Bedelli askerlik ve Türkiye gerçeği

Aslan DEĞİRMENCİ

Bedelli askerliğin önü neden açılmaz?

Oysa ekonomik olarak ele alındığında Türkiye’nin çıkarı ortada.

Şuanda ülkede bir milyon tecilli, bakaya ve kaçak var.

Bu inanılmaz bir zaman kaybı ve israf değil mi?

Tabi birde bedelli askerlik hakkı tanındığında kasaya girecek para var.

Ülkede bir milyon tecillinin 100 bininin bedelli askerlik yapmaya hazır olduğu bilinen bir gerçek!

Süreç içersinde bu rakamın en az 4 katına çıkacağı da tahmin ediliyor.

Yani yaklaşık 400 bin genç bedelli askerliğin önü açıldığı takdirde hazineye çalışacak.

Bir askerin günlük masrafını 15 TL’den ele alırsak,

Kasada günlük kalacak para 6 Milyon TL.

Toplamda aylık 120 Milyon TL eder.

Bedelli askerlik için hazırda bekleyen 400 bin kişiden alınacak para var birde tabi…

Kişi başı 10 bin TL alınacak olsa neredeyse IMF’yi dışarıda (!) bırakacak bir rakam çıkar karşımıza.

Ya da profesyonel ordu için bir türlü atılamayan adım için büyük bir kaynak sağlanmış olur.

Aslında daha kapsamlı matematiğe gireceğim ama ezelden rakamlarla aram iyi değil.

Okulda öğretmenlerim ile genelde sorun yaşamazken,

Matematik öğretmenlerim genelde velimi okula çağırırdı.

Ya da annem toplantılarda en çok matematik öğretmenleri karşısında ezilip büzülürdü.

Ama şu bedelli için öğretmenlerimin istediği seviyede matematik bilmeme de gerek yok.

Her şey açık…

Ancak karşı çıkanların,

“Garibanlar ne olacak? Onların paraları yok” şeklindeki tepkilerini de unutmamak gerek.

Uyarılarını da dikkate almak durumundayız.

Elbette bu kırgınlık giderilebilir.

Bu çocuklar askere gariban olarak alınıyor.

Ve askerde iş kaybından dolayı garibanlıkları da artıyor.

Oysa elde edilecek gelir ile bu kardeşlerimize asgari ücret bile bağlanabilir.

Birde bazı kesimler sürekli olarak bedelli askerliği gündeme getirenlere ağır ithamlarda bulunuyor.

Doğrusu onları anlamakta zorluk çekiyorum.

Vatan borcunu ekonomik olarak ödemek, ‘vatan hainliği’ ile eşdeğer tutulamaz.

Bunların çoğu iş güç ve kariyer sahibi gençler…

Kimi atıldığı işte yeni yeni başarı elde ederken,

Kimisi başarıları ile çoktan dışarıda ülkesinden söz ettirir hale gelmiş…

Bedelli askerlik daha önce 1987-1989,

1992-1993 ve 1999 dönemlerinde olmak üzere 3 kez de uygulandı.

Son uygulamanın gerekçesi, 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi…

Peki ‘3’ kez uygulamaya katılan gençler vatan hainliği mi yaptı yoksa ülkesine kaynak mı oldu?

Aslında bedelli için can atanları da test edebiliriz.

Kurdukları sitelerde, oluşturdukları gruplarda ve gönderdikleri e-maillerde sürekli olarak;

‘Bizler 10 ile 20 bin arası vermeye hazırız’ diyorlar.

Bu parayı verecek güçte olan gençlerin birçoğunun şirketi var.

Kendi şirketi yoksa babasının var.

Madem 20 bin TL vermeye razı,

10 versin 5 yıllık sözleşme yapmak kaydıyla da bir garibana iş versin.

‘Yok artık bu nasıl sağlanacak’ deniliyorsa da,

Bu da devletin sorunu…

Sonuçta biz öneren tarafta, onlar yöneten koltuklarında.

Bizden bu kadar farkları da olsun artık.

Bakın başka bir açıdan daha bakmak lazım.

Türk Silahlı Kuvvetleri 700 bin personeliyle, dünyanın en büyük 6'ncı ordusu.

Bizi geçen ülkeleri sıralayacak olursak Çin, ABD, Hindistan, Kuzey Kore ve Rusya…

Nüfuslara bakacak olursak;

Çin: 1.3 milyar,

Hindistan: 1.1 milyar,

ABD: 317 milyon,

Rusya: 141 milyon,

Kuzey Kore: 24 milyon.

Kuzey Kore’yi dikkate almadığımızda nüfus oranlarına göre diğer 4 ülkenin gerisinde kalmamız normal.

Ancak Avrupa Birliği'nin en yoğun nüfusu olan Almanya ile kıyasladığımızda durum değişiyor.

Almanya’nın nüfusu 83 milyon ancak asker sayısı 300 bin.

Bizden 13 milyon fazla insan ve bizden 400 bin az asker…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (24)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.