şahsiyetini silmeye çalışanlarla birlik olmuştu…

Muharrem ayı iftarına katılan Başbakan Erdoğan, yeni doğacak torununa “Ali” adını koyacağını söyledi. Erdoğan, Ehli Beyt’in önemini “Bizim ortak mirasımızdır, birlik sebebimizdir” sözleriyle vurguladı.

Vay sen misin bunu diyen?

‘Alevi sanatçı’ kontenjanından CHP’de milletvekili koltuğuna oturtulan Sabahat Kiraz, Başbakan’ın bu sözlerinden rahatsız olmuş. Akkiraz, Erdoğan’ın Alevilerin gönlünü isimle almaya çalıştığını savunmuş.

İnsan bunların söylerken az biraz düşünür ve utanır değil mi Sabahat Hanım?

Hazreti Ali’nin şahsiyetini silmeye çalışan ve Aleviliği İslam dışı gösteren “Alisiz Aleviler”in sözcülüğüne soyunan siz değil miydiniz?

Genel Başkanınız Kemal Kılıçdaroğlu’na sunduğunuz Alevilik raporunda, ortak kitabımız Kur’an-ı Kerim’in öğrenilmesini asimilasyona örnek olarak göstermiştiniz, unuttunuz mu?

Raporunuzda, “Kaç-göç bilmeyen bir inancın mensubu olan çocuklar karşı cinsten birileriyle aynı ortamda oturmaz, el sıkmaz, Sünni çocuklar dışlamasın diye Kur’an kursuna gitmek ister, Ramazan’da oruç tutar hale dönüşmeye başladı” ifadelerini kullanmıştınız.

Alisiz Aleviler’in tezlerini savunarak Hazreti Ali’nin uğruna mücadele ettiği değerlere ihanet etmiştiniz.

Şimdi de kalkıp İsim polemiğine giriyorsunuz. “Allah’ın Arslanı” Hazreti Ali, ömrü hayatı boyunca İslam bayraktarlığını yaptı. Siz ise Alisiz Aleviler’in…

Anlaşılan Akkiraz, Sünnilerin çocuklarına Ebu Bekir, Ömer, Osman gibi Ali adını da koyduğundan bihaber!

“ALEVİLİĞİ ONLAR YOZLAŞTIRIYOR”

Alevi Dernekleri Federasyonu Kurucu Başkanı avukat Metin Tarhan, Alevileri asıl hiçbir dinî inancı olmayıp, Aleviliği siyasi emellerine alet etmeye çalışanların asimile ettiğini dile getirerek, şunları kaydetmişti: “İçerisinden çıkan farklı algı ve görüşlerin etkisiyle Alevilik, mecrasından uzaklaştırılıyor. Çünkü Aleviliği çok değişik olarak tanımlayan unsurlar, yapılar var. ‘Sünniliği öğretiyorlar, o yüzden Alevilik asimile ediliyor' noktasında, Alevilik konusunda eğer varsa bir asimilasyon, daha ziyade bu noktada değil, Aleviliği yaşamayan ve yaşatmaya çalışmayan unsurlar üzerinde durmak gerekir. Yani Aleviliği İslam dışı değerlendiren, daha doğrusu Marksist veya siyasal algılarına uygun Alevilik üreten insanların Aleviliği asimile ettiklerini, yozlaştırdıklarını düşünüyorum.”

40 yıllık Alevi uzmanı İlahiyatçı Sosyolog Dr. Abdülkadir Sezgin de Alisiz Aleviler için şöyle demişti:

“Sovyetlerin çöküşünü tamamlamasıyla birlikte dünya tek kutuplu hale geldi. O zaman batılıların ortaklaşa çalıştıkları Marksist, Leninist, ateist pek çok aydın boşlukta kalıyordu. Avrupa da bunları yakaladı; siz Alevisiniz. Gelin Alevi örgütü kuralım dediler ve onları örgütlediler. Şimdi Avrupa ülkelerindeki, Türkiye’deki örgütlerin bir kısmı bu organizasyon içinde kuruldu.  Eski ateistler oldular vakıf veya dernek yöneticisi. Bunlar televizyona çıkınca anlattıkları Alevilik değil, ateizmdir. Hatta bir kısmı ‘Alevi demek aleve tapan demektir’ diye yazılar, konuşmalar, televizyon programları yaptılar. Bunlar kendi diliyle Bektaşiliğin, Aleviliğin anladığı yol ve erkanı bozan, yani tarikatı yolundan çıkartan, saptıran düşüncelerdir.”


Habervaktim.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Perde Arkası Haberleri