Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı kutluyorum

xxx23

İngiliz bir doktor, sağlık reformlarını açıklamak için hastanesini seçen Başbakan Cameron’ı gazetecilerin önünde azarlayarak kovmaktan beter etmiş’...

Başlığa gözüm takılınca haberi okumaya  başladım...

İngiliz Başbakan David Cameron’la koalisyon ortağı Nick Clegg, yeni ulusal sağlık sistemini bir tıp merkezinde kameralar önünde açıklamanın etkili olacağını düşünmüşler...

Açıklama için Londra’daki St. Guy’s Hastanesi’ni seçen iki lider, hijyen kuralları konusunda pek hassas davranmamışlar...

İki lider, fotoğraflar çektirip kameralara pozlar verirken hışımla odaya doktor Nunn girmiş ve bağırmaya başlamış: 

“Affedersiniz, ben bu bölümde kıdemli ortopedi uzmanıyım. Neden bu insanlar burada bu şekilde dolaşıyor?”

Sonra da gazetecilerden derhal odayı terk etmelerini istemiş...

Haberi okuduktan sonra olaya bir de televizyon ekranında rastladım...

İngiliz Başbakanı Cameron’un olayı nasıl alttan alıp aniden sırra kadem bastığına şahit oldum...

Türkiye maalesef İngiltere değil...

Ama ben Türkiye’nin İngiltere düzeyinde bir gelişmişliğe layık olduğunu düşünmeye ve bu düzeyi yaşadıkça talep etmeye devam edeceğim...

Hijyen kurallarına uymayan bir siyasetçiyi, hastanenin ilgili bölümünden sorumlu gergin bir doktorun sertçe uyarmasını ülkenin gelişmişlik düzeyini yansıtan bir simge olarak algılayacağım...

***

Ben ekranda İngiltere’de hastane odasına dalmış gitmiş iken...

O sırada ekranda bir alt yazı belirdi... 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçim sürecinde siyasetçi ve köşe yazarlarına açtığı davaları geri çektiğini öğrendim...

Gelişmenin detaylarını ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik veriyordu:

“Sayın Başbakanımız, propaganda döneminde, seçim kampanyaları döneminde diğer siyasi parti liderlerinin kendisine yönelik kişilik haklarına saldırı anlamına gelebilecek sözlerinden dolayı davalar açtı, Sayın Kılıçdaroğlu’na, Sayın Bahçeli’ye, Sayın Namık Kemal Zeybek’e davalar açtı.

Sayın Başbakanımız, balkon konuşmasındaki helalleşmenin hayata geçirilmiş somut bir yansıması olarak, bu davalarını geri çekti.”

Çok sevindim...

***

Çok sevindim çünkü geçen gün, “soruların cevabı ne olursa olsun Başbakan Erdoğan’ın balkon konuşması olumlu ve önemliydi...

Başbakan ‘eski’ Erdoğan’ın geri geldiğine delalet eden kuvvetli bir mesaj verdi... 

Dileriz o konuşma içeriği reflekse dönüşür...” diye yazmıştım...

Bu jest, benim için bu dileğimin gerçekleşme yoluna girebileceğine ait önemli bir adımdı...

Bu jesti ve tavrı nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da kutluyorum...

***

Bizim gibi geri ülkelerde bazı insanlar iktidarla ilişki kurarak, hayatın kendilerine asla vermeyeceği imkânları mutlak bir ‘evet, efendimcilikle’ elde etmeye çalışırlar...

Şark’ta, işlerdeki başarısızlık dalkavukla örtülmeye çalışılır, Garp’ta ise insanın değeri işindeki hüneri, hayata kattığı değerle belirlenir...

Onun için İngiltere’de bir doktor Başbakan’a rahatça çıkışabilir, biz de ise açık yürekli samimi eleştirilere önce dalkavuklar kalkan olma gülünçlüğüne düşer...

***

Türkiye’de herkes kendi mesleğinin taraftarı olsa ve kendi işinin ilkelerine ihanet etmese...

İşini gerektiği gibi yapanların liyakatine dayalı bir sistemin doğurduğu eşit ve hesapsız ilişki dalkavukluğun yerini alsa tartışmaların düzeyi yükselir.

Ama hala çalışan nüfusun dörtte birinin tarımda çalıştığı, ortalama okul yılının altı buçuk yıl olduğu ve kendi yeteneğine ve donanımına bakmadan herkesin aşırı bir ihtirasla siyasete sığınarak hak etmediğine el uzattığı bir ülkeyiz.

Bunu tabloyu en çok Başbakan’ın gördüğüne eminim...

Ne var ki bu topraklarda uygar ve eşit dayanışma, henüz feodal itaatin yerini alacak gibi görünmüyor... 

Toplumsal ilişkilerdeki zafiyetler şıpınişi değişmiyor ama umarım ‘yeni dönemde’ hiç olmazsa değişme yoluna girer...

***

Hüseyin Çelik’in değişiyle ‘balkon konuşmasındaki helalleşmenin hayata geçirilmiş somut bir yansıması olarak, bu davalarını geri çekmesi’ çok olumlu ve kutlanması gereken bir davranış...

Bakarsınız bir gün İngiltere düzeyine de geliriz, bir gün o düzeye erişebilirsek, bunda, dalkavukluğun var gücüyle engellemeye çalıştığı gerçekçi eleştirilerin ve siyasetçi sağduyusunun büyük payı olacak...