Siyonistlerin İşbirlikçisi Olmayın

Müslümanların ilk kıblesi Aziz Kudüs korkunç bir yıkım tehdidi altında diyen Özgür-Der, "Kudüs'ün yok edilişine sessiz kalanlar Siyonistlerin işbirlikçileridir!" dedi.

İsrail'in Kudüs'ü Yahudileştirmesine tüm dünyadan tepkiler yükseliyor. Müslümanların ilk kıblesi Aziz Kudüs korkunç bir yıkım tehdidi altında diyen Özgür-Der, "Kudüs'ün yok edilişine sessiz kalanlar Siyonistlerin işbirlikçileridir!" dedi. İşte, Özgür-Der tarafından yayımlanan metnin tam hali;

KUDÜS'ÜN YOK EDİLİŞİNE SESSİZ KALANLAR
SİYONİSTLERİN İŞBİRLİKÇİLERİDİR!

Tam 43 yıldır pervasızca sürdürülen Siyonist işgal dünyanın sessizliğinden, umursamazlığından da aldığı cesaretle tam bir azgınlık boyutuna dönüşmüş durumda. İsrail tüm dünyanın gözleri önünde Kudüs’te yakıyor, yıkıyor, karşı çıkan Müslümanları acımasızca eziyor ve İslami kimliğini tamamen tahrip etmeye yöneldiği Kudüs'ü bütünüyle Yahudileştiriyor. Mescid-i Aksa yakınında dün açılan Harab Sinagogu ile Siyonistler bu sistematik ve kirli planlarını yeni bir aşamaya taşımış bulunuyorlar.

Müslümanların ilk kıblesi Aziz Kudüs korkunç bir yıkım tehdidi altında. Batılı güçler İsrail saldırılarına karşı sessiz. İslam dünyası ise tam bir uyku, uyuşukluk halinde. Kudüs'ü savunma sorumluluğu her şeyleriyle tam bir kuşatılmışlık altında tutulan Filistin halkının zayıf omuzlarına yüklenmiş durumda.

İslam Konferansı Örgütünün Genel Sekreteri “Kudüs elden gidiyor, Kudüs Yahudileştiriliyor” uyarılarında bulunuyor ama bu büyük zulme karşı yapılabilecek tek bir öneride dahi bulunmuyor. Gelinen yer tam anlamıyla acziyetin zillete dönüştüğü nokta!

Ürdün, Mısır gibi bölge ülkeleri Siyonist zulme tavır koymak bir yana dursun; işbirlikçilik geleneklerine uygun olarak gerek Filistin coğrafyasındaki, gerekse de kendi ülkelerinde Filistin İslami hareketi ile dayanışma çabası içindeki direniş güçlerini hedef almış durumdalar.

Türkiye ise söz ile, beyanat ile gösterdiği sahiplenmeyi, cevvaliyeti somut icraata dönüştürmeme konusunda gayet ısrarlı! Söz ile eylem arasındaki çelişkinin en açık örneklerinden biri olarak, Filistin halkının katili, işgalci ordunun şefi Ankara'da tertiplenen NATO toplantısı gerekçesiyle en üst düzeyde ağırlanabiliyor. Filistin halkının payına ise her zamanki gibi boş umutlar düşüyor.

Güzel demeçlerden, bol laftan ibaret bir siyasetten başka bir şey yok ortada! Elçisine yapılmış bir saygısızlığa en sert biçimde tepki veren TC Hükümeti nezdinde Kudüs'ün değerinin kaç Heron ettiği bir kere daha görülüyor! Bu vesileyle AK Parti Hükümetine bir kere daha soruyoruz: Kudüs Müslümanların ortak mirası değil miydi, neden bu sessizlik, umursamazlık? Siyonist çete ile diplomatik ilişkilerinizi kesmek için Mescid-i Aksa'nın tümden yıkılması mı gerekiyor?

Tablo açık! Müslümanlar ve Filistin söz konusu olduğunda ne uluslararası hukukun, ne de sözde İslami mirasa sahip çıkma iddiasındaki bölge ülkelerinin esamisi okunmuyor. On yıllardır tüm boyutlarıyla yaşadığımız bu acı gerçek Kudüs'te yaşanan gelişmelerle birlikte bir kere daha doğrulanmış durumda.

İşte bu durum sorumluluk sahibi herkesin olan biteni boş gözlerle seyretmekten vazgeçip, Siyonist canavarlığa karşı harekete geçmesini zorunlu kılıyor. Müslümanlar ve adaletten yana insanlar İsrail isimli çetenin tırmandırdığı zulme, işgale, hukuksuzluğa karşı sessiz kalmamalıdırlar. Sessiz kalmanın zulme ortaklık ve Siyonist çetenin politikalarına destek olmak anlamına geleceği görülmelidir.

Bu kaygılarla, sorumluluk bilincine sahip tüm Müslümanları ve vicdan sahibi herkesi harekete geçmeye ve Siyonist çetenin sistematik planlarını en güçlü biçimde lanetlemeye ve Aziz Kudüs'le ve Kudüs halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz!

Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı
16 Mart 2010

Dünya Haberleri