Türk Milletini Kendi Çocukları Yönetmeli !

Necip Fazıl gibi vazife başında ölen bir dava adamı.. Kim mi?. Seyyid Ahmet Arvasi.. Uyanış Yayınevi’nden çıkan yeni bir eser, “Aydınların Gözüyle S. Ahmet Arvasi”yi anlatıyor. Bu kıymetli çalışmayı hazırlayan araştırmacı yazarımız Sayın Hüdavendigâr Onur

Röportaj: Nefes Yapım

 

Sayın Hüdavendigâr ONUR, bize kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Artvinliyim. İhlas Haber Ajansı'nda çalışmaktayım. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, ESKADER ve İLESAM üyesiyim. Platform, Beyan, Biyografi Analiz dergileriyle, sanatalemi.net sitesinde yazılarım çıktı. Üniversitelibozkurtlar sitesi ile Sakarya Halk Gazetesinde yazılarım yayımlandı. Medyadetay’da yazılarım çıkmaktadır. Evliyim, iki oğlum vardır.

Yazdığım kitaplar: Asrın Yesevisi Seyyid Ahmet Arvasi, S.Ahmet Arvasi Kronolojisi, Arvasi Hocayla Başbaşa, Aydınların Gözüyle S.Ahmet Arvasi, Türk Sağı Sözlüğü, Türk Sağı Kronolojisi, Millet-i Sadıka’dan Hayk’ın Çocuklarına Ermeniler, Ermeni Portreleri, Ermeni Olayları Kronolojisi.

 

31 Aralık, S. Ahmet Arvasi’nin vefat yıldönümü. Bu bağlamda Uyanış Yayınevi’nden çıkan yeni eseriniz, “Aydınların Gözüyle S. Ahmet Arvasi”  çalışmasının bu günlerde çıkmış olması mânidar. Bu yeni eserinizi oluştururken toplumumuza sunmak istediğiniz mesajlar nelerdir, kısaca söyleyebilir misiniz?

Ahmet Arvasi bir Türk aydını. Vefatının ardından yıllar geçti ama unutulmadı. Eserlerinin yanı sıra hakkında kitaplar yazılmakta, panel ve konferanslar tertip edilmektedir. Armağan türünde hazırladığımız bu kitabımızda arkadaşları, akrabaları ve sevenlerinin hatıralarına yer verdik. Böylece Arvasi’nin hayatı ve mücadelesi hakkında “hem biz hem de okuyucu faydalansın" istedik.   

 

Necip Fazıl gibi, S. Ahmet Arvasi de vazife başında Hakk’a yürüdü deniyor… Biraz açar mısınız?

Necip Fazıl’a “emeklilik ne zaman” dediklerinde “mezarda” diye cevap veriyor. Bu dava adamlarının özelliğidir. Burada kastedilen hizmettir. Arvasi de daktilosunun başında çalışırken vefat etmiştir. Son yazısı “Darvinizm” üzerinedir.

  

S. Ahmet Arvasi’nin “Türk milliyetçisi” tarifinde, zannedildiği gibi ırk üstünlüğüne ya da taassuba asla yer olmadığını görüyoruz. Ancak “milliyetçilik” kavramı böyle algılanmıyor. Bu anlayış nasıl kırılabilir?

Bu anlayış okuyarak, anlatarak kırılabilir. Yıllardır şırınga edilen yanlış bilgiler var. Hocanın tabiriyle “ülkesini ve milletini seven kadrolar gözden düşürülmeye çalışılıyor”. Türk milletiyle çok uğraşıldı. Bugün bazı kesimler kasıtlı olarak milliyetçiliği ırkçılık olarak göstermeye çalışmaktadır. Böylelikle toplumun direniş gücü zayıflatılmak istenmektedir. Milliyetçilik kısa tarifle vatanseverliktir. Her toplum milliyetçi olmalıdır.

S. Ahmet Arvasi’nin hayatı boyunca gençlere çok değer verdiğini ve “Gençler, gündemlerini kendileri belirlemeli” dediğini biliyoruz. Yabancılaşmaya da şiddetle karşı çıktığını anlıyoruz. Neler söylemek istersiniz?

Gençler, ilgi duydukları alanda kendilerini iyi yetiştirmelidir. Dünyadaki gelişmeleri iyi takip etmelidir. Sorumluluk sahibi olmalıdır. Kendini milletine hizmet etmekle sorumlu tutmalıdır. Milletin aleyhine oynanan oyunları iyi teşhis etmeli ve bunları bozmalıdır. Arvasi’nin ifadesiyle buna mecburdurlar.   

 

Eğitimin çağdaş ve milli olmasını sürekli vurgulamış S. Ahmet Arvasi… Eğitime ve eğitim sistemine çok önem vermiş ve çözüm önerileri sunmuştur.  Sizce Arvasi’nin görüşleri ve önerileri hayata geçebildi mi, yoksa daha çok mu yol kat edilmesi gerekiyor?

Türkiye’de milli eğitim her zaman önemini korumuştur. Ancak, yeterli eğitim verilmemektedir. İnternet başında oyalanan ya da cep telefonuyla saatlerce uğraşan bir nesil gelmektedir. Dilekçe yazmasını bile bilmeyenler çok sayıdadır.

Arvasi, eğitimde maksadın ne olmasını şöyle anlatmaktadır: “Eğitim ve öğretim müesseselerinin –bütün kademeleri ile- vatan sathında dengeli bir dağılım  içinde bulunmasını temin etmelidir.  Eğitim ve öğretim için gerekli olan ders, vasıta ve malzemesi ile öğretim üyesinin bütün vatana dağılmasını gerçekleştirmelidir. Köy çocuklarının okuma imkanlarını artırmalı, sosyal dilimler ve tabakalar karşısında milli şuurla ve adaletle davranabilmelidir. Fakir ve kabiliyetli Türk çocuklarını himaye etmeli, devletin himaye ve şefkat kanadlarını sonuna kadar açmalıdır. Kız çocuklarını milli ve ilmi bir eğitim ve öğretimden geçirerek gelişmeleri sağlanmalıdır.”

Biz, bu sözlere baktığımızda eğitimin ve eğitimle ilgili faaliyetlerin yeterli düzeyde olmadığını görüyoruz. Ülkemizde en fazla milli eğitim bakanlarının değişmesi her Türk insanının dikkatini çekmektedir.

 

S. Ahmet Arvasi’yi tanıyan kişilerin, aydınların hatıralarını ve görüşlerini içeren bir kitap gibi gözüküyor bu yeni eser… Ancak satır aralarında müthiş tesbitlerin ve ilkelerin yer aldığını şaşkınlıkla görüyoruz. Sanki bu samimi çalışmaya, S. Ahmet Arvasi’nin hayatı boyunca gösterdiği ilkeli duruşu, samimiyeti, basireti yansımış gibi… Son olarak neler söylemek istersiniz?

Arvasi’nin hayatı, nasıl bir kişiliğe sahip olduğu, neyin kavgasını verdiği, kısacası derdinin ne olduğunu bir de dostlarından dinlemek istedim. Bunun için bu kitabı hazırladım. Okuyanların da Arvasi hakkında bilmedikleri bazı konulara, bilgilere böylelikle ulaşabileceğini düşündüm.

S.Ahmet Arvasi’nin sağlığında ve vefatından sonra gazete ve dergilerde hakkında çıkan haberleri, yazıları da topladım. Onu da ileride bir yayınevi isterse yayınlatmayı düşünüyorum. Böylelikle Arvasi hakkındaki yazılar gazete ve dergi sayfalarından çıkıp okuyucuya kitap halinde toplanmış bir halde sunulmuş olacaktır. Dört kitabım çıktı, seriyi altı kitapta tamamlamayı düşünüyorum.

Benim gayem, bir insanın hakkında ne tür kitap yazılabilirse bunu S.Ahmet Arvasi hakkında hazırlamaktır. İleride daha kapsamlı kitap hazırlayan gönüldaşlar olursa biz buna seviniriz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Özel Röportajlar Haberleri