Bakan Günay: O kebapçı kapanacak, söz veriyorum

xxx09
YILLARDIR büyük bir ayıp yaşanıyor memlekette...

Yakılan bir otel, can veren aydınlar ve o otelin altında faaliyet gösteren bir kebapçı...

Dünyanın hiçbir yerinde böyle kepazelik olmaz...

Bir büyük katliam karşısında bu denli kayıtsızlık, bu denli pervasızlık ve bu denli ayıp sergilenmez...

Ama ne yazık ki bizim sevgili Sivas"ımızda bu ayıp, yıllardır sürüyor, sürdürülüyor...

Dünkü yazımda bu ayıba dikkat çekmiş, "Hepimizin insanlığına yuh olsun" demiştim.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay aradı ve ilk kez kesin bir tarih vererek bu ayıba son verileceğini belirtti... Bakan Günay, şunu söyledi:

"O kebapçı bir dahaki 2 Temmuz"da orada olmayacak... Bunun için söz veriyorum."

* * *

Bundan 15 yıl önce Sivas"ta yaşanan katliamı, "Türkiye tarihinin en ayıplı vakası" olarak nitelendiren Bakan Günay, göreve geldiği günden beri bu konuda duyarlılık sergilediğini anlattı...

"Kebapçı ayıbı"nı Meclis"te kendisinin gündeme getirdiğini vurgulayan Bakan Günay, "Katliamın yaşandığı mekánda kebapçı dükkánının bulunmasının iğrençliğini dile getirdim... Bakanlık görevine geldiğim günden beri hem o kebapçının oradan kaldırılması, hem de otelin müze olması için sayısız girişimde bulundum, bulunuyorum... Orada bir kamulaştırma işleminin yapılması gerekiyor... Bunun önünde engeller var... Kamulaştırma lafı ortaya atılınca fiyatlar yükseltildi... Bunu aşmaya çalışıyoruz" dedi.

Peki kebapçının yerine ne açılacak?

Bakan Günay, "Bir kitapçı olabilir, çiçekçi olabilir... Ayrıca yeni mekána, kaybettiğimiz insanlarımızın anısına bir anıt da konabilir... Bunların hepsini tartışarak, konuşarak belirleyebiliriz" dedi.

Ertuğrul Günay"ın üzerinde durduğu bir husus daha var...

15 yıllık ihmale dikkat çeken Günay, "15 yıl boyunca kimler gelmiş, kimler geçmiş, açıp bakın... 15 yıl içinde hiç kimse kılını kıpırdatmamış... Kimseye bir şey söylenmemiş... Sanki 15 yılın sorumluluğu sadece benim üzerimdeymiş gibi davranılıyor... Bunu anlamıyorum... Başkalarına 15 yıl verdiniz... Bana da bir 15 ay verin... Tek istediğim bu" diyor.

Üç günde neler öğrendik

EMEKLİ generallerimizin orduevlerinde ofis açıp darbe planı yapabildiklerini öğrendik.

En kıytırık mevzuları bile bahane edip o ekrandan bu ekrana koşmaya meraklı dostumuz Sinan Aygün"ün, makam odasına gizlenmiş esrarengiz tabancanın hikáyesini medyadan köşe bucak sakladığını öğrendik...

Turhan Çömez"in "Ergenekon Örgütü" ile bağlantısının, ta Başbakan Erdoğan"ın özel kalem müdürlüğünü yaptığı döneme kadar uzandığını öğrendik...

Sinan Aygün"ün kasasında çıkan bilmem kaç milyonluk Euro"yu gören bir polis memurunun, "Sinan Bey! Bu paralarda Atatürk resmi yok" dediğini okuyarak, polis memurlarımızın çok şakrak ve laf sokmaya meraklı hale geldiklerini öğrendik...

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu"nun Sinan Aygün"ü pek bir sevdiğini ve Sinan Aygün için hükümete karşı bayrak açmayı bile göze alabileceğini öğrendik...

Hurşit Tolon"un başına bir iş geldiğinde arayacağı ilk ismin, CHP"nin ünlü hukukçularından cevval milletvekili Şahin Mengü olduğunu öğrendik...

Bu tür operasyonlarda gözaltına alınan pek mühim adamlara "büyük balık" dendiğini öğrendik.

Gözaltına alınan generallerimizin emniyet müdürlüğünde "çekyat"lı odalarda ağırlandıklarını öğrendik...

Memleket "darbeci generaller" olayıyla çalkalanırken, "Darbe öyle olmaz böyle olur" diyerek DSP Genel Başkanı Zeki Sezer"i istifa etmeye zorlayan Rahşan Ecevit"in, "memleketimizin yetiştirdiği en büyük darbeci" olduğu gerçeğini ihmal ettiğimizi öğrendik...

Aragones"i Türkiye"de bekleyen altı tehlike

İSPANYA"yı Avrupa Şampiyonu yapan 70 yaşındaki antrenör Aragones, Fenerbahçe"yi çalıştırmak üzere bugün Türkiye"ye geliyormuş...

O zaman "zavallı" Aragones"e bir kıyak yapalım ve memleketimizde karşılaşabileceği tehlikelere dikkat çekelim:

BİR: Dikkat! Ömürden ömür çalacak denli zorlu bir Hıncal Uluç"la mücadele tehlikesi...

İKİ: "En seksi erkek" türü anketlere konu edilerek maymuna çevrilme tehlikesi...

ÜÇ: "Siyaseten doğruculuk" falan takmayan spor medyamızın, yaşını başını dile dolayarak başta, "Dede" olmak üzere türlü lakaplar takma tehlikesi...

DÖRT: Reina"da yakalanma tehlikesi...

BEŞ: Fatih Terim"le polemiğe girme tehlikesi...

ALTI: Ahmet Çakar"ından Erman Toroğlu"na bilumum bıçkın adamların, başka dile çevrilmesi imkánsız olan sataşmalarına maruz kalma tehlikesi...