Arzu Edilen Hayat İçin

Meltem KAVAK

Başlığıma kadın cinayetleri demek istemedim. Bu kadınların cinayeti değil gerçek olan insanlığın cinayetidir. Türkiye de kadınlar eşi, yakını veya sapığı tarafından canice katledildi haberlerini okumaktan, izlemeden her birimiz yorulduk. Bu durum öyle bir hal aldı ki sıradan olaylar haline geldi.

Eskiden 3. Sayfa diye tabir edilen gazetelerin 3.  sayfalarda yerini alırdı bu cinayetler.  18 yaş küçük çocukların okumaması, toplumun huzur ve sukutu adına alınan önlemlerdi belki de. Şimdi ki zamana baktığımız zaman her sokak başında günün her saatinde bir olayla karşılaşmamak insanı şaşırtır oldu. Bugün de kazasız belasız evimize geldik diye şükürlerimizi çoğaltır hale geldik.

Kadın olmak neden zorlaştı soruyorum? 21. Yüzyılın insanı olmanın verdiği bir sonuç mu oluyor? Kadınlar elbette ki karşı cinslerine göre fiziksel olarak güçsüz varlıklardır. Doğanın kanunu gereği bu güçsüzlüğü kullanmak hangi düşüncenin egosudur bileniniz var mı?

Sorular beynimde dolaşırken. Yazımın ana gayesini paylaşmak istiyorum. Buradan bir proje teklifi sunuyorum devlet büyüklerimize. Birçok cinayet eşler arasında evlatlarının gözleri önünde oluyor. Ben buradan psikolog ve pedagoglarımıza da seslenmek istiyorum. Gönüllü olarak bende varım demelerini bekliyorum. Bu projeyi sunaraktan başlatmalarını istiyorum. Ee tamam hadi sadede gel dediğinizi duyar gibiyim, tamam söylüyorum. Türkiye de ne kadar hane var ise her haneye aile kavramının anlatılacağı, kadının konu olarak işleneceği, çocukların ailede ki durumunun gösterileceği kitap yazmalarını rica ediyorum.

Aile- Huzur-Çocuk-Cinsiyetlerin rolleri- Sevgi- Şefkat adına bölümlerin olacağı bir kitap veya birkaç kitap arzu ediyorum.

Öyle bir kitap olmalı ki okuyucuyla doktorlarımız, uzmanlarımız arasında arkadaş gibi bir sohbet şeklinde kaleme alınmalı. Yazarlarımız kitapta kendi hayatlarından da örnek sunmalılar ki her insanın hatasının olabileceğini insanların bilmesi gerek. Tüm meslekten, her yaştan halkın okuyacağı bir kitap olmalı. Her ailenin evinde televizyonlarının hemen yanında sürekli duracağı başyapıt olmalıdır. İnanıyorum ki bu yaklaşımla aile huzuru bir nebze olsun dinecektir. Türkiye’nin her bölgesine ulaşacak, okuma yazma bilmeyen ailelere küçük çocukları severek bu kitapları okuyacaklar. İnsanların giremediği her yere kitaplar girecek ve insanlar okumayla düzelecektir.

Hiçbir çocuk annesiz, babasız kalmayacak. Kişilerin suç işleme sayıları düşecek. Korkuyla değil merhametle yaklaşacak insanlar birbirine. Kitaplarla gireceksiniz insanların evine. Sayenizde dünya düzelecek. Bu projeye lütfen destek verin!

Ailelerin akıl verecek dostlara ihtiyacı var.

Özellikle Diyanet İşleri Bakanlığı- Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın ilgilenmesini arz ediyorum. Büyük bir sosyal proje olacaktır. İnanıyorum ki tüm aileler bu psikolojik bataklıktan rahatlıkla kurtarılacaktır. Yazarlarımız okuyucularıyla sözleşecek seminerlerin sayısı sıklaşacak, aileler sık sık aile temalı seminerlere iştirak edilecekler. Belediyeler bu projenin gerçek sahipleri olacaklar ki halkın sosyalleşmesini sağlayan kurumlardır.

Genel olarak seminerler, ülkemizde Büyük Şehir Belediyesi çatısı altında olurken, kırsal şehirlerde kuş uçmaz. Ne zaman insanlar bu kırsal kesimlere giderler. Belediye seçimlerine sayılı zamanlar varken davet edilir birçok uzman. Onlar da davete icap ederler. Oysa kırsal kesimde ki halkımızın bu gibi seminerlere büyük ihtiyaçları vardır.

Aile hekimlerimizin yanında bir de psikologların olmasını istiyorum. Her ailenin bir psikoloğu olmalı. Her aile de kaç çocuk olduğunu bilen doktor o ailenin ne sorunu var sorusunu da bilmeli. Hastalıkların esas sorunu beyin değil mi? O zaman önce insanların ruhsal yapısını tamir etmeliyiz. Antidepresan satışları ülkemizde büyük hızla artış gösteriyor. Hapların sayısı Üç yüz milyon sınırını aşmış bulunmakta. Verilere göre de erkekler kadınlardan daha fazla depresyona giriyormuş. Bu şöyle oluyor erkekler kimseye sıkıntısını anlatamıyor, içine atıyor ve sonra bir şekilde bu patlak veriyor. Antidepresan satışları 9 yılda yüzde 160 arttı

Sağlık ocakların da bir adet Uzman Psikolog veya Aile Danışmanları kesinlikle bulunmalıdır vesselam.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.