Baykal’a sorular...

Aslan DEĞİRMENCİ

Önceki gün “Yetkiniz yok” diyerek TBMM Darbe Komisyonu’nu terk eden eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, sadece meclis iradesine değil CHP’ye de saygısızlık yaptı.

Çünkü dört ay önce TBMM Başkanvekili CHP’li Güldal Mumcu'nun yürüttüğü oturumda yapılan oylama sonucunda 4 siyasi partinin de verdiği önergeler birleştirilmiş, darbe ve muhtıraların araştırılması için komisyon kurulmasına karar verilmişti.

CHP’den bir itiraz gelmemiş, komisyon çalışmalarına üye verilmiş ve darbeler konusunda yaşanan tartışmaları sonlandırmak için harekete geçilmişti.

Oysa dün Baykal, başta kendi partisini hiçe sayarak, komisyonda görevli arkadaşlarının gözünün içine bakarak “Sizin yetkiniz yok” diyerek Kılıçdaroğlu’na yeni bir isyan bayrağı açmıştır.

4 aydır sessiz kalan Baykal, ansızın Komisyon’da sıra kendisine gelince şov için düğmeye basmıştır.

Tabi Baykal’ın hamlesi sadece Kılıçdaroğlu’nun liderliğine saygısızlık değil, meclis iradesine de bir kalkışmadır.

Ancak asıl konu Baykal’ın kendisine sorulacak olan sorulara vereceği cevabının olmamasıdır.

Komisyon üyeleri çok gerilere gitmeyecekti…

Şöyle 367 süreci ile başlayacaktı sorularına…

Ardından e- muhtıra karşısındaki tavrı gündeme getirilecekti.

Öyle ya Baykal, kendisine o gün “Genelkurmay bildirisi demokratik midir?” şeklinde sorulan soruya; “Darbeler de, muhtıralar da demokratik sürece müdahaledir, reddedilmelidir” cevabını verememişti.

Aksine askerin, iktidarı hedef alan bildirisine destek vermişti.

İşte bu desteğin gerekçesi Komisyonda kendisine sorulacaktı…

Tabi kaset skandalı da komisyonda gündeme gelecekti.

Soru şuydu: “ 'Organize çete işi' dilekçesi vermiştiniz… Kaset tezgâhının şifreleri Ergenekon’da gizli olabilir mi? Tezgâhın arka planını gördüğünüz için mi sessizleştiniz?”

İşte Baykal’ın hırsı bundan…

Yani bu soruların kendisine net bir şekilde meslektaşları tarafından sorulacak olmasından ve verilecek cevabı olmayışından…

Hatırlarsınız! Susurluk Komisyonu vardı bir zaman…

Birde komisyonun çağırdığı fakat olumsuz cevap aldığı Veli Küçük…

Neden gelmediğini Ergenekon soruşturması ile daha iyi anladık.

Yine aynı komisyona gelmeyen Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman vardı…

Onun da gelmeyişinin nedenini devam eden soruşturmalar ile görüyoruz.

Belki bir gün Baykal’ın da komisyona neden gelmediğini ihtimaller üzerine değil ortaya çıkacak gerçekler üzerine değerlendirebiliriz.

Bu gerçeklere çok da uzak olduğumuzu sanmıyorum..!

Komisyon tepkili

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Üyesi AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ ile görüştüm akşam…

Doğrusu baya bir kızmıştı Baykal’a…

Bakın neler söyledi: “Madem komisyonu terk edecekti neden geldi? Davetimizi kabul etmeyip, görüşlerini basın toplantısı ile açıklayabilirdi. Ya da 4 ay önce neden komisyona tepki göstermedi? Partisi çalışmalara destek verirken sessiz kalıp, sıra kendisine gelince paniklemesi sorularımıza verecek cevabının olmayışındandır. Açıkça iyice unutulan Baykal, davetimizi fırsata çevirmek istemiştir. Yeniden gündeme gelmek için bu metodu kullanmıştır. Şöhretini tazelemek için ucuz bir yönteme başvurmuştur. Keşke şöhretini soracağımız sorulara vereceği cevaplar ile yükseltseydi. Hem meclis iradesini hem de kendi partisini hiçe sayan Baykal, toplum önünde bir kez daha küçük düşmüştür.”

Çözüm yerine sorun üretmek neden?

Not:İç hatlar dış hatlar ayrımı ile başım belada… Konu evet yine Türk Telekom… 3-4 ay önce bir sıkıntı yaşamış Türk Telekom yetkilileri sesimi duymuş ve sorunumu çözmüştü. Ama şimdi de arıza krizi yaşıyorum. 121’e arıza ihbarı yapıyorum, yetmedi teknik servisten arkadaşlara ulaşıyorum 36 saatte bir ekibi sorunumu çözmek için harekete geçiremiyorum. Üstüne üstlük teknik serviste telefonuma çıkan arkadaşlardan “Bakın isterseniz dışarıdan birilerine de baktırabilirsiniz. Sonuçta bizimki de ücrete tabi” cevabını alıyorum. Ben de soruyorum “O zaman Türk Telekom’a ne gerek var?” Israrla sorunumu anlatmaya devam ediyorum, telefondaki ses, “121’e arıza bildiriminiz de gözükmüyor” diyor. Üç defa arıza kaydı bıraktığımı ifade ediyorum, “Sistem silmiş olabilir” diye bir karşılık daha alıyorum. Anlaşılan sisteme dokunulmalı… 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.