4+4+4= ÖZGÜRLÜK!

Suna KARTAL

  Bu gün sevincimin tavan yaptığı bir gün. Neden mi? Çünkü bir önceki yazımda ele aldığım konudaki mağduriyetlerin 4+4+4 sistemi ile ortadan kalktığı, bu güne kadar  gerçekleştirilemeyenlerin gerçekleştirildiği gün bugün... Bugün tarihi bir gün! Eğitimde dayatmacı sisteme veda edilen Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkenin çocuklarına kendi inanç değerlerinin eğitiminin verilmesi hukuk haline getirildiği gün…  TBMM’ de onaylanan yasa ile İmam hatip liselerinin  ortaokulları yeniden açılacak. Ortaokul ve liseler de Kur’an-ı Kerim ve Hz. Muhammed sav ‘in hayatı isteğe bağlı olarak seçmeli ders olarak okutulacak.

Yeni düzenleme ile İmam hatip mezunlarını yıllarca katsayı mağduru eden sistem de ortadan kaldırıldı.  İmam hatip lisesi mezunu olduğum için kendimi şanslı görürken bizden sonraki nesillerin bu eğitimden mahrum olacaklarını düşünmek beni çok üzüyordu…

 Bir başka üzüldüğüm konuda binlerce ilahiyat mezununun öğretmenlik yapamaması idi. Yeni sistemle ilahiyat mezunlarının kendi branşında öğretmenlik yapabileceklerini düşünüyorum.

Artık dayatmacı bir zihniyet yok. Tabi dayatmacı kimlikler bu durumdan oldukça rahatsızlar kendi düzenlerinin devam etmesi için ellerinden gelen engellemeyi yaptılar fakat başarılı olamadılar. İmam hatip lisesinde okurken yaşadığım kötü olayları, mağduriyetleri, engellemeleri kaleme aldığımda bir sonraki yazımda bu engeller artık yok diyeceğim hiç aklıma gelmezdi.

  Türkiye artık demokrasinin herkes için geçerli olduğu bir ülke şükürler olsun. Engelleriyle değil, özgürlükleriyle bahsedilen, karalanan değil Ak Parti hükümeti ile aklanan bir ülkedir.  Öte yandan sevindiğim bir başka olay da Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) müfettişleri 15 yıl aradan sonra 28 Şubat’ın sembollerinden biri olan ikna odaları adı altında kurdukları işkence, baskı, hakaret odalarında her türlü aşağılamayı yapan 12 kişinin ifadeye çağırılmalarıdır.

Bu 12 kişinin arasında birilerince iyilik meleği olarak anılan laik kadın!  Kızların okuması için çeşitli kampanyalar düzenleyen  bir röportajında ise; ‘'Genç kızlar başörtüsü yüzünden üniversiteye gidemiyorlar diye üzüldüğünüz olmuyor mu?'' sorusuna ‘'Asla. O kızları militan yapıyorlar'' diyerek bizlere militan yaftası yapıştırmaya kalkan ‘'Burs verdiğiniz öğrenciler arasında başörtülü çocuklar var mı'' sorusu üzerine  ‘'Hayır. O çocukların bir kısmı militan olarak kullanılıyor. Biz de böyle casus gibi aramızda onları istemiyoruz”diyen
 geçtiğimiz yıl vefat eden o çok muhterem!   isim de var.

 Boşa dememişler   “Mazlumun ahı zalimde kalmaz” diye. Geçte olsa atılan bu adım beni memnun etti. Bu kişilerin yargılanması elbette bize yaşadıklarımızı unutturmaz ama yaşadıklarımızın unutulmadığını görmek  bir nebze de olsa yüreklerimizi ferahlatacak.

  Türkiye olması gerektiği yerde artık eğitim, yargı, demokrasi, vs. birilerinin tekelinde değil. Halk istiyor halkın seçtikleri ( başbakan, milletvekilleri) de bu istekleri onaylayıp gerçekleştiriyor.  İnsanları tercihlerine göre sınıflandırmak yok, dindarı da bir laiki de, laik-dindarı da. Ülkemizi bu güzel günlere getiren,  gelecek nesillere hayal ettiğimiz yarınları hazırlayan,  Hak ve  halk için  çalışmayı kendine şiar edenler bu gün adlarını tarihe yazdırdı. Tarih ve bizler bu isimleri hiç unutmayacağız…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.