Bir at ile kim evlenmek ister?

xxx23

Aşırı savurganlığı, tuhaflığı, ahlaksızlığı, acımasızlığı ve despotluğuyla bilinen, 37-41 yılları arasında dört yıl boyunca iktidarda kalan, Roma İmparatorluğu’nun dördüncü imparatoru Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus...

Daha çok bilinen adı ile Caligula...

***

Tarihler, beyin iltihabı, sara ya da menenjit gibi olası bir tıbbi nedenden kaynaklandığı sanılan Caligula’nın tuhaf hikâyelerini; akıl almaz zalimliğini, çoklu ve alışılmamış cinsel maceralarını ya da gelenek ve senatoya karşı olan saygısızlığını bugüne kadar taşıyagelmiştir...

Dönemin tarihçisi Suetonius, onun her üç kız kardeşiyle olan ensest ilişkilerini, seks âlemlerinde yüksek dereceden Senato üyelerinin eşlerini en yüksek teklifi verenlere satmasını, kuzeyde yaptığı gülünç askeri faaliyetleri ve onun gece güneşin doğmasını emrederek sarayının koridorlarında dolaşma alışkanlığını anlatır.

Caligula’nın aynı zamanda atı Incitatus’u bir rahip olarak adlandırdığı ve yaşaması için içinde mermer bir ahır ve altından bir yemlik bulunan bir ev yaptırdığı, atına mücevherlerle süslü gerdanlık taktığı ve sonra senatoya konsül yaptığı söylenir...

***

Incitatus ile 18 seyis ilgileniyordu ve altın yaprakçıklarla karıştırılmış yulafla besleniyordu.

Tarihçi Suetonius’a göre Incitatus, fildişinden yemliği olan mermerden bir ahıra ve mor battaniyelerle birlikte kıymetli taşlarla süslü bir tasmaya sahipti.

Incitatus, bazen İmparatorla akşam yemeği yemesi için önemli birisi olarak davet ediliyor ve evin tüm hizmetlileri bir misafir gibi onu ağırlıyorlardı.

***

Caligula ve Konsül atadığı atı İncitatus dünya edebiyatında birçok ünlü esere konu oldu...

Onlardan biri de Macar yazar Gyula Hay’ın yazdığı ‘At’ adlı iki perdelik piyes...

Hay’ın ‘At’ adlı oyunu 1 Ekim’den beri İstanbul Devlet Tiyatroları’nın Üsküdar Tekel Sahnesi’nde oynanmakta...

Piyes, iktidar ve sistem kavramını mizahi bir üslupla alaya alıyor...

Dünkü Zaman Gazetesi’nde piyesin ikinci perdesi şöyle özetleniyordu:

“Çılgın Kral Caligula, görevden aldığı konsülün yerine Incitatus’u atar.

Roma artık eski Roma değildir.

Halk Caligula’nın kararını sorgulamaya cesaret edemediği gibi, bir de at modası ortalığı kasıp kavurur.

Durum öyle bir hal alır ki Caligula, Incitatus’un evlenmesi gerektiğini söylediğinde, senatörler dâhil tüm Romalı aileler, kızını ‘at’ ile evlendirmek için birbirleri ile yarışır.

Ve sahnenin tiradı, açılan yarışmaya dahi alınmayan meyhanecinin kızından gelir:

‘At ile evlenmek için yarışacağınıza insan olmaya çalışın.’”

***

İktidarların ve güçlülerin yakasını bırakmayan ve onlara karanlık tuzaklar hazırlayabilecek olan dalkavukluk eski Roma’dan beri insanlığın bir ayıbı...

Bizdeki dalkavukluğun da Roma’yı pek aratmadığını hemen söylemek gerek...

Çünkü...

Macar yazarın bu piyesine giderseniz, görüp yaşadıklarınızla büyük bir paralellik bulacak, gülüp eğleneceksiniz...

Ve muhtemelen piyes bittiğinde siz de ‘dalkavukluğa’ ve ‘dalkavuklara’ karşı:

‘At ile evlenmek için yarışacağınıza insan olmaya çalışın’ diye haykıracaksınız...

Caligula ve konsül atadığı atı Incitatus’un hep yaşayagelmesi biraz da galiba hiç ölmeyen ve Türkiye’de son zamanlarda tavan yapan dalkavukluktan...