Avrupa'nın üzerine doğan İslam güneşi!

Atila ALTUNTAŞ

Prens Charles,1996 yılında Wilton Park'da yaptığı bir konuşmada; Batı materyalist felsefesi ve İslamiyet konusunda şunları söylüyor:

"Bizler, Batı'da, kendi kökenimizi yenidenkeşfedebilmek için;İslam'ın, doğanın yaratılışına karşı duyduğu derin saygıdan faydalanmalıyız.Modern materyalizmin, dengesiz ve uzun vadeli sonuçları çok zarar vericidir. Bilim, üzerimizdekatı bir hükümdarlık kurdu. Din ve bilim, birbirinden iki ayrı şeymiş gibi gösterildi.Artık bunun tehlikeli sonuçlarını, daha iyi görebiliyoruz.

"Bilimbize, Dünya'nın bildiğimizden çok daha karmaşık olduğunu gösterdi. Ancak bumodern, materyalist ve tek boyutlu yapı, pek çok şeyi açıklamaktan aciz. Bu materyalist bakış açısı, Müslümanlara tamamen ters bir bakış açısıydı. Müslüman bir sanatçı veya bilim adamı, bir eser ortaya çıkardığında, bunu kendi zekasının bir ürünü olarak görmez, ancak Allah'a sunmak için yaptığını bilir.

"Kur'an'dan okuyup çok etkilendiğim bir ayette; 'Doğu ve Batı Allah'ındır. Her nereye dönerseniz, Allah'ın yüzü(vechi) oradadır'(*) diye bildirilmesi, sanırım bir anlamda buna işaret etmektedir. Birbirimizden öğreneceğimiz çok fazla şey var, bunun için ilk adım olarak; İngiliz okullarında, daha çok Müslüman öğretmeni görevlendirebiliriz. Dünya'nın her yerinde insanlar, İngilizce öğrenmek istiyorlar. Ancak burada, bizim zihinlerimize olduğu kadar, gönüllerimize de hitap edecek bir şeyler öğrenmeye ihtiyacımız var ve bunu Müslüman öğretmenler yapabilirler."

İngiliz başbakanı Toni Blair'in, "Al-Jazeera" ile 9 Ekim 2001'de yaptığı konuşmada; Kur'an'ı okuduğunu söyleyerek; İslam konusundaki görüşünü şöyle dile getiriyor:

"Kur'an'ı, dilimize tercüme edilmiş hali ile okudum. İslam hakkında eserleri de okuyorum ve bundan çok zevk alıyorum. Kur'an hakkında, daha önce bilmediğim veHıristiyanları da çok ilgilendirdiğini düşündüğüm pek çok şeyi öğrendim."

Prens Charles’in yukarda belirtilen ve 20 yıl önce uyarıda bulunduğu ''Modern materyalizmin, dengesiz ve uzun vadeli sonuçları çok zarar vericidir.'' Tezi İngiltere’de su yüzüne çıkmaya başladı.

Nitekim İngiliz Daily Mail gazetesi, bugün manşetinden çok ilginç bir habere yer verdi. İngiltere'de kiliseye giden Hristiyan sayısı ile camiye giden Müslümanların sayısını kıyaslayan gazete çarpıcı bir analiz yaptı.

Gazete, ülkede kliseye gidenlerle camiye gidenleri kıyaslarken haberin yapıldığı gün kiliseye gidenlerin sayısı 12’yi geçmezken, camide namaz kılanların sayısının ise sokaklara taştığını yazdı.

İsveç'te durum Hıristiyanlar açısından daha vahim! ''İnsanlar gelmiyor diye'' Kış boyu 150 kilise kapalı tutuldu. Diyanete bağlı Fittja Ulu camisinde de Cuma günleri alt ve üst kat tıklım tıklım doluyor. Geçen yıl da kimse gelmiyor diye 2 kiliseyi kapatma kararı alan Papazalar, Kiliseseleri camiye çevrilmesi için İslam federasyonuna başvurarak yardım istedi. Gerekçe de ''Kiliselerin binasını ticaret haneye çevirmesinler. Allah'ın evi Allah'ın evine gitsin! '' oldu.

Gazete ayrıca son 10 yıl içersinde İngiltere ve Galler'de kendini Hristiyan olarak tanımlayanların oranının yüzde 71.1'den yüzde 59.3'e düştüğünü aynı yıllar içersinde yine İngiltere ve Galler'de Müslüman nüfusun yüzde 4.8 artarak 2.7 milyon yükseldiğini aktardı. Daily Mail, gelecek 20 yıl içersinde İngiltere'de kiliseye gidenlerden çok aktif Müslüman olacak fikrinin bundan 50 yıl öncesine kadar akıllara asla gelmeyeceğini belirtirken haberi " 10 yıl içinde St George Kilisesi yine inananlarla dolabilir ancak bu defa bunlar Hristiyan olmayacak" diye yazdı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.