"Allah'ın Bağışlamayacağını İfade Ettiği Günah"

Şükrü ULUTAŞ

" Bir çok kişi "Allah sadece kul hakkını bağışlamaz ama bunun dışında kalanları bağışlar" şeklinde bir kanaate sahiptir. Dinimizde kul hakkı çok önemli olmakla ve bizden kimseye haksızlık yapmamamızı istemekle birlikte aslında durum biraz farklıdır.

Kur'an'ı Kerim'de Allah'ın bağışlamayacağını ifade ettiği günah nedir? şeklinde bir araştırma yaptığımızda şu ayetlerle karşılaşmaktayız. اِنَّ اللّٰهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه۪ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذٰلِكَ لِمَنْ يَشَٓاءُۚ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَقَدِ افْتَرٰٓى اِثْماً عَظ۪يماً "Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse hakkında bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur." (Nisa, 48) اِنَّ اللّٰهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه۪ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذٰلِكَ لِمَنْ يَشَٓاءُۜ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً بَع۪يداً "Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başkasını dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan büsbütün sapıtmıştır." (Nisa, 116)

Görüldüğü üzere Allah'ın asla bağışlamayacağını haber verdiği günah şirktir. Şirk, Müslümanın daima Allah'a sığınması gereken en büyük tehlikedir. Kendisine Allah kadar önem verilen her insan, her eşya, her ideoloji Allah'a ortak koşulmuş olur. Şirkin zıddı tevhiddir, Allah'ın birliğidir. Kur'an Allah'ın varlığından ziyade Allah'ın birliği üzerinde durur. Kur'an'ın değişmez gündemi, İslam'ın ayırt edici vasfı, alameti farikası hiç şüphesiz tevhiddir. Zamanlar, mekanlar, peygamberler, ümmetler değişse de tevhid, tüm peygamberlerin insanlara ortak çağrısı ve davetidir. Tevhid aynı zamanda islami tüm ilimlerin kırmızı çizgisidir. Kelam, fıkıh, tasavvuf, dini musıkî, mimari gibi aklımıza gelen her ilim dalı için tevhid asla ihlal edilmemesi gerek en temel esastır. Tevhid, dünya sınavının baraj sorusudur. Bu soruya doğru cevap verilmedikçe diğer soruları doğru cevaplamak imtihanı kazanmak için yeterli olmayacaktır. Cennete ancak tevhid ehli olarak ölmeyi başaranlar kabul edilecektir. Allah'ın mülkünde yaşayıp, Allah'ın nimetlerinden yiyip, bir yaratılana ilah muamelesi yapmak Allah'ın gazabını çeken, azabına sebep olan çok büyük bir cürümdür. Ayeti kerimelerde her ne kadar şirk kelimesi geçse de burada asıl kastedilen İslam ve iman dışı her şeydir.

Ayeti kerimelerde "Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başkasını dilediği kimseler için bağışlar." şeklindeki bu ifadeye bakarak, kafir ve münafıkları Allah affedebilir şeklinde bir sonuç çıkarmak elbette yanlış olur. Ayetteki şirk ifadesi küfrü ve nifakı da içine almakta, ateistler de bu kapsama girmektedir. Çünkü onlar da esasında kendi akıllarını ve hevalarını Allah'a şirk koşmuş olmaktadır. "Allah, kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamayacaktır" ayetini "Müşrikler ne yaparlarsa yapsın bağışlanmazlar" şeklinde de anlamamak gerekir. Burada kastedilen şudur. İslam dışı bir inançla, imansız olarak ölmeleri durumunda Allah onları bağışlamaz. Yoksa samimi olarak tevbe ederler, şirki gerçekten terk ederler ve hakikaten tevhid ehli olurlarsa Allah onları elbette bağışlar. Zaten sahabenin önemli bir kısmı da önceden müşrikti. İman edince İslam önceki günahları kesti, attı. Peygamberimizin tebliğ ettiği İslam, onları bir pislik olan şirkten temizleyerek tezkiye etti, tertemiz hale getirdi. Velhasıl Allah'ın bağışlamayacağı tek günah, Allah'a ortak koşar haldeyken, müşrikken ölmektir. Allah, İslam dışı bir inançla, imansız olarak bu dünyadan ayrılanları asla bağışlamayacaktır.

O halde tevhid üzere olmaya, insanları tevhide davet etmeye özen gösterelim. Kul hakkı konusu da elbette çok önemli ama unutmayalım ki: Allah kendisine yapılan haksızlığı da bağışlamaz. Şirki, kendisine ortak koşulmasını kendisine yapılan bir haksızlık olarak, zulüm olarak değerlendirir ve şöyle buyurur. لَا تُشْرِكْ بِاللّٰهِۜ اِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظ۪يمٌ "Allah’a ortak koşma; çünkü O’na ortak koşmak kesinlikle çok büyük bir haksızlıktır." (Lokman, 13) O halde biz her türlü haksızlıktan uzak duralım. Kendimize de başka kullara, hayvanlara ve eşyalara da haksızlık yapmayalım. Kul hakkı konusunda hassas davranalım ama Allah'a da ortak koşarak asla haksızlık etmeyelim ve zalimlerden olmayalım. Hatırımızdan hiç çıkarmayalım. "Allah, zalimleri sevmez." (Âli İmran, 57, 140; Şura, 40)

Allah bizi sevdiği ve razı olduğu, tevhid ehli mü'minlerden eylesin. Şirk, inkar, fasıklık ve münafıklıktan uzak, iman, İslam ve ihsan üzere bir hayat yaşamamızı hepimize nasip eylesin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.